136 syf.
·
Puan vermedi
O Gözler Sizi Çiviler Basmakalıp Bir Yargıyla
"David Hockney'in dediğine göre, kız kardeşi, Tanrının nesneler arasındaki hava, boşluk olduğuna inanıyormuş. Böylece her şey Tanrının içinde oluyor, Tanrının içinde dolanıyor. Fena fikir değil, değil mi? Ressamların algılama tarzına çok yakın bir bakış. Ressamlar imanlı olduğu için değil, hep resmetmeye çalıştıkları şey tam da bu
Fahim Bey ve Biz
Fahim Bey ve BizAbdülhak Şinasi Hisar · Bağlam Yayıncılık · 19961,894 okunma
195 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Abdülhak Şinasi Hisar
Abdülhak Şinasi Hisar
, eserlerinin pek çoğunda İstanbul'u ve İstanbul'un en önemli mekânı olan Boğaziçi, Çamlıca, Büyükada hayatını konu eder. O, mazinin güzelliklerini bugüne taşımak için edebiyatı bir araç olarak kullanır. 'Boğaziçi medeniyeti' tabirini edebiyatımıza sokan ilk kişidir.
Boğaziçi Mehtapları
Boğaziçi Mehtapları
bu anlamda önemli bir eserdir. Abdülhak Şinasi Hisar'ın şahsi hayatından esinlenerek yazdığı denemelerden oluşur. Denemelerde İstanbul ve Boğaziçi'nin medeniyetimizdeki yerini yazarın usta üslubuyla görürüz. Abdülhak Şinasi Hisar’ın 1930’larda yayımlamaya başladığı anıları, temel olarak çocukluk yıllarını içine alır. Hem kendi çocukluğu hem İstanbul’un yaşayışı böylece maddi ve manevi varlığıyla; hatıra, roman, şiir arasındaki sınırları ihlal eden bir metne dönüşür. Milli Eğitim Bakanlığı'nca tavsiye edilen 100 temel eserden birisidir
Boğaziçi Mehtapları
Boğaziçi MehtaplarıAbdülhak Şinasi Hisar · Yapı Kredi Yayınları · 2013231 okunma
Reklam
95 syf.
·
Puan vermedi
·
8 saatte okudu
Abdülhak Şinasi Hisar
Abdülhak Şinasi Hisar
Şehr-i İstanbul'u böyle latif ve zarif kişinin kaleminden okumak, bir dönemde Orda yasama sansı olan benim içi. Ayrı bir keyif oldu... Birbirine komsu olan o bütünlüğü sağlayan Boğaziçi yalılarını öyle duru, öyle içten anlatıyor ki, gidip görmeyen biri için bir ayrı güzellik katıyor ruhuna.. Sadece yalılarını değil insan ilişkilerine de dem vuruyor, işte bu diyoruz,.. "Boğaziçi Mehtapları gibi Boğaziçi Yalıları da rüya olmuş bir gerçeğin zaman ve mekân içinde tasviridir. Mehtaplar, Boğaziçi’nin birinci senfonisiydi; gümüş senfoni... Yalılar, Boğaziçi'nin ikinci senfonisidir; altın senfoni...”. Eyvah! Ümit, aşk, emel ve şefkat gibi bütün aydınlıkların karardığı bir ufka doğru yüzüyoruz." ( S:63)kıtabın ortasından İstanbul'u dinlemek ve duymak için mutlaka okunması gereken bu kıtabı,, Hisar, Boğaziçi'ni mevsim mevsim, saat saat yaşatmayı başarıyor; geçmiş zaman cennetinde görülen bir medeniyet rüyasına götürüyor okurunu. Kitabı mutlu, tebessümle kapattım sıra sizde Buyurun #OKUYUN & #OKUTUN
Boğaziçi Yalıları
Boğaziçi YalılarıAbdülhak Şinasi Hisar · Yapı Kredi Yayınları · 2010198 okunma
195 syf.
·
Puan vermedi
·
10 günde okudu
Yazarın ilk okuduğum kitabı ve kitap hemen bittikten sonra bir rüyanın içindeymiş gibi büyülenmiş bir halde bu incelemeyi yazdığımı belirtmek isterim. Şöyle ki; ilk bakışta yazarın, İstanbul’un belli bir dönemindeki Boğaziçi Mehtapları’nda şahit olduğu yaşanmışlıkları anlattığı görülüyor. Fakat metnin derininde ölüm ve var olma, bir milletin unsurları, zaman kavramı gibi ve daha bir çok üstünde düşünülmesi gereken hususa değinmiş. Yazar bunları yaparken öyle büyüleyici bir dil kullanmış ki arada eski kelimeler olmasına rağmen metnin anlam bütünlüğü içinde gayet anlaşılır, ahenkli ve akış içinde bir okuma deneyimiyle birlikte adeta metnin içinde kaybolup mucizevi bir şekilde Boğaziçi’nde mehtaplı bir gecede bahsi geçen hanendeleri dinlerkenki sükut içinde buldum kendimi. Kitap uzun süredir kitaplığımda mevcut olmasına rağmen bir türlü okuyamamıştım ve başta anlatımın büyüsüne kapılınca nasıl bu zamana kadar okumamış olduğumu sorguladım ve fakat metnin sonuna geldiğimde bir kez daha anladım ki yazarın da dediğine benzer şekilde (“Ben, atinin vereceği manalarla dolu bu şeyleri o zamanlar­ da çözüp açamayacağımı bilerek, kim bilir, belki de bir gün, va­desi, zamanı gelince, anlayıp anlatabileceğimi belki tahayyül etmiş, belki de gizlice ummuşumdur. Fakat bunun için en çok zamanın yardımına ihtiyaç olduğunu duyuyordum.”) bazı şeylerin idraki ve kıymetinin anlaşılması için zaman gerekiyor.
Abdülhak Şinasi Hisar
Abdülhak Şinasi Hisar
Boğaziçi Mehtapları
Boğaziçi Mehtapları
Boğaziçi Mehtapları
Boğaziçi MehtaplarıAbdülhak Şinasi Hisar · Yapı Kredi Yayınları · 2013231 okunma
195 syf.
8/10 puan verdi
·
15 günde okudu
Edebiyatı "bir milletin hafızası, fikrinin ve hayatının hatıraları" olarak gören yazarın anı türünde yazdığı bu eser, 19. yüzyılın sonları ve 20. yüzyılın ilk demlerine tekabül eden bir zaman diliminde İstanbul'un Boğaziçi denilen bölgesinde yaşayan insanların zevklerini, dertlerini, birbirleri ile olan ilişkilerini, aşklarını, sosyal yaşamlarını en ince ayrıntısına kadar anlatan ve spesifik bir konudan hareketle inşa edilmiş olmasına rağmen pergelin bacaklarını oldukça geniş tutan harika bir edebi yapıt. Mehtapta (ay ışığı altında) kayık/sandal sefasının etrafında dönen olaylar anlatılırken özellikle tabiat ve insan üzerinde yapılan betimlemeler beni mest etti. Kitaptan hem manevi hem de maddi anlamda birçok bilgi edindim. Olumsuz eleştiri olarak ise bazı noktalarda tekrara düşülmüş. Tavsiye ederim.
Boğaziçi Mehtapları
Boğaziçi MehtaplarıAbdülhak Şinasi Hisar · Yapı Kredi Yayınları · 2013231 okunma
80 syf.
10/10 puan verdi
Abdülhak Şinasi Hisar âlemimde hep Boğaziçi yazarı olarak kalmış. Sanırım üniversite yıllarımda onun Boğaziçi Mehtapları kitabını okumuştum. Şimdi yıllar sonra elimde bir kitabı daha var. Geçmiş Zaman Köşkleri. Yazar bu kitabında çocukluğunun geçtiği Büyükada ve Çamlıca’daki köşkleri anlatıyor. Sadece anlatmıyor, üslubuyla ve anlatımının
Geçmiş Zaman Köşkleri
Geçmiş Zaman KöşkleriAbdülhak Şinasi Hisar · Yapı Kredi Yayınları · 2006105 okunma
Reklam
25 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.