Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.26
İçindekiler
Eserin Akademik makalelerden oluşmasından dolayı içindekiler bölümünü paylaşmakta fayda var sanırım. Yazar / makale başlıkları Araştırmacılara ve ilgilenenlere faydalı olacaktır.
Velednâme'ye Göre Mevlânâ'nın, Ailesinin ve Dostlarının Hayat Hikayeleri
Prof. Dr. Celâleddîn-i Humâî
Çeviren Prof. Dr. Adnan Karaismailoğlu
Mevlânâ
Böyle Buyurdu Zerdüşt Üzerine
Kitap uzun zamandır adını duyduğum ancak okuma fırsatı bulamadığım bir eserdi. Kitabın başlangıcında yazan "Zerdüşt mitosu o kadar yayılır ki I. Dünya Savaşı'na katılan şehit askerlerin evlerine gönderilen künye ve saatlerinin yanında bir de Nietzsche'nin Zerdüşt'ünün bulunduğu söylenir." ifadeleri kitaba olan merakımı artırdı. Kutsal bir kitap olarak görülen "Böyle Buyurdu Zerdüşt" ün dili sade ve akıcı olmasına rağmen sizi alıp götürmüyor aksine her bir satırda durup düşünmenizi gerektiriyor. Dilinin zengin olması, her bir kelimede derin anlamlar taşımasına yol açıyor. Bunların kimi altını çizip kendime rehber edineceğim düşünceler olduğu gibi kimi anlam veremediğim, içinden çıkamadığım cümlelerden oluşuyor. Kitabın İncil'e göndermeler yapması zaman zaman İncil'e ters düşmesi ya da İncil'le ortak payda da buluşması, okumayanlar için İncil'e karşı kişi de merak uyandırıyor. Almanca'dan alınmış deyimler ve atasözleri kültür farklılığını ortaya koyup kitabın anlaşılmazlığına yer yer neden oluyor. Kitap insani değerler, ahlak ve erdemler üzerinde sıkça duruyor. Üstinsana ulaşma yolundaki adımlar yazarın odak noktası denilebilir. Durup düşüneceğiniz kendi hayatınıza rehber edinebileceğiniz bir baş ucu kitabı diyebilirim. Kitabın ağır olduğunu düşünmek aslında Nietzsche'nin düşünce zenginliğinden kaynaklanmaktadır. Yazar hemen her konuda okuyucuyu düşünmeye yönlendirmiştir. Nacizane fikrim okuduğunuz için memnun kalacağınız kıymetli bir eser. Keyifli okumalar...
KALBİ TÜRKMENLER İÇİN ATAN BİR GÖNÜL DOSTUNUN KALEMİNDEN
Türkiye dışında yaşayan Türklerle ilgili kitaplar pek rağbet görmez Türk okurları arasında. Oysaki yurt dışındaki Türklerin tarihi, dili ve edebiyatı, folkloru, yöresel özellikleri, Türkiye’deki soydaşlarıyla ve birbirleriyle benzerlikleri bir hazine gibi saklı durmaktadır. Aslında çok da saklı değildir, akademisyenler tarafından araştırılmakta ve
Her şeyde olduğu gibi, bu incelemeyi de epey erteledim. Bu günlerde kendi lehime pek iyi şeyler yapmıyorum. E artık bir şeylere yavaştan başlamak lazım. Öncelikle Murat Menteş'in hayal gücüne olan hayranlığımı belirtmek istiyorum. Dublörün Dilemması'nı okurken de çok zevk almıştım. Yazarın cümlelerindeki anlam, absürt olduğu kadar
Rocinantemi getir Sancho!
Çocukluk yıllarında ders kitaplarında yel degirmenlerine saldırmak dışında başka salaklığı yok sandığımız kesitleri alınan Don Kișot ve silahtari Sancho Panza'nin aslında o kadar salak olmadiklarini okuyunca görmek mutlu etti. Hatta akıl küpü Sancho'nun mevzular üzerine yaptığı yorumlar, kullandığı atasözleri şaşırtan cinsten. Hele bir vali oluşu yok mu, rahmetli Recep Yazicioglu'nu hatırlatti resmen. Korkusuz ama akılsız gibi görünen cesur yürek Don Kișot ise farklı bir dünya, anlatmaya kalksam çok uzun sürer. Uzun inceleme yazmam pek, kitap ne kadar iyiyse o kadar kısa tutarım. İçerigini az çok okul okuyan kişiler bilir kitabın ama detaylar çok güzel. Bu yüzden, uzun falan demeden okuyun kardeşlerim... Mutlaka okuyun. Edebi zevkinize düşkünseniz hele.
HERKESE SELAMMM:) Sonunda okumama biraz hız kazandırabildim, çok mutluyum bu yüzden. Fazla da uzatmadan hemen kitabımızdan bahsetmeye başlıyorum o halde
~~~~
KONUSU : Soylu bir ailenin oğlu olan, 17 yaşında ki Pyotr Andreyeviç babasının isteği üzerine subay olarak orduya yazılır ve ülkenin ücra bir köşesinde görevine başlar. İlk başta soğuk bakışlar attığı bu yeri zamanla çok sevip kendi yuvası gibi benimseyecektir. Geçen zaman da yüzbaşının kızına duyduğu aşk ve ülkeyi esip kavuran bir ayaklanma arasında çekişme ve zor bir zaman yaşayan pyotr, ne aşkından ne de vatanına hizmetinden vazgeçmeyecek, onurun ve karakterinden ödün vermeden mücadelesine devam edecektir.
~~~~
YORUMUM : İki günde bitirdiğim oldukça akıcı bir kitaptı. Kitabı çok sevdim, dili çok sadeydi. Baş karakterimizi çok sevdim, onurlu oluşu , aşkına sahip çıkışı ayrı ayrı çok hoşuma gitti. Hem savaşı hem aşkı ele alan, genç bir subayın hayat hikayesini bize ulaştıran bu eseri muhakkak sizlerde okumalısınız. Ayrıca her bölümün başına atasözleri ya da şarkılardan alıntılar konulmuştu. Tarihin de içinde bulunduğu, sevgiyi ve sadakati de işleyen romanları çok seviyorum. Sizler de seviyorsanız şiddetle öneririm.
~~~~
Yaşlı olsam da yabancı bir yerde senden ayrı bir mezar taşı altında olmayı hayal bile edemem. Birlikte yaşadık, birlikte ölelim.
Aşk, ateşin ve gözyaşlarının diliyle konuşur.
~~~~~
