Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
96 syf.
9/10 puan verdi
Şövalyeleri ve şövalye hikayelerini sevenlere ; On dördüncü yüzyılda kimliği bilinmeyen bir şair tarafından yazılan Sir Gawain ve Yeşil Şövalye büyü , korku , macera ve ahlak dersi içeren klasik bir öykü. Hikaye Kral Arthur’un Noel şöleninin davetsiz bir misafir ,teni ve giyiti baştan aşağı yeşil olan dev bir şövalye tarafından bölünmesiyle başlıyor. Bu şövalyenin Arthur’a meydan okuması ve yeğeni Gawain’in meydan okumayı üstlenmesiyle serüven devam ediyor. Tabiatı ve yaban dünyanın gücünü temsil eden Yeşil Şövalye, Kelt kökeninden ve doğayla insanın bağından kopmuş , görkemli Camelot’ta yaşayan Kral Arthur’un kusursuz ve erdemli insan idealine darbe vuruyor. Hristiyan öğretisini ve ahlak anlayışını temel alan hikayede; doğanın kırılmaz döngüsünü , Gawain’in yolculuk boyunca serüvenlerini , ölümle ve şehvetle sınanmasını ve sonunda olgunlaşmasını okuyoruz. Beşinci ve on birinci yüzyıllarda Britanya’ya hâkim olan Anglo-Sakson kültürünün izlerini de eserde görmekteyiz. Şiirsel diliyle kısa sürede okunabilecek heyecanlı ve öğretici bir eser. Çeviren Nazmi Ağıl’ın emeğine sağlık. ‘’Göğün gürbüz rüzgârları güneşle güreş tutar, Yapraklar daldan kopup konarlar yere, Şimdi griye çalar yemyeşil çayır çimen, Çan çan çiçek açanlar olgunlaşır da çürür. Yıl dediğin nedir ki ? Dünlerin dökümüdür.’’
Sir Gawain ve Yeşil Şövalye
Sir Gawain ve Yeşil ŞövalyeAnonim · Yapı Kredi Yayınları · 2017515 okunma
69 syf.
·
Puan vermedi
“Üşüyorsun Darıl bana sıkı sıkı Küs buz bakışlarıma” Bu gece şiir de Devrim! Birkaç gündür bir cenini taşıyorum sanki ellerimde, açıyorum bir şiir okuyorum, hayır diyorum, bunu okuyacak yer burası değil, burada hakkını veremeyeceksin, hadi, daha sakin bir zamanı kolla. Esaretin, gölgenin, gecenin, duvarların, yolların özetle hayatın tüm imgelerini barındıran bir kitap düşüyor bugün geceye. Saat epey ilerlemiştir diye düşünüyorum son şiiri okuduğumda, henüz daha 21:46. Dosya 2017 Yaşar Nabi Nayır Şiir ödülüne layık görülmüş. “Ödül alan kitapları sevmezdin ne oldu ki şimdi ” diye bir ses yükseliyor içimden. Boşuna. Harflerin elinden tutup usul usul kelimeler inşa eden bir şair, çok şeyi hak ediyor bu hayatta. Gölgeler Çürürken, son zamanlarda basılan şiir kitapların dışında bir tavır sergiliyor. Her sayfa sihirli bir kale. Kendi yarasında kanarken insan, birden aynı yarada kanayan birçok kişinin var olduğuna işaret ediyor. Şiir için, artık ihtiyaç duyduğum/uz tek şey bu. “Bağcığına basıp Tepetaklak olan bir dünyanın Ah’ı var üzerimizde İlkbahar fena küfürbaz Tükürerek çiçekler sıçratıyor yüzümüze” Ah çocuk, Dilerim yıllar sonra bile, soğuktan teni kavrulan herkes, dizelerinden içer de yavaş yavaş ısınır. Görüşmek üzere.
Gölgeler Çürürken
Gölgeler ÇürürkenDevrim Horlu · Varlık Yayınları · 201787 okunma
Reklam
332 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
BANA DOKUNMA / TAHEREH MAFI 14 yaşında yardım eli uzattığını sanarak dokunduğu bir çocuğun ölümüne yol açan Juliette, ailesi tarafından tehlikeli olduğu gerekçesiyle yetkili kişilere teslim ediliyor. Teni, ölüm olan bir genç kız ve onu silah olarak kullanmak isteyen sapkın düşünceli bir örgüt lideri var.Kendilerine “Yeniden Kuruluş”
Bana Dokunma
Bana DokunmaTahereh Mafi · DEX Yayınları · 20181,375 okunma
151 syf.
·
Puan vermedi
Savaş Fotoğrafçılığı, acıya tanıklık! Kevin Carter’ı hatırlarsınız hani ; Küçük kız çocuğu kampa doğru gelirken yığılıp kalmıştı ve hemen arkasında ölmesini bekleyen yırtıcı bir kuş/akbaba vardı, fotoğrafı çektikten sonra olay yerinden çekip gitmişti! İşte bu kitap Savaş Fotoğrafçılığını enine boyuna duygusuna felsefesine vicdanına gerçekliğine
Başkalarının Acısına Bakmak
Başkalarının Acısına BakmakSusan Sontag · Agora Kitaplığı · 2004458 okunma
84 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
Aşk ölümsüzdür
-Yaşarken Ölümü Tadanlara Yaşıyoruz Sessizce aşkın, emeğin ve dünyanın ölümle bir daha yüceltildiği bir varoluş simyası. Yaşarken her zaman kendimizi eksik hissederiz. Bir annenin gülümsemesine , sarılmasına yada bir babanın şefkatine bir şeyler eksiktir yüreği delen ama kimseye göstermeyen güçlü duran bir yanımız bizi tamamladığını düşünürüz. Yaşarken ölümü tadarız, ağlarken cehennemi . Şükrü Erbaş eşi Hatice Hanım'ın vefatının ardından derlediği şiirlerden oluşuyor kitap. Ölümü iliklerimize kadar hissettirirken yazar gökyüzüne bakmayı ihmal etmeyin diyor, gök misali. Kitabı okurken tamamlanmayan cümlelerinin hayatların Sevdaların insanları nasıl yitirdiğini hissettim. Şükrü Erbaş için o gökyüzünün teni yanıktı, kırıktı çünkü Ömür Hanımla geçirecekleri çok zaman vardı.Kitabın sonlarına doğru buruk bir şekilde tamamladım .Biz Ömür Hanımla konuşmak için taşların dilini öğrendik. "Kimi seviyorsan acısı sende kalıyor." İyi okumalar ^_^
Yaşıyoruz Sessizce
Yaşıyoruz SessizceŞükrü Erbaş · Kırmızı Kedi Yayınevi · 201612,9bin okunma
196 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Lüzumsuz bilgiler ansiklopedisi 2. cilt inceleme yazisi
Lüzumsuz bilgiler ansiklopedisi 2 güzel bilgiler içeriyor. Okudukça bilgilendiğinizi hissediyorsunuz. Bu ciltte bazi sorularin cevabi verilirken evrim etrafinda çok dönülüp durulmus bu gereksiz geldi bana. Sorularin cevaplari kisa olmakla birlikte doyurucu nitelikte Herkesin gönül rahatligi ile okuyabilecegi bir kitap. Bu cilttin içindekiler 1.
Lüzumsuz Bilgiler Ansiklopedisi 2
Lüzumsuz Bilgiler Ansiklopedisi 2Tamer Korugan · Aykırı Yayınları · 200280 okunma
Reklam
368 syf.
9/10 puan verdi
·
5 günde okudu
‘Çocukluğunun ilk yıllarından beri istemiş olduğu tek şey özgür olmaktı: Siyah değil, hatta beyaz da değil, sadece kendi başına ve özgür olmak. Amacı, kaderinin düşman bir dünyanın cahilce, nefret dolu niyetleri tarafından değil, insani olarak mümkün olduğunca, kendi kararıyla belirlenmesiydi. Bundan başka koşullardaki bir yaşamı neden kabul etsin?’ 1950’lerin amerikasında insanların kaderinin ve yaşamının cilt rengine göre önceden belirlendiği dünyada, kendisine çizilen yolu reddeder yeşil gözlü ve açık renk teni olan ‘zenci’ Coleman Silk. Önce siyahların alınmadığı deniz kuvvetlerine girer. Ardından ailesini ve köklerini geride bırakır ve beyazın da beyazı bir üniversiteye devam eder. Bireyciliği ve özgürlüğü merkeze koyduğu hayatına öğretim görevlisi olarak devam eder. Küçük bir amerikan kasabasındaki üniversitede dekanlık yaptığı dönemde, fakültede değişimi başlatır. Cesur ve keskin davranışlarıyla üniversitedeki oligarşiyi neredeyse yıkar. Bu arada kendi düşmanlarını da yaratır. Ve 1998 de üniversite tarihindeki en saçma en temelsiz ve en ‘aptalca’ sebeple ırkçı damgası yer. Başlatılan cadı avına benzer soruşturma Silk’in hayatındaki geri dönülmez yıkımın başlangıcı olur. Philip Roth’un diğer kitaplarından tanıdığımız yazar Nathan Zuckerman anlatıyor hikayeyi. Geçmiş ve şimdiki zaman arasında git gellerle anlatılıyor Coleman Silk’in hayatı, bu arada hem yakın amerikan tarihi hem de toplumun bilinçaltı gözler önüne seriliyor.
İnsan Lekesi
İnsan LekesiPhilip Roth · Ayrıntı Yayınları · 2011106 okunma
47 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.