Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.40
Herkese selamlar . @birkutukitapcom 'un Mayıs ayı kutusundan çıkan ve çok merak ettiğim bir kitapla geldim "Üç Köşeli Dünya". Uzak doğu Edebiyatına birkutukitap alıştırdı beni ve iyiki de bu olmuş. Çok severek okuduğum bir kitap oldu. Bu ayki kitapları @ozgevecita ile birlikte okuduk ve bu işi gerçekten sevdim . Kitaba gelicek
Kitap ruhu dinlendirmek için çıkılmış tatlı bir doğa seyahatinin notları sanırım. Bir ressam bir şair ruhuyla/bakışıyla tecrübe edilip yazıldığı için ayrıca huzur verici. Uzak doğudaki estetik anlayışına meraklı olduğumdan bir yandan da bilgilendirici de sayılabilirdi benim için.
Kısacası ruhunu gezintiye çıkarmak isteyenler için önerebileceğim ilkbahar esintisi lezzetinde bir kitap.
Herkese selamlar Bir Natsume Soseki kitabı ile daha karşınızdayım.
Üç Köşeli Dünya Tokyo'nun keşmekeşinden kaçan bir ressamın kendini dağlara vurarak yaptığı yolculuğu ve tanıştığı insanları anlatıyor. Ressam bu yolculuğu ilhamını bulmak ve resim yapmak için kullanmak istese de bunları yapmamaktan da rahatsızlık duymuyor. Yaşamın anlık bir his olmadığının ve bu hazların bir ömür süreceğinin bilincinde olan kahramanımız tanıştığı insanları da sanatsal açıdan inceliyor.
Tam anlamı ile bir arayış hikayesi, kahramanımız şiiri, resmi ve kendini aradığı bir yolculuğa çıkıyor. Hikaye de tek bir resim bile yapmasa bile kahramanımız bunu bile bir mutluluk ve erdem olarak görüyor. Doğa ve insan betimleri, Doğu ve Batı felsefeleri ile ustaca harmanlanmış bir kitap. Herkese tavsiye ederim.
Sol ve Sağ
Gelişmiş demokrasilerde birbirine karşıt olan fikirler, dünya görüşleri ve bunların parlamentodaki yansımaları ile kararlar şekillenir ve politikalar yontulur.
Bir kâğıdın yırtılmaması ve dik durması için bile farklı iki noktadan kuvvet uygulanması gerekirse, devletler gibi kolektif yapıların da dik durabilmeleri için farklı kuvvetlerce
Üç Köşeli Dünya' beni japon edebiyatı ile tanıştıran ilk eser.
Şehir hayatından uzaklaşan bir sanatçının dağlara yaptığı yolculuk, bir arayış hikâyesi.
Yaşamını resim ve şiir ile anlamlandırmaya çalışan biri. Okurken Japon kültüründen de bilgiler ediniyoruz. Betimlemeler oldukça fazla. Bu yüzden biraz okurken sıkıldım. Ama altı çizilesi, sizi düşünceye sevk eden kısımlarda bir o kadar fazla. Kısa olduğuna bakılmamalı, sakin bir zamanda okunması gereken bir eser. Yazarın diğer kitaplarınıda merak ediyorum. Birçok kitabını listeme ekledim.
·
Puan vermedi
Genel yayın yönetmeni: Serap Kadıoğlu.
Muhafazakar çevrenin parlayan dergisi, severek okuduğum, abone olduğum bir dergi. Özellikle şiir tercihleri mest etmektedir. Ne yazık ki sosyal medyada gereğince aktif değiller. Dergiye ulaşmak da epey sıkıntılı.
Şairleri:
Bahtiyar Aslan, Özcan Ünlü, Metin Erol, Yağız Gönüler Mehmet Tepe, Esma Polat, Cihan Adıman, Semiha Kavak, Hakan İlhan Kurt, Uğur Demirel, Vahdettin Oktay Beyazlı, Ömer Yahya, Nilüfer Zontul Aktaş, Arif Mete, Ayşe Nur Biçer, Fatıma Orhan, Furkan Deniz, Zeynep Yıldırım, Murat Serdar Çakıroğlu ve Hamdi Gün, Hümeyra Yargıcı, Seda Şaffak, Şadiye Kılıç gibi isimlerdir.
Hikayecileri ise: Kuddusi Demir, Kamil Yıldız, Merve Çakır, Mehmet Akif Demirelli, Turan Aydan, Ayşe Umur ve Yasemin Dutoğlu'dur.
"Üç Köşeli Dünya" Japon edebiyatına dair okuduğum ilk kitap olurken, değişik kültürleri öğrenmek, okumak açısından benim için farklı bir deneyim oldu.
Öyle ki kitabın içinde yer alan yemek kültüründen, kıyafetlere, müzikten, Japon geleneklerine kadar birçok bilgi aktarımı yapıldığını söyleyebilirim.
Romanın kahramanı ise şair ve ressamdır. Yaşadığı kalabalık şehir hayatını geride bırakarak bir köye gelir. Hayatını ve kendini sorgular. Sanatıyla dünyaya cevap vermek için güçlü bir çaba gösterir. Köydeki insanlarla da çok zaman geçmeden tanışıp, yakınlık kurar. Fakat bir vakitten sonra herkesin dilinde dolaşan, genç bir kızın hüzünlü hikâyesi kulağına gelir. Ve bu hikâyeden oldukça etkilenir. Nihayet Nami, adında güzel mi güzel bir kızla tanışır...
Geçen zaman içinde ise hikâyede anlatılan kızla, Nami'nin benzer yanları ortaya çıkar. Kahraman ise kendi benliğini aramaya devam eder... Köydeki en güzel yerlere giderek resimler çizer, şiirler yazar...
Japon kiraz çiçeklerine, yemyeşil dağlara kısacası tabiatın güzelliklerine ve renklerine hayran kalır. Bu açıdan roman bana anime filmlerini anımsattığını söyleyebilirim. Zira
kitabın kapak tasarımı bu düşüncemi doğrular nitelikte...
Tabii bir de Japonya ve Batı kültürünün sürekli mukayese edildiğini de söylemeliyim. Yazar, kendi kültürlerini överken Batı kültürüne de karşı eleştirisel bir dil kullanmış. Örneğin; kahramanın kitap çevirisi yapmaya çalışmasında, bu net bir şekilde belirtilmiş.
Genel olarak benim için güzel, yorucu olmayan bir okuma oldu. Eğer siz de farklı kültürlerde kitap okumayı seviyorsanız tavsiye ederim :)
Oblomov, bir doğu ülkesi olan Rusya’nın çocuğudur. Rusya, batılı ülkeler gibi sürekli bir ilerleme süreci içinde olmamıştır. Avrupa’da büyük sınıf mücadelelerinin yanı sıra teknolojik, bilimsel, kültürel, felsefi atılımlar yaşanmıştır. Ekonomi sürekli bir ilerleme sürecinde olmuştur. Bütün bunların neticesinde batılı insan çalışmayı bir erdem
‘seyahatimin amacı dünyevilikten ayrılmak ve sonuna kadar ressam olmak için uğraşmak üzerine kuruluydu. bu yüzden gördüğüm her şeyi ve herkesi resim çerçevesinde değerlendirmek zorundaydım’ diye yolculuğun yegane amacını özetliyor soseki. karşılaştığı her şeye bir sanatçı gözü ile bakmaya ve sanatçının hissizliğine ulaşmaya çalışan bir ressamın yolculuğunu okurken aynı zamanda başka eserlerin, fert olarak toplumundaki konumun ve eserlerin batı doğu arasında anlam farklıklarına değiniyor yer yer.
arayışını Japonya’nın şehirden çok uzak ve ıssız olan bir köyünde sürdürürken, karşılaştığı her şeyi betimleyerek, çoktan var olmuş eserlerle karşılaştırarak, anlatmak istediklerini, gördüğü eksikleri resim ve şiirle tamamlamaya çalışarak bir nevi sanatı ruhuna işlemeye çalışıyor.
sanat öğretisinin, nasıl olması gerektiğini, sanatçı anlayışının ve tamamen bir sanatçı olarak var olmanın koşullarını hafif bir kurgu ile okuyoruz. bir bahçede ağacın gölgesinde hafif esen rüzgar eşliğinde ortamın sakinliğinin verdiği huzur ile örtüşebilir bu kitap. sakin, huzurlu ama aynı zamanda oldukça meraklı. içeriğinde sanat ile özdeşleşen her eleştiriyi severek ve yeni şeyler öğrenerek okumaktan büyük keyif aldım. özellikle kurgudaki karakterlerin başka eserlerle olan yansıması çok güzeldi. sanatı, edebiyatı, arayışı ve dinginliği sevenler için tavsiye edebileceğim bir kitap.
168 syf.
·
Puan vermedi
DİPÇE :
Akıl, duygu ve ruh dünyasına estet gözüyle bakmamızı sağlayan, alıştığımız görüntülere çaldığı fırça darbeleriyle sanat bulaştıran zarif kırılgan güçlü mağrur hangi duygudan eksildiysek onu tamamlamamızı salık veren bir eser Üç Köşeli Dünya...
Kendi sanat dünyasında devrim yaratmak için şehirden- Tokyo'dan- uzaklaşıp tabiatın kucağına