Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
368 syf.
9/10 puan verdi
İkna olgusunu hem davranış bilmine, hem felsefi sorgulamaya, hem dil bilimsel irdelemeye, hem iletişimsel, hem politik, hem bedensel reaksiyonlara atıfta bulunarak ele alındığı, insanı baz alan her alanda iknaın etkisini araştırdığı güzel kitap. İkna olgusunun insan için etkisini ele alırken sektörel bazda da ne denli etkin bir şekilde kullanıldığının, bilinçli veya bilinçsiz iknanın psikolojik dilini ne denli kullandığımızı bizlere gösteren bir kitap olmuş. Özellikle grup psikolojisi ve kitle psikolojisi içinde iknaın yönlendirici etkisi ele alınması ne kadar güzelse felsefi anlamda iknanın doğasına pek de fazla değinmemiş olması gördüğüm eksiklikti. Daha çok psikoloji ana bilim dalında bir yoğunlaşma olmuş. Bir o kadar felsefi soruşturmalar da olsaydı kitap tadından yenmezdi bence. Yine de oldukça başarılı bir kitap diyebilirim. İkanın, gerçekçi olmak gerekirse, bizim gibi ülkelerdeki politik alanda ne denli kullanıldığı, insanların taraftar gibi yönlendirildiği bir ortamı da anlatmış. Tabi bunun üzerine de daha çok eğilim göstermek gerekirdi. Çok kısa tutulmuş. Zaten propagandanın ikna ile olan bağı oldukça sağlam. Burada da bir akademik eğilim olsa iyi olurdu. Nihayetinde oldukça güzel alt konu başlıklarıyla başarılı bir kitap yazmış yazar Cialdini. Gündelik hayatınızda bazı şeylerin farkına varmanız açısında oldukça yararlı olacaktır. Şimdiden keyifli okumalar dilerim.
İknanın Psikolojisi
İknanın PsikolojisiRobert B. Cialdini · Mediacat Kitapları · 20222,328 okunma
208 syf.
10/10 puan verdi
Çocuklarla felsefi soruşturmalar yapmak isteyenlere yol gösterici bir kitap. Kitap iki bölümden oluşuyor. İlk bölümde felsefe çalışmaları yaparken yararlanacağın stratejilerden bahsediyor. İkinci bölümde ise uygulamalar yer alıyor. Çocuklarla 25 farklı felsefi soruya cevap aranıyor. Felsefi oturumlarla, çocukların sorgulama ve eleştirel düşünme becerilerini geliştirmek amaçlanıyor.
Felsefe Makinesi
Felsefe MakinesiPeter Worley · Paraşüt Kitap · 2019105 okunma
Reklam
236 syf.
10/10 puan verdi
Aslında bu kitabı konuşurken Adorno'yu da beraberinde değerlendirmek gerek. İlginçtir, kitapta dünya edebiyatının bir çok önemli isminin kullandığı imgeler üzerinden bir anlatım gerçekleştirilmişse de felsefi anlamda Adorno'nun imge yorumunu işlemiş yazar Louis Marin. Adorno'ya değinmeden... Bu yönüyle sanki bilerek değinilmemişcesine Adorno'cu düşünceyle kaleme alınmış. Adorno, çağımız dahilinde artık ideolojilerin imgelerinin öldüğünü ve imgelerin ideolojilerinin başladığı bir evrede olduğumuzu öngörür. Örneğin, rönesansla birlikte insanın yönünü belirleyen sanatın ''toplumcu'' imgesinden koparak artık büyük sermaye sponsorluklarıyla çeşitli sosyal alanlar kategorisinde yeniden imgeleniyor oluşu buna en güncel örneklerden biri olabilir. Çünkü artık sanat, karşı çıktığı şeye dönüşmüş oldu. İmgenin iktidarlığının bu denli etkin oluşu sadece bu dönüşümle yetinmemiş; buna dönüşürken yine kendi içinde karşıt imgesini yaratmıştır. Adorno bu durumu imgenin iktidarlığının sermayeyi ele geçirdiğini ve toplumcu özü kapsamında yeniden karşıtına benzediğini yani bir umut olduğunu söyler. Kitap da, bu örnekte olduğu gibi imgenin ileri düzey kompleks yapısını anlatmakta ve imge üzerine felsefi soruşturmalar başlatmaktadır. ve kitabı güzel kılan kısmı burada başlıyor. Louis Marin, bu perspektifle Shakespeare okumaları yaparak, artık ezberlediğimiz o söylencelerden yeni bir okuma metni çıkarıyor karşımıza. Kitap kategori olarak felsefe olarak belirlenmiş olsa da aslında kültür sanat kısmı daha ağır basıyor. Eğer Adorno'nun fikirlerini eksik bırakmasa tam bir eser olabilirmiş diye düşünüyorum. Keyifli okumalar diliyorum.
İmgenin İktidarları
İmgenin İktidarlarıLouis Marin · Dost Kitabevi · 20134 okunma
376 syf.
9/10 puan verdi
ara-besk dünyamızın küresel sorunları...
Avrupa Birliği üzerinden devlet olgusunun küreselleşme çağında önüne çıkan ve çıkacak olan sorunlar ile birlikte toplumların yapısal durumları ile ilgili değişen/değiştirilmeye çalışılan çarpıklıklarını Habermas-Weber karşıtlığı içinde ele alarak sosyolojik noktada değerlendirmelerin yapıldığı kitap. Özellikle toplumsal hukuki normların küresel
Weber, Habermas ve Avrupa Devletinin Dönüşümü
Weber, Habermas ve Avrupa Devletinin DönüşümüJohn P. McCormick · Türkiye İş Bankası Yayınları · 20156 okunma
168 syf.
9/10 puan verdi
En iyi itiraf ayna karşısında sahnelenir.
Hala kişisel gelişim kitapları okuyor musunuz? Bir kitabın insanı değiştireceğine inanıyor musunuz? Şimdi ilk sorunun cevabı muhtemelen evet, ikinci sorunun cevabı da açık yüreklilikle hatta içten gelen koca bir evet. Niye okuyorsunuz? Bu tür kitaplar insanı nasıl değiştirebilir ya da ne sunabilir. Hiçbir şey! 'Yahu kardeşim zaten okuma
Yalnız Gezenin Düşleri
Yalnız Gezenin DüşleriJean-Jacques Rousseau · Bordo Siyah Yayınları · 20044,055 okunma
112 syf.
9/10 puan verdi
Eğer Nietzsche'nin üst-insan modelini baz alacaksak kendimize, rahatlıkla söyleyebilirim ki Ludwig Wittgenstein, bu profile en uygun insanlardan biridir. Gençlik döneminde kaleme aldığı Tractatus Logico-Philosophicus #54385600 eserine, Felsefi Soruşturmalar'dan #62328873 sonra karşı çıktığı ve kendini çürütmeye çalıştığı ikinci eseridir Yan Değiniler. Bir düşünür hayal edin ki akıllara durgunluk veren bir kitapla adını duyursun ve sonra bu zeka ürünü eseri fazla iyi bularak kendi kendini çürütmeye çalışsın karşı tezleriyle. Bunu kolay kolay kimse yapamaz. Yani kendi kendine muhalif olup kendi fikrine karşı çıkamaz. Bir yerde yorulur. Bu mücadele edilebilir bir şey değildir. Wittgenstein'ın bunu yapabilmesinin tek nedeni geliştirdiği dil bilimi ile felsefe ilişkisinde yatmaktadır. Ağzımızdan çıkan her söz bizi karşımızdakine anlatan ve ne olduğumuzun satır aralarını sunan bir eleveriştir. Kelimelere ne kadar hakim olunursa o kadar değişiverir insan. Wittgenstein da bunun farkına varmış ve değişimi kendinde başlatmıştır. Aforizmalarla dolu bu güzel eseri de bu sürecin en güzel dilimlerinden birini sunuyor bizlere. Wittgenstein savaşına hoşgeldiniz.
Yan Değiniler
Yan DeğinilerLudwig Wittgenstein · Altıkırkbeş Basın Yayın · 1999176 okunma
Reklam
291 syf.
9/10 puan verdi
Bir Tractatus Logico - Philosophicus #54385600 eleştirisidir. Derlenen notlarıyla ilk dönem eserini çürütmeye, onu geçersiz kılmaya çalışmıştır Wittgenstein. Eseri de bu noktada önemli bir misyona sahiptir. Çünkü felsefi duruşundan kopmadan Tractatus Logico'daki felsefi analizlerine ters söylemleri vardır. Bildiğimiz üzere Wittgenstein, dil bilmi ile felsefeyi harmanlayarak yepyeni bir akım yaratmıştı geçtiğimiz yüzyılın hemen başında başlayan. ve oldukça ses getirmiş çünkü Wittgenstein. bir gerçekliği teşhis ederek insanı anlatmıştır insana. okuması ve anlaması oldukça zordur Wittgenstein'ı. dolayısıyla felsefi soruşturmalar eserinde çok farklı bir felsefi dil bulacaksınız. okuduğunuzda anladığınız ilk şey doğru anladığınız ilk şey olmayacak. Tractatus Logico kadar sevmesem de oldukça güzel bir kitap. derleme olduğu için belki de o tadı alamadım ancak felsefeye ilgi duyan herkesin okuması gereken, hayata dair bambaşka bir bakış açısını insana öğretecek olan güzel bir soruşturma kitabıdır.
Felsefi Soruşturmalar
Felsefi SoruşturmalarLudwig Wittgenstein · Totem Yayıncılık · 2008213 okunma
291 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
4 saatte okudu
Wittgenstein okumak biraz felsefi altyapı gerektiriyor. Belli bir birikime sahip değilseniz eğer pek bulaşmanızı önermem. Ayrıca orijinal dilinden türkçeye ceviride felsefi terimler biraz zorlanmış... incelemede sadece Wittgenstein üzerinde kalmayacağım,az da olsa bilgi aktarmak istiyorum. Düşünmeye başladığımız andan itibaren zorunlu olarak ortaya çıkan problemlerin bir kısmı insani varlıklarla diğer varlıklar arasındadır.(düşünen varlıklar ile düşünce olmayanın ortaya koyuduğu farklılıklar) dışarıda, zihin dışında olan şey temsilidir. Bir tabloda bir ağacı çizidiğimde temsildir ya da ağacın birebir fotoğrafı olabilir bu iyi kötü bir temsildir.Wittgenstein da bir şeyleri hatırlıyor, (sembolleri yani adın nesneye karşılık gelmesi). Bizim nesneler hakkındaki bilgimiz aslında temsili olmaktan öteye gitmez. Antikçağ için aslında bu bir bölümde doğruydu. Temeline bakıldığında eğer düzgün düşünme,düzgün bilgi edinme yeterliliğine sahipsem hem Platonda hem de Aristoteleste diyelim ;sadece nesnesine uygun bilgiye sahibim. Ama Descartesle birlikte artık cogitans ve extensa bir daha birleşmemek üzere kesin çizgilerle ayrıldığı için zihin dışında olan zihinsel olmayan bir yer, zihin için muamma haline gelir. Descartes sonrasında özellikle Humme ve Kantta özellikle zihin dışında olan ve zihin için bir muamma haline gelir. Ben zihnimdeki ideyi o idenin tekabül ettiği nesne ile karşılaştırma ,kıyaslama şansına sahip değilim çünkü. Elimdeki tek şey ise temsildir . Temsilden başka bir şeye sahip değilim.
Felsefi Soruşturmalar
Felsefi SoruşturmalarLudwig Wittgenstein · Totem Yayıncılık · 2008213 okunma
23 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.