Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.15
590 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Selamlar ki, şeker dudaklıların vuslatı gibi içtendir, elbette onadır. Hasretler ki, aşıkların avazı kadar yanıktır, elbette onadır. Övgüler ki, özlem sözlerince füzûn ve arzular ki sevgililerin saçları misali uzun, ona, hep ona, hep onadır. O ki güldür, o ki sevgilidir, bütün mecburiyetler onadır.
Çölde alevlerle küfürler kavururken insanlığı ve bir gün ortasında kızıl kayalara çarparken vahşetlerin tutuşturduğu dalga dalga nefesler, bir melek adını andı onun. Sözcükler henüz yetim, sevgiler hançer sokumlarına mahkûmdu. Goncalardan kan damlıyordu gülistanlara ve çırçır böceklerinin rüya aralığında cinayetler işleniyor; babalar kızlarını toprağa diri diri gömüyordu. Cinnet karargâhına dönen yüreklerde hep aynı boşluk vardı ve masum kelebekler çarmıha geriliyordu, yalnızca masum oldukları için...
Zaman öyle bir zaman, mekan öyle bir mekandı… Ebabiller kara yere kararken Ebrehe’nin fillerini, gonca ana rahminde yetim kalıverdi. Kabe’nin duvarını bir kırlangıç kucaklamıştı oysa, çığlık çığlığa… Ardından bir şair kollarını açıp haykırmıştı: “Yaklaşıyor yaklaşmakta olan!.. Yaklaşıyor yaklaşmakta olan!.. Yaklaşıyor yaklaş…”
Avizesi cevza, ışığı dolunay idi gecenin... Yaklaşmakta olan, bir gül olup açtı ve yeminler edildi ömrüne. Gül açınca taşırdı insanlığın sevinç ırmaklarını ve dünya ilk kez dünya olduğunu hissetti. Bir bülbül gülün aşkına yanmış, yanmaktan kana boyanmıştı. Anlatıyordu: Zaman o gül gibi gül görmedi zamân olalıGülün güzelliği dillerde dâsitân olalı Peygamber Efendimizin hayat hikâyesi…
Sonunda Gazap ve Şafak serisini bitirdim. Daha önce de söylediğim gibi serinin ilk kitabını neredeyse her yönüyle çok beğendim. Mutluyum ki seri uzatılmak için serinin konusu saçma sapan yerlere götürülmemiş. Bu nedenle Gül ve Hançer' in de ilk kitaptan geri kalır pek bir yanı yoktu.Kitabın konusundan bahsetmeyi düşünmüyorum, çünkü zaten ilk kitabı okuduktan sonra anlaşılan, ikinci kitapta olması muhtemel şeyler oluyor, ama her olayın bir önem derecesi olduğu için bu söylediğim çok da önemli değil.
Serideki anlatım dilini, karakterleri, alıntıladığım yerleri ve özellikle Şehrazad' ı çok sevdim. Artık tescilli bir şekil favori karakterlerimden biri.
İlk kitapta çok fazla yer verilmeyen bir kaç fantastik olay da bu kitaba saklanmıştı.
Kitabın sonunda ise hiç tahmin edemediğim bir kaç olay yaşandı, ben de adam gibi oturup ağzım açık bir şekilde okudum.
Sonunun ise böyle bir seriye göre fazla sönük, klasik ve sevimli bir son olduğunu düşünüyorum. Yani böyle bir seriye böyle bir son mu..! Stephen King'in Mahşer kitabında söylediği gibi "... bu haliyle de yürür ama aynı şey olmaz biliyorsun patron." Ama sanırım sadece sonu yüzünden kitabı beğenmemek hiç de mantıklı olmaz.
GÜL VE HANÇER || YORUM
#masaldankitaplik
Bugünki kitabımız Gül ve Hançer. Okudukça açılan, ilk sayfalarından itibaren sizi soluksuz bir maceraya sürükleyen kitaplardan. Okurken ne zamanın nasıl geçtiğini biliyorsunuz ne de sayfaların. O derece yani. Elimden bırakamadığım sayılı kitaplardan biridir. İlk kitabını da bir çırpıda bitirmiş ve aşık olmuştum. Zaten ilk kitabın sonu öyle bir yerde bitmişti ki 2. Kitap elimde olsaydı direk ona geçerdim ama ne yazık ki henüz 2. Kitap çıkmamıştı. Bu kitapta da aynı şeyler gerçekleşti. Kitabı elime aldım, sonra bir bakmışım bitmiş. Bitmesine bir hayli üzülsem de okurken inanılmaz keyif aldım. O kadar heyecanlı, aksiyonlu ve içimi eriten sahneler vardı ki kitaba sarılasım geldi. Özellikle Halid favori karakterim oldu. Çok güzel kurgulanmış bir karakterdi. Şehrazat’ın cüretkar ve cesur hareketleri ise kitabı okunur kılan özelliklerindendi bence. Güçlü bir kadın karakter oluşu beni kendine daha çok bağladı açıkçası. Konusuna değinecek olursak Şehrazat’ın Tarık tarafından Rey’den kaçırılması üzerine Şehrazat’ın yaşadığı zorlukları anlatıyor. Halid’e karşı yapılacak olan savaş da cabası. Şehrazat’ın Halid’e dönme çabası ve bu savaş hazırlıklarından haberdar etmeye çalışmasını okuyoruz genel olarak. Kısacası kitabı çok severek okudum. Çok kısa sürede bitti. Okurken de ne sıkılma ne de bunalma hissi verdi. Çerezlik olmasa da okuduğunuza değecek, iyi ki okumuşum diyeceğiniz bir kitap olacağına inanıyorum. Umarım sizler de severek okursunuz. Kendinize çok iyi bakın kitapla kalın!
Puanım:5/5
226 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Seri tamamlandı çok şükür.. Bütün Orhan Kemal romanlarını okumaya and içmiş bir okur olarak yine mutluluk ve hüzün arasında karışık duygular içindeyim.
Serinin ilk iki kitabına göre Hanımın Çiftliğinden bu kitapta pek eser yok. İkinci kitapta yakılmış çiftlik ve korku dolu Güllü'nün namına bu kitapta pek rastlamıyoruz. Olay daha çok Hanımın Çiftliğini yakan Hıdıroğullarının Habip'in kaçışı sonrası yıllar öncesi kocası bırakıp gitmiş dul Hacer ve oğlu Hüseyin üzerinden geçmektedir. Habip ile Hacerin artık mutlu olma hayalleri vardır. Biri kaçak diğeri ise köyde Haşim ağanın (yine zalim bir ağamız var) yeğeni Topal Duranın sözlü tacizlerine maruz kalmış Hacerin hayatta kalma çabasına ortak oldum. Dul kalan bir kadın hem erkek hem de kadınlar tarafından saldırıya uğrar. Orhan Kemal, insanın içindeki kötülüğün cinsiyet değil karakter meselesi olduğunu dile getirmiş.
Teşekkürler üstadım.. İyi ki yazmışsın
Okuyalım.. Okutalım...
‘Yeni Dünya’da Sabahattin Ali Öykücülüğü
Dikkat: Tatkaçıran/oyunbozan içerir.
‘Yeni Dünya’da Sabahattin Ali Öykücülüğü
Ulaş Başar Gezgin
‘Yeni Dünya’ (1943), Sabahattin Ali’nin (1907-1948) 4. öykü kitabı. Bu kitapla önceki kitapları arasında büyük ölçüde süreklilik var. ‘Asfalt Yol’ adlı öykü, ‘bir köy öğretmeninin notlarından’ biçimindeki altbaşlıkla açılıyor. Birinci tekilden
1788 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
"Mutluluğu, sevgiyi yanlış simgelerde arıyoruz biz."
İnsan her zaman annesini sever mi?
Babasızlık nasıl bir duygudur? Ya da annesizlik?
Sevdiğiniz halde başkaları için sevmiyormuş gibi davranmak zorunda kaldınız mı hiç?
Geçmiş her zaman geçmişte kalır mı?
Fakirlik utanılacak bir şey midir?
Aşk var mıdır?
Adalet nedir?
Namuslu olmak ne demek?
Yaşadığı yeri değişince insan da değişir mi?
Her
