Iran'inda ,kendini peygamber ilan eden Hasan Sabbah,Nişaburlu Ömer Hayyam'la ettiği sohbeti anlatırken insanlar uzerin uygulamak istediği devasa deneyi şöyle anlatır.
_"Evet,insanlar masallara ,uydurulmuş hikayelere bayılırlardi.Gözlerini kör edecek şeyler onları mutlu kılıyordu...Insanın körlügünün sınırlarını son noktaya dek zorlayacaktim.Bu körlükten istifade edecek mutlak bir kudrete sahip olacak ,müthiş bir ayrıcalık elde edecektim!Hakikati öyle bir tahrip edecektim ki torunlarimin torunları dahi bundan bahsedeceklerdi."
Ve böylelikle Hasan Sabah yani kitaptaki adıyla Seyduna kafasında canlandirdigi bu masalı gerçekleştirmek için Alamut'a gelir.Kendince bir cennet yaratır ve o cennete girecek ziyaretçileri bekler.Seyduna cennetin anahtarını elinde tuttuğunu iddia eder.Allah "Ibni Sabbah peygamberimiz ve elcimizdir"buyurmuscasina soylevlerde bulunan ,sapkin bir lider olan Sabbah 'in Ismaili ogretisi "Hicbir sey gerçek degil,her şey mübah! "düsturudur.
Fedaileri Kalesi Alamut uzun zamandır okumayı beklettiğim bir kitapti.Okumayı düşünen arkadaşlarım varsa kesinlikle bekletmemelerini tavsiye edeceğim, uzun süre unutmayacaginiz bir kitap olacak garanti veriyorum.
Hasan Sabbah haşşasilerin lideri olarak nam salmış, Selçuklu Hükümdarlariyla mücadele etmiş, en sonunda Mogallarin istilasiyla uzun yıllar sonra kalenin çöküşü gerçekleştirilmiştir.Kurmuş olduğu tarikat tehlikeli olup,tarikata körü körüne bagli inananlarin Seyduna 'ya olan bağlılıklarını okuyacak dehşete düseceksiniz.Akıl almaz kurnazliklarla dolu bu hikayeden eminim etkileneceksiniz.
İnceleme notum: 8