Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.2
Sen ne güzel adamdın öyle...
Kızkardeşlerimi parka yürüyüşe çıkarmamla başladı herşey; küçük memleketimin küçücük kütüphanesinde bir köşede gözüme ilişen kitap, ertesi gün elime alıp arka kapak açıklamasını okuyayım derken kendimi içinde bulup tek solukta bitirdim.
Beyaz gecelerde doğrudan karakteri yazarımızın olduğu, hizmetçisiyle yaşayan hayalperest ve yalnızlığın dibini yaşayan adam, bir gece yolda ağlayan bir kız görüp tanışmasıyla başlıyor hikayemiz; dört gece olarak bölümlere ayrılmış hikaye inanılmaz bir anlatımla yalnızlığı ve hevesin kursakta kalmışlığını iliklerimize kadar hissettiriyor, o kadar çok söyleceklerim varken ısrarcı bir insan olarak büyük bir ısrarla tavsiye ediyor herkese keyifli okumalar diliyorum şimdiden...
Yeşilin Kızı Anne --> 10/10
Merhabaaa. Bugün yakın zamanda bitirdiğim Yeşilin Kızı Anne kitabıyla karşınızdayım. İlk önce kitabın konusundan biraz bahsedip sonra duygularımı paylaşacağım.
Matthew ve Marilla Cuthbert kardeşler yaşlandıkları için onlara işlerde yardım edecek on bir yaşlarında bir oğlan çocuğu evlat edinmeye karar verirler. Ama bazı yanlış anlaşılmalar sonucunda Green Gables'a çok konuşkan, hayalperest -çooook fazla hayalperest- zeki ve kızıl saçlı Anne Shirley geliyor. Farklı kişiliğiyle herkesi etkileyen Anne'in maceradan maceraya atılmasını okuyoruz.
Şimdi, benim düşüncelerime gelirsek başta Anne sinir olmadım değil :) Sus artık, çok konuşuyon kız, abartma gibi söylenmelerim olmadı değil. Ama kitap azıcık ilerleyince gerçekten Anne'i inanılmaz sevdim. Biraz fazla hayal kuran biri olarak Anne'le empati yapabilmek beni çok rahatlattı.
Normalde fantastik, macera, distopya ve bilimkurgu dışında pek farklı tür okuyamayan bana bile kendini sevdirdiği için bu kitaba 10 verdim. Çünkü karakterleri o kadar tatlıydı ki -özellikle Matthew'i çok sevdim- kendini kitabın içinde gibi hissediyordun.
Çok minnoş bir kitap gidin okuyun:)
~BURDAN SONRASI BU KİTABI OKUMAYANLAR İÇİN SPOİLER~
Normalde ilk kitaplar için spoilerlı konuşmam ama en sevdiğim karakter öldürülünce bunu da yazmak istedim. Ben bir yandan dizisinide izliyorum ve Matthew'in öleceğini bu yüzden hiç düşünmemiştim. Şok geçirdim. Spoilerlı kısımda bu kadardı :)
Şimdi gidip ikinci kitabına başlıcam...
270 syf.
·
Puan vermedi
Fotoğraf
" Günümüzde herkes fotoğraf çekiyor. Oysa fotoğrafın tarihinin 200 yıldan fazlası yok. Bugün elimizdeki cep telefonlarını herhangi bir yere yöneltip bir tuşa basıyoruz, bu eylem ortalama saniyenin binde biri kadar sürede gerçekleşiyor (daha hızlısı da mümkün).
Joseph Nicéphore Niépce, (1765 – 1833) adında bir Fransız , "Le Gras'a
Anne, zayıf, kızıl saçlı ve hayalperest bir genç kız.
Kitap, Anne' nin yaşadığı talihsizlikleri anlatıyor. Küçük yaşta ailesini kaybeden Anne, yetimhanede yaşamaktadır, onları yardım etmesi için yetimhaneden 10 yaşında bir oğlan çocuğu isteyen Marilla ve Matthew kardeşlerin planları beklenmedik bir durumla sarsılır. Bir oğlan çocuğu beklerken Anne' yi karşılarında gören Marilla ve Matthew' un üçünün de hayatını değiştirecek kararla olaylar başlar.
aşırı tatlı bir kitap özellikle Anne' nin Gilbert ve Diana ile olan sahneleri. Ancak Anne hayatımda gördüğüm en geveze insan diyebilirim. Paragraf bile atlamadan 2 sayfa boyunca konuşabiliyor, ve yüzden de bir çoğu yeri sıkıcı olabiliyor.
Daha ayrıntılı okumak için, blogumu ziyaret edebilirsiniz baykusvekitaplar.blogspot.com/2021/07/yesilin...
Yav nedir benim isimsiz başkahramanlardan çektiğim. Herşey Yusuf Atılganın Aylak adamdaki Ç ile başladı ahanda bu romanda da O kim bu O hayalperest, ideailst bir öğrtmencez. Yazın okuduğum bir kış romanı içimi ısıttı diyebilirim. Betimlemeler, dil, romandaki düşler hepsi ahenk içinde dans ediyor. Kitabı bitirince haritadan Hakkari Pirkanis köyünü arattım Google dedemden. Yalçın dağların ortasında bir köy. Bu kitap aslında bir otobiyografi özelliği de taşıyor. Daha sonra iki dil bir bavul filmine de ilham olmuş zannımca. Kefiyli bir günde bitti idealist her öğretmenin okumasını isterim.
Bu hikâye kıskanan ve kıskanılan,kaçan ve kovalayan ,hüzün ve sevinç ,hayâ ve hayalperest,şehvet ve öğretim hikayesidir.
Bır tarafta Züleyha'nın vurgunluğu,diğer tarafta Yusufun yiğitçe namus düşkünlüğü.
Yusuf güzeldi,insanlığın edebiydi.
Yusuf güvendi,erkeklerin efendiliğiydi.
Yusuf peygamberdi,peygamberliğini bildi.Kuldu, kulluğunu bildi.Oğuldu
