Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.13
204 syf.
·
Puan vermedi
Ne Güzel insansın sen aynalı baba.
Merhabalar. Bu kitap beni resmen astral seyahate çıkardı. Tek kelime ile müthişti. Diyar diyar gezdim. Kah karınca oldum kah padişah, kah fakir bir oğlan, kah bir ermiş, öyle bir kitap ki hiç bitmesin istedim. Bunun için de o kadar yavaş okudum ki anca 45 gün uzatabildim. Bitince de rüyanın en güzel yerinde uyanmış gibi hissettim. Edebiyatımızda eskilerden ne cevherler var daha kimbilir. Mutlaka okuyun. Sevgiler, saygılar
Raci ve Aynalı ile hakikate yolculuk
Olmak için ölmek gerek, pirim. Kitap o kadar akıcı bir şekilde ilerliyor ki kitabın çabuk bitmemesi için yavaş okumaya karar verdim, sindirerek...
Raci'nin hayalden hayale atlaması fakat hepsinde de hakikati tam olarak gözlerin önüne sermesi... Filibeli Ahmet Hilmi'nin, Âmâk-ı Hayal adlı bu kitabını Sedat Anar'ın bestelerinden gördüm. İyiki de karşıma çıkmış ki böyle latif bir eseri bu fâni, okuma şerefine nail oldu. Elhamdülillah!
Sis ve Gece
Ahmet Ümit’in 1996 da yazdığı ilk romanı , 2007 yılında yayınlanmış filmi #sisvegece
Başkahramanımız Milli İstihbarat Teşkilatında görevli Sedat evli ve iki çocukludur.Kendisinden oldukça küçük yasak aşkı Mine’yle birliktelik yaşamıştır. Genç sevgilisi ayrılmak ister ve esrarengiz bir şekilde ortadan kaybolur. Tüm teşkilatta yankı uyandırır. Sonunda çok uzaklaştığı sevgilisini burnunun dibinde bulur.
️️Mine’ye ne oldu ve neredeydi.
️️Yoksa bir ajanmıydı.
️️Eski bir örgüt üyesi olan yeni sevgilisi Fahri mi bir şey yaptı.
Ahmet Ümit in 26 yıl önce yazdığı ilk roman Sis ve Gece ile en son yazdığı Kayıp Tanrılar Ülkesi arasında o kadar gelişmiş bir fark var ki .Yazdığı ilk roman olarakta çok başarılı buldum
İnsanda kendisine kötülük yapanları sevmek gibi bir yan vardır ya.
Bazı aşklar er ya da geç aynı sonla yüzleşmek zorunda kalmazlar mı?
Ama aşkta eşitlik olmaz ki zaten. Bazen kefelerden biri bazen de öbürü ağır basar. Aslına bakarsanız genellikle hep aynı kefe ağır basar ya.
Her aşık ,sevdiğini kaybetme kaygısı taşır.
Yaşam ağlamaya değmeyecek kadar saçmadır.
Suçların altında genellikle utanç verici şeyler yatar.
@duygununkitaplar
Bu incelemeyi buraya ekleme amacım kitabın içeriğine yönelik bir bahis olmayacak lakin okuyup araştırmayı seven sorular soran zihni sürekli bir şeyler kurcalayan sorgulayan kendimi raci gibi hissetmem benim aynalı babam tüm yazarlar düşünürler hepsi beni farklı bir aleme götürüyorsa da bir sonu olana değil sonsuz olana yöneltiyor. Bir gün oluyor Selim pusat olup sorguya giriyorum bir gün oluyor Raif efendi olup müze gezerken bir gün oluyor feride olup köy okullarında geziyorum başka bir gün kendimi Tom olarak vücut bulup eski bir kamyonetle yollara düşüyorum. Don kişot olup yel değirmenlerine savaş açmışlığım bile vardır hatta Mustafa Kemal olup kurtuluş savaşı verirken Enver olup Türkistanı gezmişliğim bile varken Dağ bayır gezerken su olup ırmakları aşarken şelale olup dökülüyorum.
"Amak-ı Hayal (Hayalin Derinlikleri) Raci adlı karakterimizin Aynalı baba ile çıktığı manevi yolculuğun, kitabın adında da geçtiği gibi hayallerin derinliğinin hikayesiydi. Kitap Raci'nin sorgulamaları, derin hayali yolculuktaki simgesel durumları ve üstüne düşünülmesi gereken olaylarla oldukça keyifli ve akıcıydı. Bu tarz kitaplar genelde biraz daha ağır olduğu için herkesin kolayca okuyacağı kitaplar olmasa da Amak-ı Hayal bu türde çoğu kişiye hitap edebilecek bir kitaptı diye düşünüyorum. Felsefik ağır olabilecek bazı sorgulamalar ve olaylar olağanüstü durumlar kullanarak hafifletilmişti. Ben sesli dinledim ve keyif aldım, bir kez de okunabilir bir kitaptı. Farklı bir bakış açısı, farklı bir tür okumak için tavsiye ederim, keyifli okumalar."
Hayalin derinlikleri....
Kitabın baş karakteri Raci bir gün varlığıyla alakalı sorularla iç hesaplamaya çıkmışken bir mezarlığa uğrar ve "Aynalı Dede" lakaplı bir adamla arkadaşlık kurar. Ermiş karakter olan Aynalı Dede, Raci'yi çeşitli içsel yolculuklara çıkarır. Ney üfleyerek yaptığı ve şamanik kendinden geçme ayinlerine benzeyen bu olayda Raci kendini bazen bir budist bazen lamaizm inancıyla uğraşan bir bilgin bazen de Olimpos Dağı'nda, Kaf Dağı'nda dolaşan ve mitolojik karakterlerle karşılaşan bir gezgin olarak bulur. Yaptığı yolculuklarda farklı inançlara sahip bir insan bedeninde kendini bulan Raci, ruhunun amacını ve felsefesini anlamaya çalışır...
Kitap Türk Edebiyatı'nın ilk felsefi ve gerçeküstü romanı olarak geçer ve ilkle birlikte gelen unvanını sonuna kadar hak ediyor. Edebi ve felsefi şölen yaşadım okurken bu derece de tavsiye ederim. :)