Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.26
Beslenme konusunda hepimizin az çok bilgisi var. Peki bu yoğun hayat şartlarında ne kadarını doğru uyguluyoruz? Yaşadığımız sıkıntılar bizleri strese sokuyor elbette. Buda beslenme düzenimizde aksaklıklara yol açıyor. Yaşadığımız duyguların sağlıklı bir birey olma konusunda en önemli noktalardan biri olduğunu hepimiz biliyoruz. Düzenli ve sağlıklı beslenmenin de hayatımızda etki edeceği kolaylıkları gözardı edemeyiz.
Çok fazla kilo takıntısı olan biri değilim. Kitabı da ilk gördüğümde diyet uygulamalarını anlatacak sanmıştım. Aslında öyle değil. Yazarımız ilk olarak bizlere duygularımızı dinlememizi ve onları dikkate almamız gerektiğini söylüyor. Kısaca mutlu, özgüvenli bir bireyin beslenme konusunda problemi olacağını sanmıyorum. Yaşadığımız duygu durumlarının beslenme ile bu kadar bağlantılı olduğunu bilmek ise şaşırtıcı. Tavsiye ederim.
Mutluluğun beslenme ile bir ilgisi var mı? Tabiki var arkadaşlar ama bizim anladığımız şekilde yarım kilo baklava ya da iki porsiyon mantıyı mideye indirmekle değil. Yok yok hemen, yine mi yasaklarla dolu bir diyet kitabı diye tepki göstermeyin, çünkü ilgisi yok.
Bir şeyler dileme hakkınız olduğunda, şüphesiz ilk akla gelen şey sağlık olur. Önce sağlık diye başlarız cümlelere. Son yıllarda özellikle farkına vardık ki sağlık yoksa gerisinin bir anlamı da yok. O yüzden yazarın kitabında ilk olarak üzerinde durduğu konu bu. Hedefimiz kilo değil, sağlık olmalı. Çünkü bu bir döngü. Sağlıklı beslenirseniz kilonuz da sizin ihtiyaç duyduğunuz ya da sizin için ideal olan noktaya gelir zaten.
Kitabın genelinde, beslenme ile ilgili düşünce şekillerimizdeki yanlışlar üzerinde durulmuş. Yazarın sık sık hatırlattığı bir şey var: Bedeniniz size ihtiyacınız olanı ya da doğruyu söyler. Mesela, doyduğumuz halde yemeye devam etmek. Ya içerisi doydum diye bağırıyor, patlayana kadar zorlamak neden?
Kitabın çoğu bölümünde, aaa bu aynı ben diyerek okuyorsunuz, çünkü beslenme ile ilgili yanlış düşünce kalıplarımız çok benzer. Baştan sona anlaşıldığınızı ya da anladığınızı hissettiğiniz bir kitap ama beni özellikle şu bölümde yakaladı: "İnsanın bedeni ve ruh hali çok değişken. Günü gününe ya da saati saatine bile uymazken tektip bir beslenme kalıbına uymaya çalışmak gerçekten imkansız."
Bedeninize, sağlığınıza, mutluluğunuza ve tüm bunların beslenme ile ilişkisine dair farkındalık oluşturacak, keyifle okuyacağınız bir kitap. Tavsiye ederim.
Yerli Diyet
Kitap okumayı çok seven biri olarak öncelikle dilinin akışkanlığı ve sadeliğiyle keyifli bir okumanın sizi beklediğini söyleyebilirim.Konu kısmına gelince yıllardır doğru bildiğimiz yanlışları bilimsel kanıtlar eşliğinde çok açıklayıcı bir şekilde okurla buluşturuyor.İçerik bakımından zengin,her ne kadar adı “Yerli Diyet”olsa da sağlıklı yaşamı sadece beslenme boyutuyla ele almıyor; egzersiz,uyku ve stres yönetimi konuları hakkında da oldukça doyurucu bilgiler veriyor. Bütün bu bilgiler ışığında hayatınıza birçok konuda yön verecek bir başucu kitabı olduğunu düşünüyorum. Kilo vermek yahut sağlıklı bir yaşam sürmek isteyen herkesin okumasını şiddetle tavsiye ederim.
Sağlık Alkali beslenmekten geçer
Ayşegül çoruh sosyal medya platformlarından takip ettiğim bir isim ve bu kitap yazarın okuduğum ikinci kitabı. Başta Ayşegül hanım alkali beslenmenin önemini anlatıyor. Vücudun alkali beslenmeye yönelik olduğunu, mide hariç diğer tüm organlarımızın alkali düzeye yatkın olduğunu, alkali beslenerek kronik hastalıklara yakalanma hızımızın düşeceğinden, vücudunun normal çalışma stilinin alkali olduğundan ve bizlerin asidik beslenerek vücudumuza verdiğimiz zadarlardan bahsediyor uzun uzun ve açıklayıcı bir biçimde. Maleesef ki vücudun alkali mi asidik mi olduğu kan testi vs de ilk başta belli olmuyor. İlerleyen dönemde bunu kaslara ve kemiklere verdiği zarardan anlayabiliyoruz. Bu zararı da vücut son raddeye kadar telafi etmeye çalışıyor fakat bunu eczanelerde satılan ph testleriyle idrar ve tükürüğümüzden anlayabilirmişiz. Kitabın son bölümünde alkali besinler ve örnek alkali beslenme programı mevcut oldu. Benim için çok bilgilendirici oldu. Şu an tam anlamıyla alkali beslenmeye geçemesem de beslenme tarzımda bazı değişiklikler yapacağım.
Sağlıklı, mutlu ve uzun bir ömür için tek yöntem alkali olmak!Bu kitapta okuyacağınız konular: • Asitlenme• Asitlenmenin sonuçları• Asitlerden kurtulmanın yolları• Vücut yağları• Asitlenmeye yol açan yiyecekler • Alkali beslenme • Vücut asitliğini ölçme ve değerlendirme • Alkali beslenme rehberi • Örnek beslenme planı• 10 adımda alkali beslenmeye geçiş.
Herkese Merhaba,
Kendi Kendine MBA, içeriğinde birçok farklı konunun hap bilgiler olacak şekilde toplanmasının ve bu hap bilgilerinin bazılarının güzel örneklerle desteklendiği bir kitap olmuş. Kitap size belirli bir alanda çok daha bilgili yapmıyor ancak ilgilenebileceğiniz konular hakkında fikir sahibi olmanızı sağlıyor. Bu incelemede sizlere
6 hafta ya da bir ömür.
Kitabın öncelikle sıradan diyet ve zayıflama tavsiyelerinin ötesinde, yapmamızı tavsiye ettiği şeylerin sebeplerini de açıklamasını sevdim. Dili biraz coşkulu bulsam da okumayı eğlenceli kıldı. Kendimce notlar alarak bir plan yapmama yardımcı oldu. Daha önce karşılaşmadığım ve ilgimi çeken iki önerisi (soğuk duş ve balon şişirmek) ile karşılaşmak benim için artılarından. :) kişisel bir inceleme olduğunu belirtmeme gerek olmadığını düşünüyorum. Okursanız bir şey kaybetmeyeceğinizi hatta hayatınızı kalıcı bir şekilde iyi beslenmek ve sağlıklı bedene sahip olmaya adamaya niyetlendiyseniz katkı sağlayacağını iddia edebilirim.
Sağlıklı beslenme ve sonucunda hayat kalitesinin artmasına yönelik anlamlı ilkeleri bulunan bir kitap. Bu konuyu hücre düzeyinde ele alıp biyokimyasal bazı mekanizmaları anlaşılır bir şekilde anlatıyor. Asitleşen vücudun sonrasında ne gibi yüklerle bizi karşı karşıya bıraktığını ve bunu elimine etmek için hangi yollara başvurmamız gerektiğini gösteriyor. Ancak beslenme bazında baktığımız zaman bazı öneriler sürdürülebilir beslenme ile örtüşmüyor. Yine bir diğer mesleki farkındalıkla gözüme çarpan şey ise gluten konusundaki yargıları oldu. Evet gluten vücudu asitleştiriyor, hassasiyet oluşturuyor ama tüketilmediğinde de bağırsak hücreleri yok oluyor. Bunlardan da bahsederek işin artı ve eksilerine kitapta yer verebilirdi. Genel manada beslenmeye güzel, farklı bir bakış açısı kazandıran bir kitap.
Diyetisyen olarak kitaba başta önyargıyla başlamıştım ancak devamı bu yargılarımı bir miktar kırdı. Beslenmeyi ve biyokimyasını açıklayıcı bir dille anlatıyor ama yazar psikoloji alanında uzmanlık yaptığı için yine de güven konusunda bazı soru işaretleri bırakıyor. Aralıklı beslenme günümüzde nedense daha çok tercih edilen bir yöntem haline geldi ancak son makaleler ağırlık kaybı için 4-6 öğünlü diyetten farkının olmadığını gösteriyor. Yasaklar olmaksızın ve aç kalmadan da sağlıklı beslenmek bence mümkün ve bu kitapta 16 saat aç kalın ama geriye kalan 8 saatte ne yerseniz yiyin görüşü bana bilimsel gelmiyor. Diyet, beslenme düzeni kişiye özgüdür ve böyle bir düzenin kesinlikle bir uzmanla uygulanması gerekir. Sağlık sözkonusu olduğu zaman "sadece" bir kitap ya da youtube videosu yol rehberi olmamalı.
