Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.26
Merhaba
71 fasıldan oluşan güzel bir kitap ile karşınızdayım efendim. Fîhi Mâ Fîh, yani "Onun içindeki içindedir", "Ne varsa Onda var", "Onun içindeki Odur" manalarına gelmekte. Mevlana'nın çeşitli meclislerde yaptığı sohbetleri, dünya görüşü, devrini bildirişi, insanlık hakkındaki düşünüşleri, hasılı bütün fikri hayatı Sultan Veled tarafından toplanıp, derlenmiş. Mürşid ve mürid, aşk ve sema, cennet ve cehennem bir tüm olarak beliriyor sayfalarda. Süleyman Pervane'ye -Selçuklu veziri- hitaben kaleme alınan bir bölüm bulunmaktadır. Siyasi olaylara da değinilip, işlendiği için tarihi kaynak olarak da kabul görmektedir bu güzel eser.
Sizin de gönlünüz bu sohbete dahil olsun isterim.
Feyizli okumalar.
Nahif kalın.
..
Sizenot: elbette "Mesnevi"'nin gölgesinde kalır fakat özlü anlatım ile onun kadar değerli bir eser.
Kendimenot: hangi cümlede bana sesleneceğini, inci kadar değerli hissedeceğimi düşünerek sayfaları çevirmiştim, çeviriyorum.
"Kalpler birbirine şahitlik eder"
Bu söz, söyleyenlerin kendilerinin bile ne mânâya geldiğini bilmeden ettikleri bir sözdür. Yoksa söz söylemeye hiç gerek kalır mıydı? Kalp şahitlik ettikten sonra dilin şahitliğine neden ihtiyaç olsun?
Hadi, ruha şifa niyetine
Mercan Dede Alef dinleyin.
Kimya Hatunun Şemsi;Şems'in Mevlanası...
İlahi aşkın beşeri aşka dönüşmesi mi desem, yoksa tek aşk ilahi aşk mı bilemedim... Bildiğim ve şahit olduğum bir Kimya Hatunun aşkı var ki Şems'in güneşliğine ışık, sıcaklık katmıştır...
Kimya Hatun, Müslüman bir babanın, Hristiyan bir annenin ilk çocukları... Anne ve babası birbirlerini dinlerine rağmen çok sevip saygı duymuşlar, lakin elalem
Mevlanâ'nın Hocası
Seyyid Burhâneddîn Muhakkık-ı Tirmizî (ö.1241), Mevlânâ'nın hocası olarak bilinir. Hazret-i Hüseyin'in soyundan gelmekte olup seyyiddir. Seyyid Burhâneddîn Muhakkık-ı Tirmizî vefat ettikten beş sene sonra Şems-i Tebrizî Konya'ya gelir. Onun beş sene sonra geleceğini vefat etmeden önce hocası Seyyid Burhâneddîn Mevlanâ'ya müjdelemiştir.
Konusu
Ya Rabbimi, ezelde bağışladığın bilgi damlasını denizlerine eriştir, duası ile başlıyor kitabın önsözü. Sultan Veled'in Aşk üzerine kaleme aldığı Farsça şiirine, 19.yyda yaşamış olan Hasan Halid el-Mevlevi yazmış olduğu şerhin başında, Şems, Mevlana ve Hüsameddin'den kalan manevi verasetin Sultan Veled de toplandığını söylüyor.
Sultan Veled'in şiiri 92 beyit. Farsçaları Latin alfabesi ile verilmiş, altında tercümesi var.Ancak tercüme daha edebi olabilirdi bence.
Ana fikir;
Hakikat ehline göre aşk, Hakkın sıfatıdır.
Ve aşkın mahiyetini anlatabilmeğe aczimiz izin vermez. Bunu izah için şerhte defaatle tekrar edilen Mesnevi beyiti şöyledir;
Aşk nedir öyleyse? Yokluk denizi.
Aklın orda ayağı kırıktır.
Aksini düşündüğüm şöyle bir kısım var; aşkın çalışılarak kazanılacak olduğunu (sünneti seniyyeye tabiiyyet ile) ve vuslatının olduğunu söylüyor şarih.
Şarihin çokça atıfta bulunduğu Fahreddin Irakı nın Lemaat-Aşk risalesi de merakımı celb etti, okumak istiyorum.
Kitapta çok köklü bir şehir olan ve "evliyalar şehri" olarakta bilinen Konya şehrinin kuruluşundan yıkılışına kadar birçok medeniyete ev sahipliği yaptığına ve kadim şehirin tarihine değinilerek kitap başlamıştır.
Daha sonra Mevlana Celalettin Ruminin çocukluğundan itibaren başlanıp, hayatı oldukça yalın ve etkiliyici dilden
Fîhi Mâ Fîh; Mevlana Celaleddin-i Rûmi'nin oğlu Sultan Veled ve müritleri tarafından yazılan, Mevlana'nın tasavvuf düşüncesini anlattığı 70 fasıldan oluşan ders niteliğinde bir eser.
tarihi roman
Eser: Seyyid
Yazar: Hüseyin Muşmal-Fatih Babaoğlu
Yayınevi: Kömen Yayınları
Sayfa: 206
Yazar Hüseyin Muşmal ve Fatih Babaoğlu'nun yazdığı Beğ, Sultan ve Seyyid üçlemesinin son romanı Seyyid Seydişehir ve Beyşehir ilçelerinin tarihini roman tadında anlatmaktadır. Özellikle bu eser de yörenin ileri gelen tasavvuf ehlilerinin ve velilerinin
Cennet Mekan Sultan
33 yıllık hükümdarlığı süresince öyle bir siyaset izler ki bir karış toprak kaybetmez Osmanlı. Sonra tahttan indiren basiretsizler başa geçer. 9 yılda balkanlar dahil bir çok yer kaybedilir. Üstüne 1. cihan harbine girilir ve orda da durum fiyasko. Yine Abdülhamid Han'ın ifadesiyle "Allah devletimizi bu hale getirenleri
167 syf.
4/10 puan verdi
Osmanlı Devlet'i gibi büyük bir devletin tarihimizde yer alması
bizim için ilham kaynağıdır. Yaptığı olumlu ve olumsuz şeylerle örnek teşkil etmesi gerekir; devamında kurduğumuz ve halen varlığını sürdüren devletimiz için. Durum böyle iken bu büyük devletin her aşamasında yer alan ve adeta çimentosunu oluşturan sultanların şeyhlerinin
264 syf.
10/10 puan verdi
Mevlana Celaleddin-i Rumi... Doğduğu şehir olan Belh'ten Moğollar yüzünden ayrılmak zorunda kaldı ailesiyle birlikte. Yıllarca şehir şehir gezdiler, bazılarında birkaç ay bazılarında yıllarca.. Ama henüz yerleşecekleri şehri bulamamışlardı. Mevlana'nın ilk hocası babası Bahaeddin Veled'di. Pek çok şeyi babasından öğrenci öncelikle.
Karaman'a geldiğinde birkaç gün kalıp Konya'ya geçmeyi planlamıştı ama bir kişi bütün planlarını alt üst etti. Eşi Gevher Banu... Evlendiler, yedi sene Karaman'da yaşadılar, 2 çocukları oldu, Alaeddin ve Sultan Veled. Annesi ve ağabeyini burda kaybetti.
Sonrasında ömrünün sonuna kadar yaşayacağı Konya'ya yerleşti.
Babasını kaybedince dergahtaki babasının görevini Mevlana devraldı. Her zaman azla yetinen, gözü para pulda olmayan, ailesinin geçimini işinden kazandığı üç kuruşla sağlayan, gelen hediyeleri başkalarına dağıtan Mevlana...
Bir gün Şems-i Tebrizi'yle tanıştı ve bütün geleceği değişti o an. Hocası olmuştu Şems ve hoca öğrenci - öğrenci hoca olabiliyordu bu ilişkide... Karşılıklı sohbetler gerçekleştiriyorlardı, ney üflüyorlardı... Mevlana bir çok şeyden el etek çekmişti Şems geldikten sonra. Bu duruma ise başta oğlu Alaeddin olmak üzere bütün Konya halki tepki gösterdi. Yanlış anladılar onları, eleştiriler... Ama onlardan geriye aşkın, ilahi aşkın en güzel halini bıraktılar. Belli bir arayış içinde olan Mevlana'ya güneş oldu Şems ve sonraki pek çok nesli aydınlattı bu güneş...
Keyifli okumalar...
