Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.13
Tolkien ve Kelimelerinin Güzelliğine Dair Bazı Mülahazalar
Silmarillion'un sanki atan bir kalbi var, insanın bam teline dokunan bir gerçekliği. Efsunkâr, heyecan verici ve çokca lezzetli!
Tolkien'i her okuyuşumda, kelimelerinin hüküm sürdüğü dünyaya yeniden âşık olduğumu fark ettim... Sürekli güncellenen bir aşka düştüm galiba. Kalkamıyorum. Fakat zaten kalkasım da yok, böyle iyi, buradan devam edelim! Biraz da Tenekeci'nin, duralım burada güzel esiyor, dediği yerdeyim.
Kitabımız Tolkien'in, editörüne yazdığı uzunca bir mektupla başlıyor. Kurduğu mitolojik dünyayı anlatıyor burada. Ağlayarak ve elbette bayılarak okuyorsunuz buradaki satırları. İçinde harika tavsiyeler var, işte o da gören gözlere artık.
Sonra en en en başlangıçla adım atıyorsunuz her şeye. Birbirinden habersiz şarkılar duyulmaya başlanıyor satırlarda. Fakat çok geçmeden şarkıların beraberce okunarak büyülü bir ahenge büründüklerini işitiyorsunuz. Ve elbette ahengi kaçıran birisinin de ortaya çıkıverdiğini. Çünkü ışık, karanlıkta parlıyor ki karanlık hep vardı çabalayan ışıktı değil mi? Olanların ortasında, yavaş yavaş müziğin sesi bir gerçekliğin içinde büyümeye başlamış oluyor. Taşlar yerine oturuyor, gökyüzü ait olduğu enginliğe çekiliyor. Sona gelindiğindeyse Ainur'un Ezgisi şöyle tamamlanıyor:
"Ve böylece kuruldu Ilúvatar Çocuklarının yurdu sonunda, Zamanın Derinliklerinde ve sayısız yıldızın ortasında."
Buraya kadar yazdıklarım ilk 62 sayfanın güzellemesidir.
Var olmayan bir dünya, var olmayan canlı türleri ve her daim varlığını koruyan iyilik ve kötülüğün savaşı..Sanki bizim köyün ağzı gibi betimlemeler.
ÇıkınÇıkmazı,Yarmavadi,KilitliDelikler,SolucanDil ve daha niceleri..Herhalde Tolkien bizim köyde yaşasaymış malum yerlere CinTaşi,KümKümü,ParBaşı gibi isimler koyarmış.
Tolkien'in ömrü devamı için yetmese de mirası devralanlar yola devam etmişler..Zaten ucu bucağı olmayan bir dünya yaratmış.
Okumayı dört gözle beklediğim bir klasik daha bitmiş oldu. Süremi uzun tutmaya çalıştım çünkü bu baskısı 3 kitap bir arada ve ciltli olunca ağır geldi başta. Ama hikaye o kadar sürükleyici ki bazı yerlerde elimden bırakamadım.
Özetlemeye çalışmam ayrı bir kitap gerekir sanırım. Ama genel olarak bahsetmek isterim. Fantastik dünyanın kurulduğu eser aslında. Yeni dünyaların hatta dillerin yaratıldığı hayal gücünün nereye varabileceğinin ispatı Tolkien.
Aslında düşmanı yenmek için çıkılan bir görev olarak özetlenmek istense de karakterlerin çokluğu ve çeşitliliği ile zenginleştirilen , bittiğinde bir çok ders çıkarılabilen bir kitap. Fantastik deyip geçemiyorsunuz çünkü bizim dünyamızla bağdaşabilecek büyük unsurlar barındırıyor. Mesela savaşlar, dostluklar, görev , insanlık ve tabi insanlığın zalimliği. Herkesin okuması gereken bir eser olduğunu düşünüyorum.
Filmiyle karşılaştırmak istemiyorum bence ikisinin de ayrı güzellikleri var. Ama tabi her eserde olduğu gibi kitap ayrı bir tat bırakıyor bende. Daha detaylı ve kendinizin kuracağı bir dünyaya dalıyorsunuz. Elinde olup bekleten ya da almayı düşünen varsa mutlaka okumalısınız. :)
Filmini izlemeyen yoktur sanirim ancak ben o azinlik kismindayim sanirim. Ancak Orta Dünyaya girme zamanimin gelmis olduguna karar vererek kitaplar ile basladim dünyaya adim atmaya.
Bilmiyorum neden ben aradigimi tam anlamiyla bulamadim. Belki de beklentimi cok yüksek tutmam ve okuma süremi uzun tutmamdan kaynaklidir.
Sizlere keyifli okumalar dilerim.
Selamlar! Filmlerini defalarca izleyip kitaplarını okumamış biri olarak Hobbit'i okuyup bitirdikten sonra direk Yüzüklerin Efendisi'ne başladım.
Yazarın anlatım dili yavaş yavaş ağırlaşmaya başlıyor bu kitap ile. Hobbit kadar sade değil lakin Hobbit'ten çok daha mükemmel bir kurguya sahip. Bol bol mekanlardan ve kişilerden bahsedip sizi evrenin içine alıyor, merakınızı arttırıp daha fazla öğrenmek için ek kaynaklara bakmaya cezbediyor.
Karanlık Lord Sauron diğer güç yüzüklerine hükmedecek Tek Yüzük'ü yapmış lakin Son İttifak Savaşı'nda İsildur tarafından parmaklarından kesilip alınmıştır. Yüzüğü Gollum'un mağarasında bulan Bilbo Baggins yıllar boyunca sessiz sedasız Shire'da yaşamaktadır. 111 yaş gününde Shire'dan ayrılan Bilbo yüzüğü Frodo'ya bırakıyor. Gandalf'ın şüpheleri ile bu yüzüğün Tek Yüzük olduğunu anlıyor ve Frodo'ya görev yüklüyor. Daha sonralarda hobbitlerin, elfin, cücenin, büyücünün ve insanların olduğu grubu ile imkansız bir göreve gidiyorlar. Zorlu zorlu düşmanlarla çarpışan grubun başına gelenleri okuyoruz serinin ilk kitabında.
Yüzüklerin Efendisi serisini izlememiş olanlar elbette vardır. Hatta belki de kitabını önce okuyup sonra filmlerini izlerim diyen kişilerde olabilir. Bu yüzden genelde kaçınılmaz spoiler dışında başka spoiler vermekten kaçınırım. Tavsiyem eğer bu evrene girmek istiyor iseniz Hobbit kitabı ile başlamanız. Lakin eğer Hobbit ile başlamak istemezseniz kitabın başında hobbitler hakkında önbilgi bölümünü okumanızı tavsiye ederim.
Beleriand'ın yıkımında Balrogların rolü
Melkor Beleriand'ı yıkıp Ortadünya'ya tekrar sahip olmak için ordusunu hazırlamıştı. Gecenin karanlık ve aysız olduğu bir kış vakti Ani Alev Savaşı Dagor Bragollach başladı. Melkor'un ordusunun önünde ejderkerin atası Galurung'un onun arkasında Balroglarla saldırmıştı. Morgoth'un güçlü saldırısıyla Beleriand harap olmuş en güçlü Noldor Savaşçıları Balrogların ateşten kırbaçları arasında can vermişlerdi.