Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.40
Bülbülü öldürmek kitabının devamı olan bu kitapta artık genç bir kız olan Scout( Jean Louise)' un yaşadığı hayal kırıklığına tanık oluyoruz.
Scout küçük yaşlardan itibaren siyahiler tarafindan büyütülmüş. Onların da beyazlar kadar yaşama hakları olduğu görüşüyle ( özellikle avukat babası Atticus' un desteğiyle) yetiştirilmiş. Her zaman siyahilerin tarafında olan bir taraf sergilemiş.
Bir tanrı olarak gördüğü babasının artık bir insan seviyesine inip siyahilerin haklarını kısıtlayan bir kuruluşun üyesi olduğunu gördüğünde adeta yıkılıyor. Tabii eski asi, dediğim dedik Scout olup babasının karşısına dikiliyor. İkisinin tartışması sonucu Scout ( Jean Louise) bir daha Maycomb' a dönmeyeceğine karar veriyor.
Fakat amcası onu o kadar kolay bırakmıyor. Scout bazı şeylerin göründüğü gibi olmadığını anlayınca rahat nefes alıyor.
Kitabı zevkle okudum. Bunu okumadan önce Bülbülü öldürmek kitabını okumanızı tavsiye ederim
Bülbülü öldürmek kitabının yazımından 55 yıl sonra yazılmış Tesbih Ağacının Gölgesinde kitabı Irkçılığın bitmek bilmeyen yanları ile büyüyen Scott’un gözünden anlatsa da dünyayı aslında insanların değişmeyen, değiştiğini sandığımız yönlerinden bahsediyor. Devam niteliği olan kitabı okumanızı öneririm.
Okunmalı.
İlk kitapta ana karakterimiz Scout 6-7 yaşındaydı. Bu kitaptaysa Scout yani Jean Loise 20'li yaşlarında. İlk kitap beni gerçekten çok sürüklemişti. Hemen ikinci kitabı da okumaya başladım. Fakat bu kitapta ilkindeki sıcak ve samimi dili bulamadım. Karakterler değişmişti. Ayrıca anlam veremediğim bir şekilde Atticus ve Jean Loise'in arasında geçen diyaloglar çok soğuktu. Ayrıca ilk kitapta Scout'un abisi Jem ile davayı izlediği ve Atticus' un da bunu bildiği yazarken ikinci kitapta Atticus' un Scout'un onu izlediğinden habersiz olduğu yazıyor. Bu mantık hataları kitabı karmaşık kılıyor. Ayrıca Jean Loise'in renk körü olmasının kitaba ne katkısı olduğu belirsiz. Yine de Harper Lee'nin konuyu işleyişi ve bu kitapta hayatın aslında tozpembe olmadığını anlatması, hele ki Jean Loise aslında babasının onu korumaya çalıştığını anlaması vesaire güzel. Kitabın sonundaki vicdan muhabbeti ve kitabın sonu bu kitabı unutulmaz yapıyor. Keyifli okumalar.
Farklı anlatım şekliyle kastım bir çocuğun bakış açısıyla anlatılan bu romanı çok beğendim dikkat çekmek istediği ırkçılık konusunu en ince ayrıntısına kadar işliyor devamı olduğu ve 40 yıl sonra yayımlanan tespih ağacının gölgesinde kitabınıda okumayı düşünüyorum ayrıca filmide var( bülbülü öldürmek) bana göre filmide izlenmeli gayet başarılı kitapta okuduğumuz sahneleri gerektiği kadar canlandırılmış
Bülbülü Öldürmek kitabının küçük kızı Jean Louis büyümüş, kendi başına Newyork'ta yaşayan bir genç kız olmuştur. Arada geçen yıllarda yaşanan olayların bir kısmı ile Scout'un baba evine ziyarete geldiği dönem yaşadıkları anlatılıyor. Özgürlükler, adalet ve Irkçılık gibi konularda babasına sonsuz güvenen Scout bu ziyarette hayal kırıklığı yaşar. Babasının siyahiler ile ilgili meselelerdeki duruşundan oldukça rahatsız olmuştur. Özgürlük,adalet, ırkçılık üzerine güzel söylemler var.
Bülbülü Öldürmek kitabının hemen ardından okudum fakat hayal kırıklığına uğradım diyebilirim. Aynı kişiler, benzerlik gösteren durumlar olsa da kitap ilk kitaptaki etkiyi yaratmadı. Ben çok da sevmedim. Scout'un küçüklük karakteri de daha sıcak ve samimiydi, bı halleri bence özgür kızdan çok şımarık bir kız izlenimi veriyor. Jem'in ölümüne üzüldüm en çok etkilendiğim şeylerden biri buydu kitapta.
An itibari ile son sayfasını okuduğum ve çok fazla karşıma çıktığı için merak ettiğim bir kitaptı. Hemen bitmemesi için direndim. Olay örgüsü çok güzel işlenmişti. Kitaplığımdan çıkarmayacağıma eminim. Kitabın devamı olan 'Tespih Ağacının Gölgesinde' adlı kitabı da okumak istiyorum.
"EŞİT HAKLAR HERKESE, ÖZEL AYRICALIKLAR HİÇ KİMSEYE."
Yıllar sonra yeniden okuduğum bir kitap daha. İlk okuduğumda devam kitabı olduğu için beklediğimi bulamamışım fakat şimdi anlıyorum ki çok yerinde ve özenle yazılmış. Jean Louise gibi ben de Atticus'u aşırı benimsemişim bu yüzden onu insan konumuna indirgemek benim için de güç oldu.
Büyümüş Jean Louise' i görmek büyümenin nasıl bir şey olduğunu; inandığımız doğruların parçalanarak, canımızı yakarak, hayal kırıklığıyla dolu fakat bir o kadar da kabullenilebilir olması gerektiğini anlamamda yardımcı oldu. Gerçi hepimiz kendi hayatlarımızdan biliyoruz bunu ama dışardan bir gözlemci olarak görmek bambaşka.
Aslinda devam kitabi degil!!
Bülbülü öldürmek kitabi kadar akici ve o kadar başarılı bir yazin olmasa da oldukça iyi düşünülmüş bir kitap.sonlara dogru konular daha acikliga kavusuyor ..aslinda yazarin ilk kitabi bu kitap.irkciliga dair bir kitap olarak bunu yazıyor ama yayincinin istegiyle olaylari cocuk gozunden tekrar kaleme alip Bülbülü öldürmek kitabini ortaya cikariyor.bu kitap cok sonra kasasinda ortaya cikiyor diye biliyorum. Hatta Bülbülü oldurmek kitabinin taslagi olduğu düşünülüyor önce ama sonra baska kitap oldugunu anlayip basiyorlar.oyle birseyler okumustum.o yuzden daha incelikli olarak islenmis olanin diger kitap oldugunu,bu kitabin daha islenmeye acik oyle durdugunu dusunerek okudum.
Tabi sayin harper lee nin neden baska bir kitap yazmadığıni da uzun uzun arastirdim ama bu konuda hicbirsey bulamadim.
Velhasil,okuyacak olanlara tavsiyem illa ki iki kitabi da okuyun..
Bol spoiler içerir!
Romanın anlatıcılığını başkahramanımız olan dokuz yaşındaki küçük kız çocuğu Scout Finch yapmaktadır (1. tekil şahıs ağzından). Scout iki yaşındayken, abisi Jem ise henüz altı yaşındayken annelerini kaybetmişlerdir ve bir avukat olan babaları Atticus ile yaşamaktaktalardır. Scout' un gözünden 1930'lu yılların Güney Amerika'sının