Bir adamın sade hayatından bu kadar derinlikli ve sorgulatıcı bir roman yazmak kolay olmasa gerek.Stoner çiftçi bir aileden geliyor,tek çocuk,ziraat okusun diye üniversiteye yollanıyor ve o,orada edebiyat ile tanışıyor,hayatının yönü tamamen değişiyor.Üniversitede hoca oluyor,aşık olup(ya da olduğunu sanıp)evleniyor.Okulda düşmanları oluyor,evliliğinde bir kızı.Hoca olan,koca,baba,sevgili,arkadaş olan Stoner'i okuyoruz.Beni delirten Edith'e bir ömür katlanması oldu.Ve her zaman yaşanabilecekken yaşanamayan hayatlara,aşklara yanarım.Stoner,evliliğinde edilgen kaldı ama üniversitede onurlu bir duruş sergiledi.Aslında yaşamın birçok yönünü ve kendimizi sorgulayabileceğimiz bir roman.Nelere müdahale ediyoruz,nelere katlanıyoruz?Karakterlerin duygu durumu,ruh dünyası oldukça güçlü bir şekilde aktarılmış.Beklediğimin üstünde bir eserdi,beni sarıp sarmalayıp içine çekti.Büyük olaylar anlatmadığı halde merak unsuru hep canlı.Iki büyük savaş da bir sis gibi çöküyor satırlara uzaktan ve 29 krizinin etklerinden de üstü kapalı bahsedilmiş.Klasik tarzda yazıldığı için okunması kolay ve akıcı.Keyifli ve etkileyiciydi.