272 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Türk Polisiyesi
Yazarın ilk eseri olan "Alpagut Budun" kitabının devamı olan "Köhne Konak" adlı bu eserde yarım kalan sırlar açığa çıkıyor... İstanbul Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Masasında görevli olan polis memuru Hakan bir dava takibi için Kastamonu illinde göreve gönderilir. Alpagut Budun adlı bir kitapla karşılaşan Hakan bu kitabın Göktürk Alfabesi ile yazıldığını keşfeder ve kendisine yardım etmesi için bir Türkolog ile iletişime geçer. Onlar kitabı çözdükçe karşılaştıkları olay dizisinin gördükleri kadar basit olmadığı gün yüzüne çıkar... Hakan dört kişilik ekibi ile beraber olay zincirini kırmak için uğraşırken buldukları ipuçları onları Mengri dininin Budunçar tarikatı ile ilgili çok önemli bir kanıta doğru ilerleteceğinin henüz farkında değillerdi. Soruşturma hiç beklemedikleri bir seyir ile ilerlemeye başladığında ise bilmedikleri bu tarikat ve yaşayacakları kayıplardan habersizlerdi... Yazarın polis olması eserin betimlemelerine yansımış. Hiç bir soru havada kalmadan bölüm geçişlerinde veriliyor. Kurgu bağlantıları sonuca giderken oldukça iyiyiydi. Yazar eserini kaleme alırken Türklerin ilk inaçları hakkında detaylı araştırma yapıp eserine yeri geldikçe serpiştirip bilgi olarak okurları ile paylaşmayı da unutmamış. Ben eseri beğenerek okudum umarım sizlerde aynı keyif ve merakla okursunuz...
Köhne Konak
Köhne KonakHakan Yusuf Yılmaz · Uyanış Yayınevi · 201921 okunma
200 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Muhteşem bir kitap okudum.Herkese çok çok çok tavsiye ediyorum.Büyük bir heyecanla okudum kitabı.Bu yüzden yazarımız Hakan Yusuf Yılmaz 'a çok teşekkür ederim Gelelim özetimizeeee : İstanbul Cinayet Büro'da çalışan Hakan çok ayrıntıcı biridir.Şöyle ki her aldığı davayı öyle ya da böyle sonuca ulaştırmıştır.Bununla da kalmayıp ilgisini çeken
Alpagut Budun
Alpagut BudunHakan Yusuf Yılmaz · Uyanış Yayınevi · 201748 okunma
Reklam
204 syf.
7/10 puan verdi
Bilal sıkıntılı hayat şartlarına rağmen öğretmen olmuş ve Sinop ilimizin Gerze ilçesinde edebiyat öğretmeni olarak görev yapmaktadır. İstanbul'dan , yaşadığı acılardan bir kaçış ve sığınma yeri olarak görmektedir bu şirin ilçeyi ve doğasını. Öğretmenlik deneyimlerini ve insanların sosyo-kişisel özelliklerini de paylaşıyor kitabında. Güzel dostluklarını, öğrencilerini paylaşıyor biz okurları ile. Safran dedeyi, eşini, değirmenci Musa'yı, síyırtmaç Ahmet'i, öğrencileri Hasan ve Fatih'i ben de çok sevdim. Ve kitaba adını veren nar çiçeği , hayatının aşkı ile tanışıyor bu ilçede. Ankara'ya işleri için giden sevdiği bir terör saldırısına kurban gidiyor. Onun ardından da Saffan dedenin kaybı gönül insanı öğretmeni sığınağı olan bu ilçeden ayrılmaya karar verdiriyor. Sevdiklerinin kayıp acıları ike yoğrulmuş bir hayat onunkisi... . Romanlaştırılmíş bu hayat hikâyesini ve yazarın akıcı dilini ben sevdim. Tavsiye ederim.
Nar Çiçeği  Yüreğimin Yangın Yeri
Nar Çiçeği Yüreğimin Yangın YeriYılmaz İmanlık · Sisyphos Yayınları · 20178 okunma
204 syf.
9/10 puan verdi
·
22 saatte okudu
Ben bu kitabı aşırı derece beğendim. Çok güzel bir kalem. Bir öğretmenin hayatından bahsediyor. Mutluluklarıyla mutlu oluyor, düşünüyor ve onunla üzülüyorsunuz. Ne anlatsam kitabın büyüsünü kaçıracakmışım gibi hissediyorum. O yüzden kısa kesiyorum anlatımımı çünkü okurken sizin de o duygularda olmanızı istiyorum. Evde olduğumuz günlerde değerlendirilecek akıcı bir kitap. Ama kitabın devamı olmasını çok isterdim. Öğretmenin yeni rotası neresi? Öğrencileri Hasan ve diğerleri ne olacak? Saffan dedenin eşi ne olacak? Ya Handan'ın annesi?
Nar Çiçeği  Yüreğimin Yangın Yeri
Nar Çiçeği Yüreğimin Yangın YeriYılmaz İmanlık · Sisyphos Yayınları · 20178 okunma
556 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
12 günde okudu
. Araştırmalarımda kitap hakkında olumsuz yorumlar çoğunluktaydı lakin ben beğendim. Kitap aslında asker sorunu kadar sivil sorununu anlatıyor. Osmanlıdan bu yana gelen ve cumhuriyet ile palazlanan bir sorun. Yazar askerin ülkeye benim sahip çıkmam lazım düşüncesini, siyasetçisine tabi olmamasını hatta siyasetçiyi takmamasını ve kendini alakadar eden etmeyen her mevzuya dahil olup fikir beyan etmesini eleştiriyor. Buna istinaden sivilin asker darbesine sıcak bakmasını, askeri bir kurtarıcı olarak görmesini ve siyasetçilerin askere karşı hep pasif kalmasını eleştiriyor. Demokrasilerde asker ne der diye bir soru olmayacağını, darbe teşebbüsünde bulunan askerlerin o darbe başarılı olsa bile cezasını görmesi gerektiğini çeşitli örneklerle izah ediyor. Bu anlamda aslında siyasi bir tarih kitabı ile de karşı karşıya olduğumuzu söyleyebiliriz. Kitapta Çiller, Özal, Erdoğan, Yılmaz, Erbakan, Ecevit ve özelikle de Demirelin askere karşı nasıl bir duruş sergilediği ayrıntılarıyla anlatılıyor. Demirelin taşın altına elini asla koymadığını söylerken yazar Mesut Yılmazı ise bazı açılardan met ediyor. Neyse kısacası güzel kitap, 28 şubat dönemini, Akp nin ilk dönemlerini, asker sivil çatışmasını, bu çatışmanın ülkeye verdiği zararı görmek siyasi geçmişimizi bilhassa 28 şubatı daha iyi öğrenmek için okunabilir, tavsiyemizdir. Etimoloji İçerikli Youtube Sayfamıza Göz Atmak İçin ↓ youtube.com/channel/UCf5PEm...
Türkiye'nin Asker Sorunu
Türkiye'nin Asker SorunuHasan Cemal · Doğan Kitap · 201061 okunma
243 syf.
8/10 puan verdi
·
23 günde okudu
Kitaptaki bazı iddialı cümleleri, kitabın yazılış amacındaki kutsal niyet ile pek bağdaştıramadım. Hoş, bir yerde haklılık payı da var. Kitapta bazı mesajlar birkaç yerde verilmiş, tekrar tekrar aynı şeyleri okuduğum oldu. Öte yandan deneyimli bir öğretmenden uygulaması basit ve başarı getirmiş tavsiyeler almak çok değerliydi. Her şeye rağmen, ben tüm yazılanları uygulamak adına heyecan duyduğum birçok şey öğrendim.
Öğretmenim, Lütfen Bu Kitabı Okur Musun!..
Öğretmenim, Lütfen Bu Kitabı Okur Musun!..Hasan Yılmaz · Çizgi Kitabevi · 2008975 okunma
Reklam
407 öğeden 281 ile 290 arasındakiler gösteriliyor.