Soğuktan titreyen bir yoksul gibi şefkate sarınmış bekliyorum. Duygularımda zemheri. Üşüyorum. Biliyorum şefkat ettiği kadar şefkate ihtiyaç hisseder insan.
Hayatta yaşadığımız imtihanlar olmayınca şükür de olmuyordu.
Reklam
Yedi cennet vardı insanın yedi duygusunu temsil eder gibi. İnsan bu yedi duygusunun kapısından giderdi yedi makamlı cennete. Her cennet mertebesi bir büyüğün manevi zimmetindeydi. İnsan, o büyüklerin ruh dünyasına duygu kapılarını açtıkça ulaşırdı. İnsanda birinci açması gereken kapı cömertlik kapısıydı. Bu kapının sahibi İbrahim Peygamberdi. İkinci kapımız rıza kapısıydı. Bu kapının mihmandarı İshak Peygamberimizdi. İnsanın Rabbe ulaşmadaki üçüncü kapısı sabırdı. Bu kapıda Eyüp Peygamber otururdu. Dördüncü kapımız hadiselerin işârî manasını bilmekti ki bu kapının da sahibi Zekeriya Peygamberimdi. Beşincisi yakınlık kapısıydı ki daha gelmemiş Yahya adlı peygamberindi. Altıncı kapımız mana kapısıydı, Musa Peygamberdeydi anahtarı. Yedincisi aşk kapısıydı. Onun da anahtarı yakında gelecek olan Mesih Peygamberin elindeydi. Sekizinci kapı insandaydı. Bu kapı fakr kapısıydı. Kulluğunu her an O’nun huzurunda bilmekti ki bunun anahtarı en son gelecek peygamberdeydi.
Allah'ın sevdiği kişiler gençliğinde Rabbi ile olanlardır.
"Ya Rabbi ihsan eyle! Ya Rabbi ihsan eyle! Ya Rabbi beni nefsimden halas eyle!"
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.