Hz. İbrahim (a.s.)'in davet ve tebliğinin aşağıdaki özelliklerden dolayı daha önceki peygamberlerin davet ve tebliğlerinden farklı yönleri bulunduğu söylenebilir: 1-Gerçek anlamda bütün yeryüzü Allah'ın mülküdür. Hakka davet eden kişi nerede olursa olsun yalnız değildir. Mutlaka Allah'ın yardımına mazhar olur. 2- Allah'ın emirlerini tebliğ etmek, süreklilik arz eder. Şartlar değiştikçe tedbirler de gözden geçirilerek durum ve ihtiyaca göre değişebilir. 3- Tebliğ ve davette akli delillere yer verilmelidir. Özellikle tefekkür, müşahede, münakaşa ve ikna yolları denenmelidir. 4-Allah'ın zâtî ve sübûtî sıfatları hakkında yorum yapmadan inanmaya dikkatler çekilmelidir. 5-Hz. İbrahim (a.s.)'in davet ve tebliğinde gayba iman, âhiret âlemi, ölüm ve ölümden sonra yeniden dirilme gibi konulara detaylıca yer verilmiştir.
Sayfa 25
Kur'ân'ın kâinatı konu edinen âyetlerine bakıldığında, bunların dört ana gayeyle zikredildiği görülür: 1. ALLÂH'ın varlığı, birliği ve ölümden sonra dirilme gibi bazı metafizik konulara deliller getirme, 2. Kâinatın yapısı ve çeşitli tabiat olayları hakkında bilgi verme, 3. Kâinatın insanın ihtiyaçlarını karşılamak için onun hizmetine verildiğini bildirme, 4. Tabiatın korunması gerektiğini öğretme.
Reklam
Onlar, sadace birbirlerine hükmedebilmek için uydurdukları şeyleri kutsal, önemli sayıyorlardı.
Birkaç yüz bin insan ufak bir yerde toplanıp üzerinde sıkıştırdıkları toprağı çirkinleştirmek için ellerinden geleni yapmışlardı; bir şey yetişmesin diye, toprağın üstünü taşlarla örtmüş, yeşermeye başlayan otları yolmuş ortalığı taş kömürü, neft dumanına boğmuşlardı. Ağaçları gelişigüzel budamışlar; hayvanları, kuşları yerlerinden etmişlerdi. Bütün bunları yapmışlardı ama bahar, şehirde bile, gene bahardı. Güneş ısıtıyordu; canlanan otlar yalnız bulvar çimenlerinden değil kazılmayan her yerden, hattâ kaldırım taşları arasından bile, yeşil yeşil fışkırıyordu...
BİLMİYORUM 1. Geldim, bilmiyorum nereden, ama geldim; Önümde bir yol gördüm, yürüdüm, İstesem de istemesem de yürümeyi sürdüreceğim, Nasıl geldim, nasıl gördüm yolumu? BİLMİYORUM! 2. Bu varlığın içinde yeni miyim yahut eski mi? Özgür müyüm yoksa bağlı bir tutsak mı? Hayatımda kendimi ben mi yönetiyorum, yoksa başkası mı? Bilmek isterdim,
Zaten, tanımadığı insanlar arasında bulunduğu vakit, daima içinde kendini onlardan üstün gören bir his duyardı. Birisi çıkıpta ona bu üstünlük duygusunun neden ileri geldiğini sorsa, cevap veremezdi. Çünkü hiç de göze çarpacak üstünlükleri yoktu. Ne İngilizce, Fransızca ve Almanca iyi güzel konuşması; ne de giydiği çamaşırların, elbiselerin, taktığı kravat ve kol düğmelerinin en iyi mağazalardan alınmış olması kendini başkalarından üstün görmesi için sebep olabilirdi. Bunu o da biliyordu ama yine de üstünlüğünden emindi. 
Reklam
72 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.