Hani hukuk devletiyiz ya. Aslında alakası yoktur da. Hukuk devletinden ziyade hukukçuların bol bulunduğu bir ülkedeyiz de seler; tabir daha iyi yakışır. Hele de zenginlerin hukuku olursa düdüğü daha da iyi öttürür. Zaten hep zenginlerin düdüğü ötmüştür. Onların keseri hep tek taraflı yontar.
Sayfa 178Kitabı okudu
Hocalarıma bakıyorum da yaridan çoğu halâ geçmişi tarihimde olmayan, dikta sevdalısı. Yahu dangalaklık etmeyin bu rejimler dünyada çöktü. Bu rejimler insanlık onuruna ters. Ne faşizmi ne de komunizmi bu halk hazmedemez. Hür ve bağımsızlık, tarihimizden ve töremizdendir bizim. Adamlarda eşek inadı var. Bunu kabul edemiyorlar.....
Sayfa 114Kitabı okudu
Reklam
Aynı köyden sınava beş kişi girecektik. Diğer dördünün sınava girmekti sadece niyetleri. Arada konuştuğumuzdan durumlarını çok iyi biliyordum. Ikisi imam hatipli, birisi Endüstri meslek lisesi, diğeri de aynı benimle olan lisedeydi. Imam hatiplinin birisinin durumu iyiydi ama YÖK tarafından önleri kesilince herhangi bir kazanma şansı yoktu. Yani YÖK'te haksız değildi. Yaşları daha on yedi, yirmi yaş arasındaki gençler namaz kiliyorlar, namaz kıldırıyorlar, raki, viski, şarap içmiyorlar. Hatta yüzde sekseninin kız arkadaşları dahi yok. Bunlardan adam olur mu? Yarın dairelerde bunlar hırsızlık beceremezler. Yapanlara da engel olurlar. Böyle olunca diğer memurların geçimleri zorlaşır. Doğrusu YÖK çok haklı. Uluslar aya, yıldızlara çıkarken bizim Hatipler namaz la, oruçla uğraşıyorlar. Olmaz! Çağa biraz da ayak uydurmak lazım canım. Saçlar uzun, bıyıklar alt dudağı tutmalı, akşamları bir yerlere gidip kafayı demlemeli bir bayanla locaya çıkmalı, iki de göbek atmalı ki tadını çıkarasın. Bunların temeli kolejlerin çoğunda var. Orada yetiştirilen gençler dururken Hatiplerin işi ne canım. Zaten köylüm Imam Hatipliye, birisi dokunsa onu delik deşik edecek şekilde dolmuştu. Ona göre bu işin tek sorumlusu YÖK değildi. Başta partiler, sistemi güdümleyenler ve dalkavuk medya patronlarıydı.
Sayfa 146Kitabı okudu
64 syf.
5/10 puan verdi
·
12 günde okudu
2022 (Pars) yılında okuduğum ilk betik [Ocak ayının ilk betiği]
1998'den bu yana Türkiye Bilişim Derneği tarafından düzenlenmekte olan Bilimkurgu Öyküleri Yarışması, bu popüler ve dinamik kulvarda çok sayıda eser verilmesini sağlıyor. Geride bıraktığımız beş yıl içinde yarışmada ödül kazanmış öyküler, ilüstrasyonlarla zenginleşen kaliteli bir betikte buluştu. Yörüngeden Çıkanlar isimli betik, edebiyatın
Yörüngeden Çıkanlar
Yörüngeden ÇıkanlarKolektif · Rodeo Yayınları · 20113 okunma
256 syf.
·
Puan vermedi
kendimce yorum
Son perşembe köylü , aydın , cahillik , yoksulluk kavramlarını güzel işlemiş bir kitap. Günümüzde hala var olan rüşvet dahil çoğu sorunu dile getirmiş. Karakterlerin kitabın başından sonuna kadar var olan tiplerinin değişmemesi hayatımızda da yedisinde ne ise , yetmişinde de odur atasözünü aklıma getirdi:) Kitapta üzüldüğüm tek yer Emine karakterinin biraz sönük kalması. Oysaki her olayın asıl sebebi Emine oluyordu. :)
Son Perşembe
Son PerşembeEtem Şahin · Haegan Yayınları · 200347 okunma
256 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Kitap okumayı severdim ama beni tamamiyle sarıp bende etki yaratan bir kitap yahut roman olmamıştı . Bu , yabancı hikaye ve romanlarda kendi yaşam alanımızdan bir şeyler bulamamamdan ileri geliyor .Ta ki 2013 ' te Son Perşembeyi okuyana kadar . Şu bir gerçek ki Son Perşembe benim yazın sevgimin ilk basamağı yada ilk atılımı diyebilirim. Köy romanları büyük bir zevk. Etem Şahin ' e sonsuz saygılar...
Son Perşembe
Son PerşembeEtem Şahin · Haegan Yayınları · 200347 okunma
Reklam
Çağrışımlar, çağrışımlar.. :)))
''Zavallı hayvan ömründe ilk defa bu kadar bol ahenk içinde oynuyordu. Şimdiye kadar mahalle aralarında, toz toprak içinde yalnız ayıcının tulumu ve onun yanında gezen bir suratlının çatlak sesinden başka ahenk duymayan babayani ayıcık bu gece böyle, İstanbul'un en güzel yerlerinden birinde, bol ay ışığı altında, güzel sesli üç-dört kadının söylediği şarkıyla nasıl keyiflenmez, nasıl coşmazdı.! Hele biraz sonra bu ahenge Kör Andon kemanıyla, lavtacı lavtasıyla ve babacan Şahin Ağa da zurnasıyla karışınca ayı büsbütün coştu, kendinden geçti, aşka geldi, iki ayağı üstünde tatlı tatlı homurtularını artırdı ve bir kerte geldi ki o seksen-doksan okkalık koca oğlan, genzinden, baygın bir nara savurarak Etem'in üzerine atlayıp onun yüzünü gözünü yalamaya başladı.'' * Babayani: Gösterişi ve özentisi olmayan.
Sayfa 223Kitabı okudu
Kendisini biraz sevebilseydi olmaz mıydı? Biraz olsun sevgi duyacak olsaydı, hayatını verebilirdi. Sevebilirdi onu.
Onun bunun düduğünü çok öttürdük hepsi boş. O kadar genç öldü boşu boşuna nice anne babalar gözyaşı döktü. Bak şimdi ne oluyor. En büyük hain için ekranlarda törenler, en büyük şairden misralar izliyoruz. Birbirleriyle nasıl anlaşıyorlar.... Gün olmuyor ki öğrenci ölmesin. Yaptıranlar öbür tarafta hesabını verecekler o genç çocukların. Sağ sol diye kırdırdilar o gencecik delikanlıları. Ne iler de ne geride ol. Dengeli yürü. Kapıyı hızlı kapama ses çıkmasın, yavaş kapama kapadığın belli olsun, açık hiç bırakma iş yaptığın belli olsun. Diyeceklerim bunlar.
Sayfa 162Kitabı okudu
236 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
OKU(MA)YANLAR: Yazıldığı dönemde yazarlarımız ‘batılılaşma’ konusu üzerinde duruyor ve bu konuyla ilgili kitaplar yazılıyordu, Kuyucaklı Yusuf’ta ise batıdan ziyade kendi öz toprağımızı anlatan, dönemin konuları arasında olmasa dahi sonrasında bir çok yazarın kalemine konu olan taşrayı, Anadolu’u anlatılıyor. Anadolu yaşantısı, taşra insanının
Kuyucaklı Yusuf 
Kuyucaklı Yusuf Sabahattin Ali · İş Bankası Kültür Yayınları · 2019175,3bin okunma
18 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.