"Öngörüde bulunmak çok zor, özellikle de gelecekle ilgili." Niels Bohr
Sayfa 142Kitabı okudu
Deterministik bir evrende yazgımız önceden belirlenmiş olabilir fakat öngörülemez.
Sayfa 149Kitabı okudu
Boşuna uğraşmış olma ihtimaline rağmen neden araştırmayı sürdürüyoruz? Çünkü varolmanın en temel sorularına yanıt arıyoruz. Yaşam nedir? Eşsiz varlıklar mıyız? İnsan olmak ne demek? Evren’deki yerimiz ne? Yanıtları asla bulamayacak olsak bile aramaya değer.
Sayfa 196Kitabı okudu
Fermi Paradoksu'nu şöyle ifade edebiliriz:
Evren çok yaşlı ve çok büyük. Sırf Samanyolu'nda bile milyar-larca yıldız var. Bu yıldızların çoğunun çevresinde dönen kendi gezegenleri var. Eğer Dünya yaşamı meydana getirecek koşulları sağlaması açısından son derece sıradışı bir örnek değilse, Evren'in yaşamla dolup taşıyor olması gerekir. Ve bunların bir kısmının zeki uygarlıklar kurmuş olması gerekir. Bu zeki uygarlıklannsa bir çoğunun uzay yolculuğu için gerekli teknolojiye ulaşıp bizi şimdiye kadar ziyaret etmiş olması gerekirdi.
Peki o zaman nerede bunlar?
Sayfa 178Kitabı okudu
Koku duyusu hayvanın hayatta kalması için o denli önemlidir ki, kokulara karşı verilen davranışsal yanıtlar kimi türlerde genetik olarak belirlenmiş gibi görünmektedir. Orkney Adası'nda yaşayan bir tarla faresi türü ile yapılan deneyler, bu hayvanların, gelincik salgıları bulaştırılmış yem konmuş tuzaklardan uzak durduğunu göstermiştir; adada beş bin yıldan beri gelincik bulunmadığı halde!
Sayfa 148
