152 syf.
1/10 puan verdi
tarık akan'ın ününü kaybettiği bir deönemde aslında bende mağdurum edebiyatı yaptığı öyle boş bir kitap işte.. En kötü yanı da kitabın sonunda gerçekten bitlenmiş olması en azından onun mecaz olması beklemiştim yani
Anne Kafamda Bit Var
Anne Kafamda Bit VarTarık Akan · Can Yayınları · 20175,9bin okunma
152 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Ünlü oyuncudan oldukça güzel bir eser. Tercüman gazetesinin yaptığı bir haber yüzünden Almanya seyahati dönüşünde eski adı ile Birinci Şube'ye alınan Tarık Akan, başından geçenleri bu kitapta anlatıyor. Önce Birinci Şube, sonra Selimiye Cezaevi, tahliyesi ve ondan sonraki gelişmeler. Bu arada Yılmaz Güney'in senaryosunu yazdığı Yol filminin çekiliş hikayesini de anlatıyor. Sıkıyönetim dönemini merak edenler için bulunmaz bir nimet.
Anne Kafamda Bit Var
Anne Kafamda Bit VarTarık Akan · Can Yayınları · 20175,9bin okunma
Reklam
152 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Esas mesleği yazarlık olmamasına rağmen gayet başarılı bir kitap.. Tüm yaşadıklarını yazamadığı apaçık ortada olmasına rağmen gene de yazdıkları bile tüyler ürpertici. Ülkemizdeki bazı acı gerçekleri olduğu gibi yansıtan bir kitap.
Anne Kafamda Bit Var
Anne Kafamda Bit VarTarık Akan · Can Yayınları · 20175,9bin okunma
152 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Tarık Akan'ın yazarlık gibi bir iddiası olduğunu sanmıyorum. Bu yüzden anlatımdaki zayıflık ve tekrar beni bu kitabı beğenmekten alıkoymadı.. 12 Eylül döneminin sancılı sürecini farklı bir bakış açısıyla anlatmış ve meraklısına hitap eden güzel bir kitap.
Anne Kafamda Bit Var
Anne Kafamda Bit VarTarık Akan · Can Yayınları · 20175,9bin okunma
Sağ yanımda birisinin nefes alıp verişini duyuyordum. Elimi uzatsam adama dokunacak durumdaydım. Kulağıma doğru yaklaştı,nefesinin sıcaklığını hissediyordum, hafifçe üflüyordu sağ kulağıma, sonra soluma geçip sol kulağıma. Ürpermiştim. Aklımdan peş peşe ve hızla binlerce şey geçiyordu;ne düşüneceğimi, nasıl davranacağımı kestiremiyordum. Korkumu, heyecanımı bir yana koysam bile bütün bu olup bitenleri kendime konduramıyordum. Burada böyle çaresizce oturmayı hazmedemiyordum. Kişiliğimle, onurumla oynanıyordu ve ben hiçbir şey yapamıyordum.
Kepçe kovanın içinde şöyle bir tur atıyor, sonra parmaklıklardan içeri sokulup tabağa boşaltılıyordu: Nohut. İkinci kepçe: Bulgur pilavı. Yemeklerimi alıp hücremin ortasına bağdaş kurdum, tabakları önüme aldım. O kadar keyifle yiyordum ki. Sanki dünyanın en güzel yemeğiydi. Asıl keyifse yemekten sonra kenara çekilip sırtımı duvara yaslayarak bir sigara içmek oldu. Bir an için başıma gelenleri unutmuştum.
Sayfa 105Kitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.