Uzun bir süredir öykü ağırlıklı okumalar yapmaktayım. Daha önce paylaşmış olduğum bir alıntıda yer aldığı gibi (#69389465), ben de herkesin bir öyküsü, şiiri, şarkısı olması gerektiğini düşünüyorum. Bu nedenle okumuş olduğum 164 tane öykü kitabının içinden bana dokunan öyküleri bir ileti altında paylaşmak istedim.
Bu
Öyle sabah uyanır uyanmaz yataktan fırlama
Yarım saat erkene kurulsun saatin .
Kedi gibi verin oh ne güzel yine uyandım diye sevin...
Pencereni ac yağmur da olsa
Fırtınada olsa nefes al derin derin .
Yüzüne su çarpma adamakıllı yıka yüzünü serin serin
Geceden hazır olsun yarın ne giyeceğin .
Ona harcayacağım vakitte bir dilim ekmek kızart.
Çek kızarmış ekmeğin kokusunu içine
Bak güzelim kahvaltının keyfine...
Ayakkabıların boyalı olsun kokun mis .
Önce sana güzel gelsin aynadaki siluetin.
Çok evinde neşeyle karşına ilk çıkana gülümse
Aydınlık bir gün dile .
Öyle sabah uyanır uyanmaz yataktan fırlama, yarım saat erkene kurulsun saatin.
Kedi gibi gerin, ohh ne güzel yine uyandım diye sevin,
Pencerini aç, yağmur da olsa, fırtına da olsa nefes al derin derin.
Yüzüne su çarpma, adamakıllı yıka yüzünü serin serin,
Geceden hazır olsun, yarın ne giyeceğin.
Ona harcayacağın vakitte bir dilim ekmek
İşte şu yağmurlar, işte şu balkon, işte ben
İşte şu begonya, işte yalnızlık
İşte su damlacıkları, alnımda kollarımda
İşte yok oluşumdan doğan kent
Hiçbir yere taşmıyorum, kendime sızıyorum yalnız
Ben dediğim koskocaman bir oyuk
Koltuğun üstünde, aynadaki yansıda
Bir oyuk! sofada, mutfakta, yatağımda
Yaşamayı tersinden kolluyorum sanki
Yetişip öne
SAĞLIK OLSUN
Öyle sabah uyanır uyanmaz yataktan fırlama
Yarım saat erkene kurulsun saatin.
Kedi gibi gerin, oh ne güzel yine uyandım, diye sevin.
Pencereni aç, yağmur da olsa, fırtına da olsa nefes al derin derin.
Yüzüne su çarpma, adamakıllı yıka yüzünü serin serin.
Geceden hazır olsun yarın ne giyeceğin.
Ona harcayacağın vakitte bir dilim ekmek
Öyle sabah uyanır uyanmaz yataktan fırlama, yarım saat erkene kurulsun saatin. Kedi gibi gerin, ohh ne güzel yine uyandım diye sevin,
Pencerini aç, yağmur da olsa, fırtına da olsa nefes al derin derin.
Yüzüne su çarpma, adamakıllı yıka yüzünü serin serin,
Geceden hazır olsun, yarın ne giyeceğin.
Ona harcayacağın vakitte bir dilim ekmek
“Sağırlar dünyasının vurdumduymaz ülkesindeki insanların sağır kulaklarına ithafen!”
Her şeyin sözle var olup, sözle yok olduğu bir dünyada birazdan yazacaklarım umarım kalıcı olur ve farkındalık zinciri oluşturabilmek adına müsebbib olabilirim benliğimizin -ya da bencilliğimizin mi demeliyim- ardında tozlar içinde kalmış bu puslu ve kirli