_Kanatsız uçmaya kalkışma!
_Ham, pişkinin halinden anlamaz; öyle ise söz kısa kesilmelidir vesselâm.
_O, kırmızı güldür, sen ona kan deme. O, akıl sarhoşudur, sen ona deli adı takma!
_Hakiki olan vaadleri gönül kabul eder; içten gelmeyen vaadler ise insanı ıstıraba sokar. Kerem ehlinin vaadleri görünen hazinedir; ehil olmayanların vaadleri ise
Fezaya çıkmaya hazırlanan bir kozmonotun, uzay mekiğine itiraz etmesine benziyordu namazı ıskalayanların durumu.
Sayfa 422
Kur'an ya doğruyu söylüyordur ya da o baktığınız Kur'an değildir.
Şimdi sen dersin ki ' Ölümü sevdiysem de ölüp ölüp dirilecek miyim? ' İnsansın ya seversin böyle cıvık soruları.
Ben de tıpkı senin gibi Adem'in oğlu, Azrail'in yakın dostuyum.
Allah bizi neden yarattı öyle mi? Cevap veriyorum; Sana ne?...
dedi ve konuşmasını sürdürdü Ölüm meleği:
Biz bunu sormadığımız için meleğiz. Sense sorduğun için insansın. İşte bu yüzden büyük bir imtihan içindesin. Ben sormadan bulacaktım ve itirazsız yaşayacaktım. Sen sorarak arayacaktın asla bulamayacak ve hep itiraz edecektin. Bu da senin insan olduğunun delili olacaktı ve haddini aşıp bir şeyi öğrenmeden her şeyi öğrenmeye kalkacaktın. Beni neden yarattı?
Gençliğin bittiği yerde acizliğin başlayacağının kabulü; sizi, bu zavallılığın bitmesi için ölüm beklentisine itti ve böylece yaşınız ilerleyince aciz olmanız gerektiğine ikna ettiniz genç bedenlerinizi daha çocuk yaşta.
...
Halk arasında bu demin adı 'bir ayağı çukurda' dönemidir. Bu final o kadar kanıksanmıştır ki insanlar çukurda olmayan diğer ayaklarını fark edememiştir hatta fiilen çukur arar bu zavallılar; çünkü kimse onlara 'Eğer bir ayağın çukurdaysa ötekiyle bas çık!' dememiştir.
Kuran'a bir kez bile dokunmadan 'çok kitap okudum.' diyerek övünmenin utanç verici bir şey olduğunu fark ettiğim gece, yalnızdım odamda...