"Keşke tüm bu olayları oturup izleme şansım olsaydı. Geçmişi bir film gibi izlemeyi çok isterdim. Ne değişik bir şey olurdu, kim bilir. Hepimiz ne kadar sıradan hayatlar yaşadığımızı görürdük belki de."
Sayfa 167Kitabı okudu
"İklim, gözlerimden uzaklaşırken kalbime yaklaşıyor. Ağaçların arasında kaybolurken, zihnimde görünür olmaya başlıyor. Sesini duymadım, kokusunu biraz tattım, gözlerine bir an baktım..."
Sayfa 12Kitabı okudu
Açgözlülüğümüzün, sermaye sahibi olmanın gereksinimlerimizi karşılamak için her daim yeterli olmasının ve toplumlara hitap eden yönlendirici medya unsurlarının sanal tanı ve inançlar yaratmasının önüne geçemezsek, sosyal tanımlamalarımız olmasına rağmen, asla adil ve eşitlikçi, yıkıcı rekabetten uzak bir toplumda yaşayamayacağız.
Sayfa 89 - balkan sanat yayın, 1.basımKitabı okudu
Balkan milliyetçileri için Türk farklıdır. Karavelov “Türk'ü ne Tanrı ne de Şeytan insan haline getirebilir” derken, “Çorbacı, metropolit (Hellen asıllı) ve Türk yönetici üçlüsü ağaçlara asılmadıkça Bulgaristan kurtulamaz” der.
Sayfa 22Kitabı okudu
"Balkan" ismi de Türklerden gelen coğrafi bir tabirdir. Bugün bu ismi kaldırmaya çalışıp Balkanlara “Güneydoğu Avrupa” diyorlar. Evvelâ iki kelime ekonomik değil, ikincisi Güneydoğu ama kime göre Güneydoğu? Tabii ki Almanya ve Fransa’ya göre… Bize göre niye Güneydoğu Avrupa olsun ki?
Sayfa 19 - Kronik Yayınları
