Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Merhaba kitapseverler #Kalbimsendekaldı#tarih#tasavvuf#roman#okudumbitti#ozlemli_kitaplar#alıntı "İyilikler Allah'ın bir hediyedir. Kötülükler nefsimizin eseridir. Kendini tanı! Tanımaya nefsinin yularını eline alarak başla! Makedonya'da, Balkanlar'da yaşamakta olan Türklerin Müslüman oldukları için onlara yapılan saldırılar ,eziyetler,müslüman Turklere dayatılan bu süreçte yaptıkları mücadeleleri ne kadar güzel anlatılmış. Müslümanlar göç ederken ailesini sürgünde kaybeden Yusuf' u bulan Boris arkadaşının emanetini alır ve ona kucak açar,evlatlık olarak kabul eder fakat çevrede Yusuf sevilmez çünkü Müslümandır. Boris' e de çevreden çok laf söz olur. Yusuf üvey kız kardeşine gönlünü kaptırır. Kızında gönlü Yusuf'a kayar fakat bu durumu babası Boristen saklarlar. Bir süre sonra Boris bu durumu öğrenir öğrenmez karşı çıkar. Yusuf Müslüman oldugu için istemediğini düşünürken diğer yandan bunlara bir anlam verememesi onu zorluyordu . Boris neden evlatlık aldı? Yusuf ' ne suprizler bekliyor? (Kitabın ilk baskısı Boris' in Sırrı isimli bir esermiş...) Boris,' in Sırrı neydi? Tasavvuf ağırlıkla işlenişi birde kurguya dönemsel tarih dokuları olması renk katmış,tat katmış. Şahsen ben çok beğendim . Sizlere de öneriyorum. Sağlıcakla,kitapla kalın @yediverenyayinlari @bilalcivelek_yazar
Ayşe Gül Kutlu Yılmaz
Ayşe Gül Kutlu Yılmaz
Müslüman Kimliğin Korunması
... Yıllarca bir taraftan ateist ve komünist rejimlerin asimilasyonuna, bir taraftan global kültü erozyonuna, diğer taraftan da yoğun misyoner faaliyetlerine maruz kalan, başta Balkanlar, Kafkasya, Orta Asya ve Afrika ülkeleri olmak üzere, pek çok İslâm toplumunda müslüman kimliğini koruyabilmeyi başaranların, daha ziyade tasavvuf ikliminden feyz almış mü'minler olduğu görülmüştür. Zira tasavvufun gâyesi, en şiddetli inançsızlık ve küfür fırtınaları karşısında dahi sarsılmayacak derecede, kalplerdeki îmânı kuvvetlendirmektir.
Sayfa 136 - Kampanya Kitaplar, Baskı Yılı 2015Kitabı okudu
Reklam
(20 Aralık 1355) Sırp İmparatorluğu, Duşan'ın ölümü üzerine parçalandı, Balkanlar'da Osmanlılar'a yol açıldı. Bu tarihlerde İstanbul'da, Osmanlı istilası karşısında bir Haçlı seferine bel bağlayan ve Roma kilisesiyle Patriklik arasında birleşme yanlısı Greko-Latin skolastiğini benimsemiş aydınlardan oluşan güçlü bir grup ortaya çıkmıştı; bunlar Kantakuzenos'un Türk politikasına şiddetle karşıydılar. Bizans'ta Kantakuzenos'un desteklediği palamizm (hesychasm) dini hareketinin başı (1354'te Orhan'a esir düşen ve fidye karşılığı serbest bırakılan Gregory Palamas) doğu mistisizminin en aykırı şekillerini benimsemiş bir rahip olup İstanbul'da Papa taraftarlarına karşı mücadele halindeydi. O tarihlerde Orhan'ın ülkesinde tasavvuf mistisizmi revaçtaydı. 1333'te İznik'te ilk medreseyi kuran Dâvûd-i Kayserî büyük İslam mutasavvıfı Muhyiddin İbnü'l-Arabî'nin etkisi altındaydı, onun Fusûsü'l-hikem adlı eserine bir şerh yazmıştı. Orhan, bu akımı desteklemekte, heterodoks alperen dervişlerini himaye etmekte, onlar için zâviye vakıfları bağışlamaktaydı. Özetle, bu tarihlerde, tebaası arasında büyük bir Rum topluluğu bulunan Osmanlılar, hristiyanlarla bir uzlaşma zemini arıyorlardı.
Sayfa 73 - İSAM YayınlarıKitabı okudu
Balkanların Türkleşmesinde tasavvuf ehli Sufi önderler de önemli bir oynamıştırlar.
Sayfa 240Kitabı okudu