İlhan bardakçı 1972'de yaptığı Kudüs ziyaretinde Mescid-i Aksa'ya batı tarafından girer. Mescid'in bulunduğu avluya çıkaran merdivenleri adımlarken kenarda birisi dikkatini çeker. Uzun boylu, kırışık yüzlü, üzerinde garip bir giysi ve elinde tüfeğiyle dimdik duran adam... Yanındakilerden, yıllardır orada sessiz sedasız duran bir adam olduğunu öğrenince gider yanına sorar "Sen kimsin, burada ne yaparsın?" diye. Aldığı cevaplar karşısında donakalır. Söyle demiştir o yaşlı adam: "Osmanlı Devleti 1917'de bu topraklardan çekilirken İngilizler şehre girinceye kadar yağma yapılmasın diye bir artçı bölük bırakır. Ben Kudüs'ü terk ederken buraya bırakılan artçı birliğinden 20. Kolordu, 36. Tabur, 8. Bölük, 11. Ağır Makineli Tüfek Takım Komutanı Onbaşı Hasan'ım. Sana da bir emanetim var. Memlekete dönüşünde Tokat Sancağına uğrarsan bu vazifeyi bana tevdi eden Musa efendi'yi bul. '11. Makineli Takım Komutanı Iğdırlı Onbaşı Hasan, o günden bu yana, bıraktığın yerde nöbetin başındadır.' De ki gönül komasın"