Doğu dünyasında dil çalışmaları özellikle din bağlantılı olarak ortaya çıkmıştır. ... Batıda ise dil çalışmaları adeta felsefenin bir ürünü olarak ortaya çıkar.
Müslüman bir Filozof olmasına rağmen Batılılar tarafından ‘’Averroes’’ adıyla daha çok bilinen,
Avrupa’nın aydınlanıp Skolastik düşünce kalıplarını terk etmesine vesile olan,
Rönesans ve Aydınlanma Çağı’nın başlangıcına sebep olarak Avrupa’yı aydınlatan Felsefeci olarak bilinen İBNİ RÜŞD’ ün isminin anılması;
Merak ederek ‘’İBNİ RÜŞD-İLİM
✅Osmanlı’yı asagilayan bir eğitim sisteminden geliyoruz. Halbuki Osmanlı Devlet ananın aşılamamış bir tecrübesini ortaya koymuştur.
Osmanlı arşivlerini kim inceliyor
%60 Amerikalılar
Sonra Avrupalılar
Sonra Japon’lar
Sonra Çinliler
En son Türkler
Bu inanılmaz kabul edilmez bir durum. Yarım asırdan fazla suredir Amerika’da Osmanlı kürsüleri
Öncelikle yazar Réne Guénon'u tanıyalım:
1886 yılında, Fransız ve katolik bir ailenin çocuğu olarak Fransa'nın Blois şehrinde doğmuştur. 1912 yılında müslüman olmuş. İsmini Şeyh Abdulvahid Yahya olarak değiştirmiş. Matematik, felesefe, din ve tasavvuf üzerine çalışmaları vardır. Batıda katolik olarak doğmasına rağmen Doğuya yönelmiş. Aklıma İbn Haldun'un şu sözü geldi: "Coğrafya kaderdir." Böylelikle coğrafya kaderinde ömrünü hakikatı , ilmi, hilmi, tasavvufu, dini arayışta sürmüştür.
Yazar , "Modern Dünyanın Bunalımı" kitabında Batı'nın maddeye yönelmesiyle kendini kaybetmiş olduğunu söylemektedir. Yazara göre Batı, tanrıyı kabul etmeyip Doğuya uymamaktadır. Doğu'nun gelenekçi yapısı ile Batı'nın gelenek dışı yapısını karşılaştırmaktadır. Böylelikle Modern Çağın bunalımda olduğunu dile getirmektedir. Réne göre Batı yanlış yolda ilerlemektedir. Doğru yol Doğu'dur. "Şiddet şiddeti doğurur, ama kabul etmek gerekir ki bu işi başlatanlar Doğulular değildir." Yazarın bu sözü Batı ile Doğu'yu açıkça özetlemiş.
Okuduğum bu kitap ile felsefeye kapıları açtım. Sayesinde araştırmalarda bulundum ve bir çok şeyi öğrendim diyebilirim. Gördüm ki daha bilmediğimiz nice şeyler var. Felsefeye olan ilgimden dolayı sayfalar akıp gitti. Lakin beni zorladığı yerler de oldu. Felsefe deyince zorlanır insan. En çok da yoran kitabın editör hataları oldu. Sonraki basımlarda kitabın tekrar gözden geçirilmesi uygun olur.
Avrupa’nın Geri Kalan Kısmında Bilimsel İlerlemeler
*
İskenderiye geleneği
*
İtalya yarımadası V ila X. yüzyıllar arasında teknik ve tarım alanındaki bazı önemli yenilikler dışında bilim ve teknik alanında böyle bir genel çöküş döneminden geçerken, son 20 yılda yürütülen araştırmaların katkısıyla, Avrupa’nın geri kalan kısmında, Akdeniz’de ve
Umutsuzluk Anketleri
Türkiye’de belirli aralıklarla “dindarlık ölçüm” anketleri yayımlanıyor. Anketlerin ardından İslamî duyarlılığı olan şahsiyetler, hep birlikte bu anketleri hem duyuruyor hem mutlak bir ölçü gibi göstererek kendilerince halkın dikkatini dindarlığın azalmasına çekiyorlar. Anketler üzerinden yaptıkları okumayla Türkiye’de
Ahlakın Güzelleşmesinde Yeni Tarz: İmam Nursi Modeli
I. PSİKOLOJİNİN BUGÜNÜ
İnsan ruhunun derinliklerini ve zenginliğini tanıma çabası insanın yaradılışından beri vardır ve var olmaya devam edecektir. Psikiyatri ve psikoloji insanı ele alan diğer bilim dallarından farklı olarak ruh ve beden ilişkisinin getirdiği çelişkiye çözüm aramak
Ortaçağda din yaşamı biçimlendiren bir güçtü. İnsan ve doğa Tanrıya oranla değerlendiriliyordu. Bilimiyle, felsefesiyle, sanatıyla Ortaçağ kültürü dinsel dogmalara bağlıydı. Dinsel inançla beslenen yaratıcı güçler, Doğuda ve Batıda büyük kültürler oluşturduktan sonra verimliliğini ve üreticiliğini yitirmeye, tükenmeye başlamıştı. İnsanlık
Matematiğin Kısa bir Tarihi
Bu konuşmada sizlere, Matematiğin nasıl başladığı ve hangi aşamalardan geçerek günümüze geldiğini anlatmaya çalışacağım. Bir Matematik tarihçisi olmadığımı, anlatacaklarımın okuduklarımın bir sentezi olduğunu, orijinal çalışmaları inceleyerek hazırlanmış bir konuşma olmadığını belirtmek isterim.
Giriş. Matematik
tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkez...
Erken kilise konsilleri tarafından doktrin haline gelen Kristoloji günümüzde Hristiyan teolojisi araştırmalarının en güçlü konusu haline gelmiştir. Dünyada en yaygın dinin Hıristiyanlık olmasına rağmen İsa Mesih'in hala tam