476 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Sosyal Psikoloji dersimiz için kullandığımız, gerçekten övgüyü hak eden harika bir kitap. 10 bölümden oluşan kitapta; sosyal etki ve uyma, bilimsel araştırma yöntemleri, tutumlar, propaganda, benlik kavramları gibi konular, herkesin anlayabileceği sade bir üslupla anlatılmış. Konular ülkemizden ve dünyadan örneklerle çok güzel pekiştirilmiş, akılda kalıcı hale getirilmiş. Benim gibi toplum içinde bireyi izlemekten ve çıkarımlarda bulunmaktan zevk alan biriyseniz bu kitaptan çok şey öğreneceksiniz demektir. Kitabın oluşturulması için çok emek verildiğini okurken kolayca anlıyorsunuz. İçeriklerin hazırlanması için birçok araştırmayı toparlayan çalışma ekibine ve özellikle Prof. Dr. Çiğdem Kağıtçıbaşı'na büyük emekleri için teşekkürlerimi sunmadan edemeyeceğim. Kendisi şu an aramızda olmasa da kendisini birazcık araştırdığımda alana dair yaptıklarıyla ve saymakla bitmeyen ödülleriyle karşılaşınca gerçekten çok mutlu oldum. Bu kısa, tadımlık incelememi Prof. Dr. Çiğdem Kağıtçıbaşı'nın kitabın önsözündeki şu ifadeleriyle bitirmek istiyorum: "Bu kitabın, toplumdaki insan olgusuna ışık tutmaya devam etmesi dileğiyle."
Günümüzde İnsan ve İnsanlar
Günümüzde İnsan ve İnsanlarÇiğdem Kağıtçıbaşı · Evrim Yayınları · 2013200 okunma
Psikoloji alanındaki araştırmacılar elde ettikleri sonuçları, basılı ve elektronik ortamda erişilebilen bilim dergilerinde yayımlarlar. Ama çoğu insan, bilimsel araştırmalar medyadan -internetten, gazetelerden, magazinlerden ve radyo ve televizyondan- öğrenir.
Reklam
Insan etkinlikleri içinde meydana geldikleri bağlamdan çok etkilenir bu durum bilimsel etkinlik için de geçerlidir. Biz, bilimi çok etkileyen en az bağlamın olduğunu söyleyebiliriz: Tarihsel bağlam, sosyo-kültürel bağlam, ahláki bağlam.
İhtiyaç dahilinde bu dünyada varız. Tabii ihtiyacımız, var olabilmek için türlü yollar açmaktır. Milyarlarca olasılığın günden güne bizi var ettiğini, uyumadan önce yatakta dönerken aklımıza getirmeliyiz. Kaybettiğimiz ve kazandığımız her şeyin, her nesnenin ve kişinin varlığının temel sebebinin neden, nasıl ve nereden kaynakladığını düşünmek, insanın zihinsel manada kendisini Bilimsel Yönteme dahil etmesidir. Bilmeden de olsa İnsan Zihni temel fonksiyonlar bakımından Yarı Bilimsel bir süreci izler. Hatalar yapar. Yolundan sapar ve de doğru yola hızlıca zihninde oluşturduğu bir denenceyle devam eder. Bunun veri analizini her ne kadar doğrulama yoluna koymasa da,Malumun İlamı olmazmış düşüncesiyle hatamızı anlayarak, kendimizi tanımlama ve sonrasında tamamlama yoluna sokarız.Bu girizgâhı yaparken bahsetmek istediğim unsur; İnsanın eksik fakat olabilecek en güzel eksiklik taşıyan varlık olduğunu belirtmektir.
443 syf.
·
Puan vermedi
19, yüzyılın bir yanıyla meraklı ve maceraperest, çoğu zengin, soylu ve bir o kadar da halktan kopuk ve soğuk fildişi kulelerinde, pozitivist sancılarla, sosyal determinist kanunların peşindeki 'dogmatik' tabir caize 'sosyal simyacı'larının , 20. Yüzyılda yerini alan, 'bilimselsosyalizm'in ve olabildiğince 'pragmatik kapitalizm'in dişli çarkları arasında 'ideolojik' tercihlerini bilimsel kılıflara uydurma telaşının huzursuz kıldığı 'akademik' hüvviyetler, 21. Yüzyılda daha demokratik, üretken ve kesinlikle dada da insan merkezli olmak zorundadırlar. Özellikle 20. Yüzyılın gerektirdiği en büyük teorik kazanım ve açılımlardan birisi olan 'kültürel görecelelik'in önümüzdeki yüzyılda temel sosyal ve beşeri bilimlerin yanısıra uygulamaya dönük politik ve siyasal bilimlerde de ana kabullerden birisini oluşturması ve elde edilen teknolojik bilgiye erişim ve kitlesel karar mekanizmalarının devreye girmesiyle global anlamda pek çok sosyal ve kültürel sorunun çözümünde önemli rol oynayabilir. Bu bağlamda teorik ve uygulamalı bir 'kültür bilimi' olarak, halkbilimi disiplinine açılan yeni ufuklar, akademideki küçük azınlığın büyük bir çoğunluğunun zannettiğinin çok ötesindedir.
Halkbilimi Kuramları ve Araştırma Yöntemleri Tarihine Giriş
Halkbilimi Kuramları ve Araştırma Yöntemleri Tarihine GirişÖzkul Çobanoğlu · Akçağ Yayınları · 202017 okunma
Baker, McFall ve Shoham'a (2008) göre klinik psikologların eğitim programlarında acil değişiklikler yapılmalıdır, tıpkı tibbi bilimsel bir temele oturtmak için 1900'lerin başında tıp eğitiminde köklü bir reformun yapılması gibi. Bilimsel bir temele dayanmadıkları sürece klinik psikologlar, günümüzdeki zihinsel ve davranışsal sağlık alanındaki önemlerini kaybetmeye devam edeceklerdir. Baker ve arkadaşları şuna inanmaktadırlar ki yüksek kaliteli, bilim odaklı öğrenim ve eğitim, klinik psikoloji eğitiminin temel özelliği olmalıdır, ve güçlü bir bilimsel temeli olmadığı sürece klinik psikoloji uygulamaları tatminkâr olmayacaktır.
Reklam
126 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.