Deneme türünü seviyorum.Şükrü Erbaş ile çok geç tanışmış olmanın üzüntüsünü de yaşıyorum.İlk şiirleriyle tanışmıştım.İçim cız ederek okudum,elim titreyerek alıntıları yazdım,bir iç çekip bir nefes alarak,kahve yapma molaları verdim.”Ne kadar derin ne kadar doğru” diyerek, sabırsızlıkla elimden düşürmedim.
Ne okudum; incelikli cümlelerle yazılmış hayat okudum.Sokak,ayrılık,yazmak,şiir,edebiyat,90’lar ve Türkiye,aşk,birey olmak,edebiyat hayatı,sanat vs.Son olarak “ Kitaplardan Esen” yazıları büyük bir birikimin aktarımıydı.Bu bölümde Neruda,Nazım,Cahit Külebi,Ceyhun Atuf Kansu,bir çukura düşüp, ölen Orhan Veli,kendini Seine nehrie atan Paul Celan,inceliklerin şairi Gülten Akın,Kurdakul,Kavaklar'ın şaiiri Metin Altıok,Hulki Aktunç,Abdülkadir Bulut,Kemal Özer,Hayati Baki,Cezmi Ersöz,Zerrin Taşpınar,Salih Bolat eserleri,hayatları,eserlerinin incelenmeleriyle aktarılıyor.
