Benim sevgi anlayışım sizinkinden çok. farklı!
Bir insanın kendi isteğiyle, içinden öyle geldiği için iyi olması önemlidir bence.
Reklam
"Sessiz ve gösterişten uzak bir yaşamı vardı. Dünyanın ilgisini çekmek için bir bardak suda fırtınalar yaratmak onun işi değildi."
96 syf.
·
Puan vermedi
Son zamanlarda denk gelip insanların muazzam yorumlarını gördükten sonra okumaya karar verip 80 sayfayı 800 günde okuyabildiğim kitap sonunda bitti. Kitap 800 günde bittiği için çokta bir yorum yapamayacağım. Yazar kendi iç dünyasının karanlık, melankolik tarafını da olduğu gibi kitaptaki karaktere yansıtmış. Kitap I. Tekil şahısla yazıldığı için karakter ile yazar hakkında bir köprü bir bağlantı kurdum. Aşk ve nefretin kör düğümünde, sesine çıkaramayıp pısırık bir karaktere sahip olan ana karakterin yaşadığı olayların çokta çarpıcı, dehşet verici olduğunu düşünmüyorum. Öte yandan yazarın ana teması bu olan bu kitapta islama karşı neden nefret dolu söylemler sarf ettiğini hiç anlamadım. Ana karakterin yaşadığı iç bunalımlarını, melankolilerini bir tarafa bırakıyor yazarın kendi içindeki aşağılık kompleksini ana karakter üzerinden saklamaya çalıştığını düşünüyorum. Özellikle orta doğu ülkelerinde rastladığımız bu kompleksin sadık hidayette dw bariz bir şekilde mevcut olduğunu görüyorum. Ana karakterimiz yani yazarımız herhangi bir tanrı ve de dini inancı aşağılamayı ve hakir görmeyi nasıl olur da kendinde bir hak olarak görür anlamış değilim. En azından bunu gösterme şeklini yanlış buluyor ve de tek taraflı bir pencereden bakmasını da şiddetle kınıyorum. Sadık modernizmi bu eserle İrana getirmemiştir. Benim nezdimde hadsizliği modernite zanneden ortalama bir orta doğu ülkesi vatandaşıdır.
Kör Baykuş
Kör BaykuşSadık Hidayet · Yapı Kredi Yayınları · 202328,6bin okunma
150 syf.
·
Puan vermedi
·
10 günde okudu
Işıklar Ülkesi
República Luminosa. Andrés Barba. Işıklar Ülkesi. Çeviren Züleyha Yılmaz. Kapak tasarımı Virginia Elena Patrone. Editör Halil Beytaş, Figen Beytaş. Notos Yayıncılık. Buraları kitaptaki alıntılarla doldurasım var. O cümlelerin seçimi ve dizilişi! Hani iyi bir kitap okunduğunda, enfes bir yemek yendiğinde, gerçek bir uyku çekildiğinde, asla umudunuz olmadığı anda sokakta oynamanıza izin verildiğinde duyulan haz var ya! İşte tam oradayım. Barba’nın okuduğum ikinci kitabı. İlk olarak Küçük Eller’i okumuştum, gönderilerde mevcut. Barba, çocuklara ait dünyayı anlatmayı seviyor. Huzursuz edici gerçeklerden bahsetmeyi ve insanı huzursuz etmeyi çok iyi başarıyor. Kendisi kesinlikle sevdiğim yazarlardan biri oldu. Otuz İkiler diye anılan, bir anda San Cristóbal’de ortaya çıkan, bilinmeyen bir dilde konuşan Otuz İki çocuğu ve onları kabul eden/etmeyen/edemeyen toplum arasında yaşananları okuyoruz. Barba’nın toplumun ezberlerini bozan, “bunlar yaşanmaz, ama bunlar gerçeğin ta kendisi” dedirten üslubunu ve aklını seviyorum. Toplumsal eşitsizlik, dışlanma, var olmaya çalışma, politik duruşlar… Göçmenlik de, ötekileştirme de, çocuklar masumdur de, çocuklar şeytandır de, sınıfsal ayrım de, kültürel ayrım de, seni suçlu yapan toplumdur de... Katmanı bol, dili nefes açan buhar banyosu. Muazzam! Kitabı dehşet beğendim. Öve öve bitiremeyeceğim. Nuray Önoğlu cümlesi ile bitireyim: “Okuyun, duacım olursunuz.”
Işıklar Ülkesi
Işıklar ÜlkesiAndrés Barba · Notos Kitap Yayınları · 2020163 okunma
Böyle olmayacak şeyler düşünmekten vazgeçmelisiniz!
Reklam
372 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.