Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sarı Sıcak
Cennet Karı: "İsmail," dedi, "bin yılın bir başı el kapısından kurtulduk, kendi işimize çalışıcıydık, gününü görmedim diyecekti zaar, Zala, öyle değil mi? Çocuğuma iyi bak diyecekti zaar..." İsmail: "Zaten," dedi, "dilinden düşmüyordu. Bin yılın bir başı, bin yılın bir başı... Bir seviniyordu ki el kapısından kurtulduğumuza. Deli gibiydi. Görmedi gününü. Doya doya çalışamadı kendi işimizde. El işi zor geliyordu kendine, el işi, el için çalışma öldürüyordu onu. Ömrü el işinde tükendi. Görmedi gününü. Bir anası da sensin, nedersen et öksüzü... "
Sayfa 28 - YKYKitabı okudu
Sarı Sıcak
"İşte böyle diyorlar," dedi. "İşte böyle İsmailim. Avradı kapamışsın bir içeri çocuklan, kilitlemişsin kapıyı üstlerinden, içecek bir su veren bile yok. Gitmişsin tarlaya. Irak yerin davulu koygun öter İsmailim. Böyle diyorlar İsmailim. Biri inanmazsa İsmailim, bini inanır. Elin ağzı uçkur bağın değil ki çeke bağlayasın yavru. Düşmeye gör, keyf için yerler seni! Diyorlar ki karanlık içerde hasta avrat, alırmış çocuğu kucağına, deli gibi dönermiş içerde çırılçıplak, anadan üryan. Vebalı diyenin boynuna. Dert delisi olmuş Zala... Ya İsmailim... Ya yavru... "
Sayfa 24 - YKYKitabı okudu