III
Delikanlı o geceyi karabasanlar görerek geçirmişti. Ama her şeye rağmen uyku iyi gelmiş, dinç uyanmıştı. Öfkeli, hırçın, asık suratlı bir hâlde kalkmış, suratını buruşturarak odasını izlemişti. Sigara dumanlarıyla tavanı sararmış, duvar kâğıtları iyice kabarıp kullanılamaz hale gelmiş bu zavallı oda, sanki bir kafesti delikanlının gözünde. Tavanı biraz uzun boylu bir adamın durmasını engelleyecek kadar alçaktı.