muvazeneli
1. ► dengeli:
"Beyaz kalın boynu üzerinde kafası çok muvazeneli, çok yerinde, çok erkek görünüyor." - Abdülhak Şinasi Hisar
2. ► ölçülü:
"Birinci ciltte garip, kaçık, bön, saf gördüğümüz Don Kişot, ikinci ciltte nasihatçi, oldukça muvazeneli bir adam oluyor." - Ömer Seyfettin