SSCB büyük, hızla gelişmekte olan bir ülke ve bilim alanında çalışanlara şiddetle ihtiyaç duyduğundan onlara karşı cömert davranıyor. Psikoloji gibi tehlikeli konulardan uzak durdukları sürece bilim insanları ayrıcalıklı kişiler. Diğer yandan yazarlara acımasızca zulmediliyor. İlya Ehrenburg veya Aleksey Tolstoy gibi edebi fahişelere yüklü ödemeler yapılsa da, yazar için gerçekten önemli olan tek şey -ifade özgürlüğü- elinden alınıyor. Rusya'da bilim insanlarının yararlandığı fırsatlardan övgüyle söz eden İngiliz bilim insanlarının en azından bazıları bu durumu anlayabiliyor. Fakat şöyle düşünüyor görünüyorlar: "Rusya'da yazarlara zulmediliyormuş. Ne olmuş yani? Ben yazar değilim ki." Entelektüel bağımsızlığa, nesnel hakikat kavramına yapılan her saldırının uzun vadede her anabilim dalını etkileyeceğini görmek istemiyorlar.
Cezaevi Karacaahmet’e yakın, üzülecek hiçbir şey yok. Her şey düzelir, hele Filiz hiç üzülmesin. Okullar başlamadan çıkarım. Yeni davalar o kadar ehemmiyetli değil. Siz gelirken bana şunları getirin:
1 – Pijama, eski sarı ayakkabılar, mayo, çamaşır.
2 – Şu kitaplar:
a) Misafir odasındaki raftan:
Bros: Der Pharao64
Ehrenburg: Der Fall von Paris65
b) Oturma odasındaki raftan:
Steinbeck: Früchte das Zorns66
Norah Lofts: Hölle der Barmherzigkeit.67
64 Bros, Firavun
65 İlya Ehrenburg, Paris Düşerken.
66 John Steinbeck, Gazap Üzümleri.
67 Norah Lofts, Merhamet Cehennemi.