Kendileri bütün olamadıkları için gördükleri her şeyi de parçalıyorlar. ...Picasso gördüğünde değişmiyor kimi insan. O ya da bu müzik değil, herhangi bir müzikte değişmiyor, etkilenmiyor. "Evet, bu güzelmiş.", "Bunu dinlemekten zevk alıyorum." diyor olsa olsa. Çocukların acılarını gördüklerinde değişmiyorlar. Çocukların mutluluklarını gördüklerinde değişmiyorlar.
Ama anlamak, değişmek demek. Değişmeden neyi ne kadar görebilir, anlayabilir insan? Değişebiliyor musunuz: Yolda güzel bir taş gördüğünüzde, doygunluğa ulaşabilmiş bir renk gördüğünüzde, dışarıyı sanki içeri taşıyan, içi ve dışı hem ayırıp hem birleştiren bir pencere gördüğünüzde değişebiliyor musunuz, işte bu mesele. ...Bir kitap, bir tablo, bir şarkı sizi değiştirebiliyorsa gerçektir, canlıdır;ama değiştirme gücü olanla olmayanı, canlıyla cansızı, sahte ile, taklit ile hakikiliği ayırt edemiyorlar. Kapağında "roman" yazan bütün kitapları roman sanıyorlar. "Aa roman mı. Evet, biz roman okuyoruz. Bu sene elli yedi adet roman okuduk." diyorlar.