Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Tanzimat-ı Hayriye Fermanının tatbikâtı Anadolu’ca bilhassa bizim “Hamid İli” kıtası vilayetince 1261 (1846) tarihinde vukua gelerek bundan ahâli-i müslime ve gayrimüslimenin her memlekette hükümran olan mütegallibe ve derebeyleri mezaliminden kurtulması imkânı ve bir takım haksız ve usûlsüz tekliflerin ref’iyle şer’-i şerif ve kanûn-ı münîfe tevfîkan her kimsenin mahfuziyet-i ırz ve mal ve canı taht-ı zamâne girmiş ve bu hâl ile Türklerin ziraat ve ticaret ve sanatının artması ümit ve tavsiye olunmuş idiyse de Kırım Muharebesinin sonunda yapılan bir muahede mucibince ecnebi ülkelerinde fabrika ve makinelerle vücuda getirilen her türlü eşyanın Anadolu’ya serbest ve ucuzca getirilip satılması usûlü cari olmağa başladığından ziraattan maada sâir bizim sanat ve ticaret eski hâlinde de kalamayarak seneden seneye gerilemiş ve Hıristiyanlara verilen imtiyaz ve müsâvat ve serbesti-i muamelât ve mükellefiyet-i fiiliye-i askeriyeden muafiyât sayesinde ticareti onlar ileri götürüp (s.12) ziyâde para kazanmaya ve zahire ve sâir Türk emtia ve mahsulünün ecnebi memleketlerine nakil ve mübadelesine Müslümanlardan ziyâde göz açıklığı edip şehirler ve kasabalar işini onlar ellerine almış ve buğday ve afyon gibi bizim ulema kıyafetindeki hocaların kesb-i habis dedikleri şeyler de Hıristiyanlara bırakılmış olmasından naşî ferman-ı mezkûrdan ecnebi sanat ve ticaret erbâbıyla yerli Hıristiyanlar istifâde etmiş ve bu müsaadât başlıca onlara yaramış olduğunu söylerler idi.
284 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Merhabalar Bugün sizlere @abdullahkucukkkaya kaleminden #yamalıyürekler isimli eserler geldim . Anadolu insanının samimiyeti, acısıyla tatlısıyla geçirdiği günlerini sade ve akıcı üslubuyla bizlere sunan yazar yamalı köyüne konuk ediyor bizleri. Adı üstünde bu köyde fukaralık var ki elbiselerine yama üstüne yama yapıyorlar yalnız insanlık ve aşk
Yamalı Yürekler
Yamalı YüreklerAbdullah Küçükkaya · Morena Yayınevi · 202412 okunma
Reklam
Şimdi söyler misin ey bozkır? Hangi kan saçımıza bulaşmaya tetikçilik eder. Hangi gözyaşı gözlerimizden akmaya cüret eder. Hangi kimlik ölümümüze ferman çıkarmaya cesaret eder.
allah'a bir çiçek alırız, rüşvet değil, yağ değil fetva istemezük, ferman padişahın allah bizimdir
Sayfa 67 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
Bu kan kokan coğrafya, bu çığlıklar senindir Bu gözü yaşlı târih, hıçkırıklar senindir Yeryüzünde çiğnenen bütün haklar senindir Prangalı hükümler, aydınlıklar senindir. Yıllardır, uygarlıktan sana hep enkaz kaldı Ufka bir bak yiğidim, inkılâba az kaldı. Tasalanma yiğidim; zaman bizden yanadır Külümüzden yükselen duman bizden yanadır Son durak, son ilahi ferman bizden yanadır Dünya düşman olsa da, iman bizden yanadır Kapıları açacak çoşkun bin niyaz kaldı Ufka bir bak yiğidim, inkılâba az kaldı
Nurullah Genç
Nurullah Genç
Uçurumun kenarındayım Hızır Civan hazır Divan hazır Ferman hazır Kurban hazır Ömer Lütfi Mete
Reklam
• Gönül ferman dinlemez •
Derman kâr eylemez, ferman dinlemez Dertli gönül, deli gönül Derdinden ölse de, yine inlemez Dertli gönül, deli gönül O bir gözyaşıdır, çağlar derinde Ses vermez bir lâhza, ince telinde Kırılmış gibidir, ince yerinde Hep sevdi seveli gönül Nasibim hicranmış, bahtım avare Neylesin derdini desin de yare Yazılmış alnıma böyle, ne çare Ezelden çileli gönül...
Sayfa 272Kitabı okudu
Mahkûmları söyletmek için cellâtlar tarafından tatbik edilen işkenceler:
Ustura ile diri diri deri yüzmek, saçları kesilen başa ateşte kızıl hale getirilmiş demir tas giydirmek cımbızla sinirleri çekmek, bir uzvun içine sonda gibi burgu sokmak, kaynar sudan soğuk suya ve soğuk sudan kaynar suya sokup çıkartmak, çekiçle kol ve bacak, el ve ayak kemiklerini kırmak... İdamından evvel kendisine bu korkunç işkenceler tatbik edilmiş devlet adamları, Onyedinci asır defterdarlarından Yahnikapan Abdülkerim Paşa ile Sadrazam Melek Ahmet Paşa'nın kethüdası yani dahiliye nazırı Gadde kethüdadır.Usulen, bir devlet adamı idama mahkûm olunca, ferman, kendisine bostancıbaşı tarafından eteği öpülerek hürmet gösterilir ve teselli yollu sözler söylenir ve aptes alıp iki rekât namaz kılmasına müsaade olunurdu; bu tebliğ ekseriya da metanetle karşılanırdı.
284 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Abdullah Küçükkaya | Yamalı Yürekler Merhabaa Sizlere kapak tasarımıyla içimizi açan, sıcacık yapan ama içeriğiyle de bizi yer yer güldüren, yer yer hüzünlendiren bazen de sinirlendiren bir kitapla geldim. “Gözyaşı ne kadar kederli akarsa o kadar iz bırakırdı düştüğü yere.” Hikayemiz Sivas’ın Yamalı köyünde geçmektedir. Yamalı köyü, Eğri
Yamalı Yürekler
Yamalı YüreklerAbdullah Küçükkaya · Morena Yayınevi · 202412 okunma
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.