Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Eski Mezopotamya kentlerindeki halk meclislerinden coşkuyla bahseden Henri Frankfort, "toplumun doğal özellikler esas alınarak aile ve klanlara bölünmesinin, insan yapısı bir kurum olan meclis tarafından ortadan kaldırıldığını" belirtir. "İnsanlar arasındaki bağın akrabalıkla değil, yaşanan yer ile belirlenmesi, meclis tarafından gerçekleştirilmiştir. Kent, hiçbir dış otoriteyi tanımaz. Komşuları ya da hükümdar tarafından böyle bir otoriteye maruz bırakılabilir; ancak sadakati zorla kazanılamaz çünkü kentin egemenliği, içinde yaşayan yurttaşların oluşturduğu meclislerden kaynaklanmaktadır."
Sayfa 93 - pdfKitabı okudu
Henri Frankfort'a göre mitler, "hayal gücünün ürünüdürler, ancak salt fantazya değildirler.
Sayfa 55 - Kabalcı YayıneviKitabı okudu
Reklam
Profesör Henri Frankfort 1948'de yayımlanan Kinship and the Gods (Tanrıların Akrabalığı) adlı yapıtında, "Mezopotamya'da tanrıça en yüce varlıktı" der ve "Çünkü tüm yaşamın kaynağı kadın sayılıyordu. Dolayısıyla tanrı da onun soyundan geliyor, oğlu olarak tanımlanıyordu. Kutsal evlilik törenlerinde, tanrıça önceliği baştan sona elinde tutuyordu. Evrende her şeyin kargaşa içinde olduğu durumda bile kadın Tiamat önder, Apsu'ysa onun erkek tamamlayıcısıydı" diye sürdürür.
Sayfa 57 - Pdf
Profesör Henri Frankfort 1948'de yayımlanan Kinship and the Gods (Tanrıların Akrabalığı) adlı yapıtında, "Mezopotamya'da tanrıça en yüce varlıktı" der ve "Çünkü tüm yaşamın kaynağı kadın sayılıyor­du. Dolayısıyla tanrı da onun soyundan geliyor, oğlu olarak tanımlanı­yordu. Kutsal evlilik törenlerinde, tanrıça önceliği baştan sona elinde tutuyordu. Evrende her şeyin kargaşa içinde olduğu durumda bile ka­dın Tiamat önder, Apsu'ysa onun erkek tamamlayıcısıydı" diye sürdü­rür.
Henri Frankfort;
"Geçmiş ve gelecek -her ikisi de kaygı konusu olmaktan son derece uzaktı- bütünüyle şimdiki zamanın içinde saklıydı."
Sayfa 37 - Scala YayıncılıkKitabı okudu
27 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.