Yazıtların anlam bütünlüğü içerisinde köŋül (gönül) sözü; insanın özünde bulunan ilahi, dolayısıyla yüksek bir makamın adı olarak kavramsallaşmaktadır. Orhun Yazıtlarından yüzlerce yıl sonra yazılmasına rağmen devam edecek yazımızda ayrıntılarıyla ele alacağımız Kutadgu Bilig ve diğer klasik metinlerde sıkça kullanılan kön- anlam köküne bağlı sözcüklerin; doğruluk, doğrultmak, adalet, gerçek, dik durmak ve benzer anlamlarda kullanıldığını biliyoruz. Dolayısıyla köŋ-- ve kön- anlam köklerindeki yakınlığın ses benzerliğiyle sınırlı olmadığını gönlünce hitabında içkin olarak bulunduğunu düşündüğümüz, hak, adalet, doğruluk, ve vicdan vurgusunun sonraki Türkçe metinlerde de güçlenerek devam ettiğini görüyoruz. Zaten Türkçenin kökten türeyen bir dil olması, aynı sesle başlayan sözcüklerin (istisnalar hariç) bir anlam merkezine odaklanması sonucunu doğrur. Fakat anlam bütünlüğünün görülebilmesi dilin içinde yürüyen varoluşa dair ana fikrin kavranmasıyla mümkün olacaktır. Son çözümlemede özellikle Türk dili içeriğinin; ona akıl ve bilgiyle birlikte gönülden yaklaşmayanlar için olanca müktesebat yoğunluğuna rağmen saklı kalacağını düşünüyoruz.
Yunus imdi bunı gördi anı bize haber virdi
Aklum şaşdı ögüm dirdi nitekim bunları gördüm¹⁷⁶
¹⁷⁶ Mustafa Tatcı, a.g.e. (Yunus Emre Divanı) İstanbul 2018.
Sayfa 128 - Post Kitap, Divan Edebiyatı Vakfı Keyfiyet Mahfili Türkçe Araştırmaları: 1, 1. Baskı, İstanbul 2020, TÜRKÇENİN KÖKLERİ