Tiflis, savaş iklimine alışkındı. Kafkasya'daki bütün halklar gibi Gürcüler de silah sesleri ve kılıç şıngırtılarıyla büyürdü: Onlar Türkler ve İranlılarla mücadele ederken Mürit Savaşları başlamıştı. Bu nedenle, şiddetlenen Kırım Savaşı ve Şamil'in Gürcistan ovalarına yaptığı saldırılar, onlar için günlük hayatın bir parçasıydı. Rus
Çeçenler, Mürit savaşlarında son derece önemli bir rol oynayacaktı. Bu güzel, cesur ve hür halk, Şamil'in ordusunun göz bebeğiydi. Bereketli vadilerinde bol miktarda büyükbaş hayvan, meyve, tahıl ve ağaç yetiştirirlerdi. Köklerine dair pek bir iz taşımıyorlardı. Bölgeyi fetheden Araplar, Çeçenlerin efsane ve tarihlerinin yerine
...ne yapmak gerektiğini tartışıyordu: Kafa boyna dikilmeli miydi, yoksa ölünün bedenini Griboyedov'un salonunda sergileneceği sırada siyah bir eşarpla çeneye kadar sıkı sıkıya örtmek kafi miydi?
Zorlu şartlar altında yaşayan Rus askerlerin kafasını dağıtması için yapmasına izin verilen hatta teşvik edilen bazı eğlenceler vardı. Mesela zevkine düşkün biri, garnizon karargahındaki odasının zeminini şampanyayla yıkatmış. Bir başkası, borazancıdan kendisini sabah saat altıda kaldırmasını istemiş. Sonra tekrar yatıp normal kalkış saati olan
Türkmenşah antlaşmasının şartlarına göre, anavatanlarına dönmek isteyen bütün Ermeniler artık Rus himayesi altındaydı ve kendilerine serbest geçiş hakkı tanınıyordu. Şah'ın haremindeki hadımlardan biri olan Mirza Yakup aslen Ermeni'ydi ve İran'dan ayrılma hakkını kullanmak istedi. Griboyedov, Mirza Yakup'un sefarette kalma talebini kabul etti ancak Şah, hizmetçilerinden birinin, hareminin bütün mahrem sırlarına vakıf birinin o kutsal duvarların dışında yaşamak için ayrılmak istediğini duyunca öfkeden deliye döndü... Şimdi bu hadım, kafirlerin himayesine mi girecekti? Bu durum, Şah'ın katlanabileceği bir şey değildi. İranlı bir asilzadenin hareminde sükunetle yaşarken ortadan kaybolan ve daha sonra Rus Sefareti' ne iltica eden iki Ermeni kadınla beraber hadımın da iade edilmesinde ısrar etti. Griboyedov bu talebi reddetti. Delilikti bu. Harem entrikaları karşısında ne diplomasi ne de güç işe yarardı. Rivayete göre bütün olayların fitilini Şah ateşlemişti. Olaylar daha da kötüleşti. Bazıları kadınların kimlik tespiti için sefarete gönderildiğini söylüyordu, bazılarıysa Rus Ermenistanı'na gönderilene kadar sefarette muhafaza edileceklerini...
Puşkin, Griboyedov'in ölümünü, kurtuluşunu kıskanıyor gibiydi. Hayatın beyhudeliği onu çoktan boğmaya başlamıştı. Belki de on yıla varmadan başka bir kağnı ya da -kışın alacakaranlığında, kuzeydeki Sviatogorsk manastırının yakınlarında olacağı için- kızağın buna benzer kötü bir tabutu taşıyacağı içine doğmuştu. Karşılarına çıkan yabancı arabacıya ne taşıdığını soracak; arabacı "Puşkin diye şairin biri. Düelloda öldürülmüş. Onu köpek gibi gömecekler" diye cevap verecektir...
Ya Hüseyin! Ya Hüseyin!
Ya Hüseyin! Ya Hüseyin!
On binlerce kişiden oluşan kalabalık sefareti bastı ve kısa sürede Kazak muhafızların direnişini kırdı. Sefaret binasında kapana kısılan Griboyedov, elinde kılıcı bir odadan diğerine kaçmaya başladı. Ta ki bütün mühimmat tükenene ve son muhafız yere düşene dek. Son engeli de aşan kalabalık Griboyedov'u bıçaklayarak öldürdü. Daha sonra cesedini herkesin görebilmesi için sokaklarda sürüklediler. Bir şaşlık satıcısı, Griboyedov'un başını gövdesinden ayırdı ve tezgahının üzerindeki bir çubuğa geçirdi. Kafirin kellesi! Satıcı o gün çok iyi satış yaptı çünkü o gece bütün Tahran Griboyedov'un başını görmeye geldi. Griboyedov'un sağ kolu dirseğinden kesildi. Parmağında güzel bir pırlanta yüzük vardı. Vücudunun geriye kalanı ölü kedi ve köpeklere bağlanıp sokak sokak gezdirildi. Daha sonra bir tezek yığınının üzerine atılıp çürümeye terkedildi. Tiflis'teki Ruslar, Çar'ın adına hiddetli beyanlarda bulundu. Griboyedov'un kalıntıları Şah'ın emriyle gece vakti fener ışığında gizlice (Rusya'ya boyun eğmiş gibi görünmek olmazdı) tezek yığınından alındı, bir tabuta konularak Ermeni kilisesine götürüldü. Sargarvarg adı verilen ve işi yas tutmak olan sakallı rahipler, Griboyedov'un tabutunun başında bir hafta boyunca gece gündüz dualar okuyup ayinler düzenledi. Sonra bir gece Griboyedov'un naaşı, hantal bir kağnıya yüklenerek Rus yetkililer ve eşinin beklediği Tiflis'e gönderildi.
Griboyedov, kestane rengi atının topalladığını fark edince başka bir ata bindi. Muhafızlardan biri ona siyah bir aygır getirmişti. İleri atılan atı, Griboyedov'u akıbetine götürecekti. Griboyedov, atını değiştirmenin kötü bir alamet olarak görüleceğini, Hz. Hüseyin'i öldüren uğursuz İbn Sa'ad'ın da siyah bir aygıra bindiğini