İnsanlara sindire sindire okuyasın diye biz Kuran'ı kısımlara ayırdık. ( İsra-- 17/106 ) Sana vahyettiğimizi onlara okuyasın diye . ( Ra'd--- 13/30 ) Kuran'ı ağır ağır, tane tane oku . ( Müzemmil ---73/4 ) Ey Peygamber! De ki : Kuran'ı, Ruhu'l Kudüs ( Cebrail ) Rabbinin katından hak olarak indirdi . ( Nahl --- 16/102 ) Biz Kuran'ı " Hak " olarak indirdik , bütün hakikatleri içinde toplayarak indi . ( İsra --- 17 /105 ) Hem hiç eğri tarafı ve eksiği bulunmayan Arapça bir Kuran indirdik. ( Zümer --- 39/28 ) Allah 'a yalan uyduran veya kendisine hiçbir şey vahyolunmadığı halde : " Bana vahyolundu" diyenden daha zalim kim olabilir? ( En'am--- 6/93 ) Yoksa : " Onu Muhammed kendi uydurdu mu diyorlar ? Ey Muhammed ! Sen onlara şöyle de : Şayet ben onu uydurmuşsam, Allah'tan gelecek cezaya karşı beni savunamazsınız. ( Ahkaf --- 48 /8 ) Eğer Muhammed kendinden bazı sözler uydurup da , bizim söylediğimizi iddia etseydi , elbette onu kuvvetle yakalar , sonra da can damarını keserdik . Hiç biriniz buna mani olamazdı . ( Hakka --- 69 /44-47 ) Biz Muhammed'e şiir öğretmedik. Bu, ona yakışmaz da. ( Yasin --- 36/69 ) O , alemlerin Rabbi olan Allah tarafından indirilmiştir . ( Vakıa--- 56/80 )
Sayfa 32
Bilgilerimiz üç yola dayanır. Bunlar: 1- İlmel yakîn, 2- Aynel yakîn, 3- Hakkal yakîn. Yakîn; gerçeğe uygun ve herhangi bir şüpheye mahal bırakmadan sabit ve kesin bir inanış demektir. Kesin bilgi, şüphesiz inanıştır. İlmel yakîn, sağlam biliştir. O bilginin doğruluğundan hiç şüphe edilemez oluş şeklidir. Aynel yakîn; göz ile görür derecesinde, müşahede ederek bilmektir. Hakkal yakîn ise; tadarak, yaşayarak bilmektir. Büyük müessir Elmalılı Hamdi Yazır merhum buna ölümü misal verir. “İnsanların ölümü bilişleri üç mertebedir: Birincisi: Her aklı olan, emsalinin ölümünden istikrar ve kıyas yoluyla kendisinin de öleceğini seksiz ve şüphesiz bilir ki bu ilmül yakîndir. İkincisi: İhtizar halinde melâikeyi açıkça görmesiyle ölümünü bilir ki bu da aynül yakîndir. Üçüncüsü, tam öldüğü andaki biliştir ki o da hakkal yakîndir.” (Hak Dînî Kur’ân Dili: 8/6056)
Reklam
İstikamet Ve Hedef
İstikamet Nedir? İstikamet sözlükte, doğruluk, doğru gitmek, dürüst olmak, her işte itidal üzere bulunmak, adaletten ve doğruluktan ayrılmayıp diyanet ve akıl üzere yürümek, adalet ve hakkaniyet üzere hareket etmek demektir. İstikamet; dinî ve ahlâkî hükümlere uygun bir hayat sürmek, her türlü aşırılıktan sakınmak, Allah’ü Teâlâ’ya itaat edip,
IRKÇILIK-TURANCILIK DAVASI DOLAYISIYLA Bu kitap, 1944 yılında, İstanbul'da Bir Numaralı Sıkıyönetim Mahkemesi'nde görülen utanç yüklü bir davanın özeti gibidir. Bazı vatansever kişiler, 1944 yılında suç işledikleri, suçlu oldukları için değil; Türk oldukları, Türkçülük idealine aşkla bağlandıkları için büyük zulümlerden, işkencelerden
Tağut Nedir?...
“(O gün) Peygamber: “Rabbim! Benim kavmim şu Kur’an’ı terk edilmiş bir şey hâline getirdi” diyecek.” (25/Furkan, 30) Lâ İlâhe İllallâh’ın ikinci şartı “Tağutu Red ve İnkâr Etmek”tir... Bu şart tahakkuk etmeden iman sahih olmaz. Tağut kavramı, birçok İslami kavramda olduğu gibi manası tahrif edilen ve yanlış yorumlanan kavramlardan birisidir.
Helal ve Haramı Kim Belirliyor?...
Bir zamanlar koyu bir Hristiyan iken daha sonra İslam’ı seçen Adiyy b. Hâtim, bir gün Resûlullâh’ın: “(Yahudi ve Hristiyanlar) Bilginlerini ve din adamlarını Allah ile aralarına koyup rab edindiler…” (Tevbe, 31) mealindeki ayeti okuduğunu işitmiş ve: “Ya Resûlallâh! Hristiyanlar onlara ibadet etmezler ki!” diyerek bu ayeti anlayamadığını belirten
Reklam
İnsan ' daki Nefisler
☰ İslam ve İhsan NEFSİN MERTEBELERİ Nefsin yedi mertebesi vardır. Bunlar; Nefs-i Emmâre Nefs-i Levvâme
78 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.