Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Şaka tanımaz zindanlar
Bir gün uyanır da bakarsan, saflaşır tüm öfkeler; yıkılacak hükümler için! Ve direnç gösterilmeksizin, iplikler dökülür düşmanlar mukavemetinden... Sahtekarlık, ikiyüzlülük yerini, çıplaklaşan tenine bırakır yılgınlıkları kıran toprakların... Direnir insanlık, silahlardan akar isyanın ve öfkenin kirli bendi, ölümün esintileriyle; yok olur da gider! Ve bizler, yine bir mahpus hayatı içerisinde kıvrılmış karanlıkların dehşetiyle sindirilmiş surette yatarken, kapılar zonklar gardiyanların silahları imrendiren coplarıyla, titrer durur yer ve sarsılır gövdem; düşmanıma karşın sarsılıp düşmemek için, kaldırırım başımı ve dinlerim direnemeyen o yaslı başları! Uzaklaşılır, uzaklaşılır yalnızca, kof ve mefluç bedenler bir anlığına silkinir hayattan, kaybetmenin acı şevki içerisinde kıvranır! Bizler de haykırırız tüm vücudumuzla, direnç tanımaz zihinlerimizle... Evimden defolun, demeye gerek kalmadı artık! Kabullendiğim bu zindan, artık değilsin el için de mekân, sevin ve kutlu ol hayatta!
İRİS’İN ÖLÜMÜ
bugün kalbimi eski bir plak gibi öyle çok tersine çevirdim ki bazı şarkılar vardır cızırtılı bir yağmur gününü anlatır uzaklarda süren sarı yağmurluklu bir hayatı deniz bazen kendini kaldırımlara fırlatır o zaman bir yavru yengece bakan insanların şarkısı olurdu o şarkının adı keşke ismim iris olsaydı keşke ismim herkese sarı yağmurluğuyla koşan hayatı anlatsaydı bazı şarkılar vardır ellerim kocamanlaşır, tuhaflaşır işte o ellerimle herkese çamurlu şiirler uzatsaydım hepsi çok kirli olsaydı tanrım bazı şarkılar vardır kırmızı akşamsefalarını anlatır karanlığın kalbinde yalnız, açmanın acısını komşu kadınların basma elbiseli konuşmalarını geceyi onlar bahçeye taşırdı ben ne zaman öleceğim tanrım sabah olunca mı keşke birkaç dakikayı ipek mendillere sarıp saklasaydım irileşen, gitgide irileşen ağaç gibi ismi nedensizce iris oluveren bir ağaç gibi şu odanın ortasında dursam saat kuleleri dökülürdü dallarımdan tanrım artık sarı yaprakların ölü olduğuna inanmıyorum bazı şarkılar vardır kanatlarında yağmuru taşıyan kelebeği anlatır kırmızı bir çakmak gibi neşeli ölmek olurdu o şarkının adı ardında yalnızca nemli sigaralar bırakmanın acısı keşke ismim iris olsaydı keşke ismimin bir anlamı olmasaydı herkes çıkarsın kalbini o çirkin mücevher sandığından ve herkes onu birbirine fırlatsın tanrım
Didem Madak
Didem Madak
Reklam
KIRILDIĞIN YERDEN FİLİZLENECEKSİN! Hayatın insana bir ömür boyunca neler getirebileceğini tahmin etmek pek de kolay değil. İyi veya kötü… ancak yine de bizlere hazırladığı sürprizlere hazırlıklı olmak gerek. Bize sunulan bir hediye paketi gibi düşünelim hayatı; paketin içinde ne olduğunu bilerek açmak, bizlerde herhangi bir heyecan uyandırmaz.
Bizden Yansıyan Hayatı Okumak:
🏘Evinde fazla hava akımı olanlar dışarıdaki insanların tesirlerinden fazla etkilenenlerdir. Evin ısıtma sisteminde sürekli sorunu olanlar bedenin isitma sistemine (kalp, kan dolaşımı ) dikkat etmeleri gerekir. Evin su sistemi ile ilgili sorun yaşayanlar bedenin su sistemi (böbrek mesane) dikkat etme ihtiyacı olanlardır. Banyo-WC tıkananlar
1500'lerde İngiltere'de insanların çoğu Haziran'da evleniyordu. Senelik banyolarını Mayıs'da yapıyorlar, böylece Haziran'da çok kötü kokmuyorlardı. Ama yine de kokmaya başladıkları için gelinler vücutlarından çıkan kokuyu bastırmak amacıyla ellerinde bir buket çiçek taşıyordu.. Banyolar içi sıcak suyla doldurulmuş büyük
iniyorum maktul minarelerden taraçadan, bahçeden ilk tanıyı bulanların indikleri her yerden ilk tanıyı bulandıran bir vaşakla birlikte
Reklam
1500'lerde İngiltere'de insanların çoğu Haziran'da evleniyordu senelik banyolarını da Mayıs'da yapıyorlar, Haziran'da çok kötü kokmuyorlardı.. Ama yine de kokmaya başladıkları için gelinler vücutlarından çıkan kokuyu bastırmak amacıyla ellerinde bir buket çiçek taşıyordu.. Banyolar içi sıcak suyla doldurulmuş büyük bir
535 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.