Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
~ Hayata baktığınız pencerenin camları kirliyse, hayatı kirli gösterir. Hayata yürek penceremizden baktığımıza göre, öncelikle yüreğimizi temizlememiz lâzım. ~
Sayfa 88 - Nesil YayınlarıKitabı okuyor
Şaka tanımaz zindanlar
Bir gün uyanır da bakarsan, saflaşır tüm öfkeler; yıkılacak hükümler için! Ve direnç gösterilmeksizin, iplikler dökülür düşmanlar mukavemetinden... Sahtekarlık, ikiyüzlülük yerini, çıplaklaşan tenine bırakır yılgınlıkları kıran toprakların... Direnir insanlık, silahlardan akar isyanın ve öfkenin kirli bendi, ölümün esintileriyle; yok olur da gider! Ve bizler, yine bir mahpus hayatı içerisinde kıvrılmış karanlıkların dehşetiyle sindirilmiş surette yatarken, kapılar zonklar gardiyanların silahları imrendiren coplarıyla, titrer durur yer ve sarsılır gövdem; düşmanıma karşın sarsılıp düşmemek için, kaldırırım başımı ve dinlerim direnemeyen o yaslı başları! Uzaklaşılır, uzaklaşılır yalnızca, kof ve mefluç bedenler bir anlığına silkinir hayattan, kaybetmenin acı şevki içerisinde kıvranır! Bizler de haykırırız tüm vücudumuzla, direnç tanımaz zihinlerimizle... Evimden defolun, demeye gerek kalmadı artık! Kabullendiğim bu zindan, artık değilsin el için de mekân, sevin ve kutlu ol hayatta!
Reklam
·
Puan vermedi
Merhaba haftanın son gününde Osamu Dazai’nin kaleminden @ithakiyayinlari ithakiyayinlar’ın çıkan #insanlığımıyitirirken kitabıyla geldim. #alıntı Bir de “ kirli çamaşırları olmak “ diye bir deyim vardır. Benim için o çamaşırlar doğduğum anda kirliydiler ve ben büyüdükçe temizlenmek yerine daha pis ve iğrenç hâle geldiler, ta ki her gece
İnsanlığımı Yitirirken
İnsanlığımı YitirirkenOsamu Dazai · İthaki Yayınları · 202333,9bin okunma
592 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Pain...that sh*t never leaves you the same...
"Çok yalnızdım. İnsanlarla konuşamıyordum. Hiç arkadaşım yoktu Sürekli korkuyordum....O güzeldi ve sahip olduğum tek saf şeydi." Herkese selam. Ya ne zaman bu seriden bir kitap bitirsem "yenisini çabuk üstüme atın" modunda geziyorum, boşluğa düşüyorum resmen. Bu arada baştan söyleyim kesinlikle herkesin kaldırabileceği bir
Son İntikam: Şeytan Gecesi 3
Son İntikam: Şeytan Gecesi 3Penelope Douglas · Dex Yayınevi · 20242 okunma
372 syf.
9/10 puan verdi
Anneleri savaştan kurtarmak için ikiz çocuklarını çok küçük yaşta onları hiç görmemiş ve tanımamış olan anneannelerine bırakıyor. Anneanneleri daha çocuklar ona bırakılırken onları istemediğini ve bakmayacağını kızına belli ediyor. Anne çaresizce çocukları bırakıp gidiyor. Anneanneleri çok kirli , yıkanmayan, ona verilen her şeyi kilere götürüp
Büyük Defter - Kanıt - Üçüncü Yalan
Büyük Defter - Kanıt - Üçüncü YalanAgota Kristof · Yapı Kredi Yayınları · 20193,120 okunma
İRİS’İN ÖLÜMÜ
bugün kalbimi eski bir plak gibi öyle çok tersine çevirdim ki bazı şarkılar vardır cızırtılı bir yağmur gününü anlatır uzaklarda süren sarı yağmurluklu bir hayatı deniz bazen kendini kaldırımlara fırlatır o zaman bir yavru yengece bakan insanların şarkısı olurdu o şarkının adı keşke ismim iris olsaydı keşke ismim herkese sarı yağmurluğuyla koşan hayatı anlatsaydı bazı şarkılar vardır ellerim kocamanlaşır, tuhaflaşır işte o ellerimle herkese çamurlu şiirler uzatsaydım hepsi çok kirli olsaydı tanrım bazı şarkılar vardır kırmızı akşamsefalarını anlatır karanlığın kalbinde yalnız, açmanın acısını komşu kadınların basma elbiseli konuşmalarını geceyi onlar bahçeye taşırdı ben ne zaman öleceğim tanrım sabah olunca mı keşke birkaç dakikayı ipek mendillere sarıp saklasaydım irileşen, gitgide irileşen ağaç gibi ismi nedensizce iris oluveren bir ağaç gibi şu odanın ortasında dursam saat kuleleri dökülürdü dallarımdan tanrım artık sarı yaprakların ölü olduğuna inanmıyorum bazı şarkılar vardır kanatlarında yağmuru taşıyan kelebeği anlatır kırmızı bir çakmak gibi neşeli ölmek olurdu o şarkının adı ardında yalnızca nemli sigaralar bırakmanın acısı keşke ismim iris olsaydı keşke ismimin bir anlamı olmasaydı herkes çıkarsın kalbini o çirkin mücevher sandığından ve herkes onu birbirine fırlatsın tanrım
Didem Madak
Didem Madak
Reklam
Ch'i sürekli olarak katılaşır ve erir; evren ch'i nin yoğunlaşarak var olmasıyla oluştu; daha temiz ve hafif olan ch'i yükselerek cenneti, daha ağır ve kirli olan ch'i ise düşerek yeryüzünü oluşturdu. Hareketli, açılan, genişleyen ch'i ye Yang denildi; hareketsizleşen, kapanan ch'i ye ise Ying adı verildi. Hareket ve hareketsizlik, aydınlık ve karanlık, erkek ve dişi, katı ve yumuşak gibi ikilemler, Tao Te King'in beşinci bölümünde anlatılmıştır. Cisimler, cennetin aktif ve hafif olan Yang soluğu tarafından oluşturulur, yeryüzünün pasif ve yoğun olan Ying soluğu tarafından şekillendirilir ve zamanı gelince eriyip, geldikleri hiçliğe dönerler. İnsan bedeni, cisimleşmiş, şekillenmiş yoğun ch'i dir; içinde "soluk" ve "hayati enerji" olarak dolaşan, daha saf ve hareketli ch'i tarafından harekete geçirilir.
KIRILDIĞIN YERDEN FİLİZLENECEKSİN! Hayatın insana bir ömür boyunca neler getirebileceğini tahmin etmek pek de kolay değil. İyi veya kötü… ancak yine de bizlere hazırladığı sürprizlere hazırlıklı olmak gerek. Bize sunulan bir hediye paketi gibi düşünelim hayatı; paketin içinde ne olduğunu bilerek açmak, bizlerde herhangi bir heyecan uyandırmaz.
258 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Öğretmenin Kayıp Mektupları --- Nedret DEMİR
Eylül 2022 tarihinde Dorlion Yayınlarından okurlarla buluşturulan bu kitap 257 sayfalık bir roman. Selim karakterinin hayat hikayesi anlatılmakta Nedret Demir tarafından. Her ne kadar Selim'in hayat hikayesi anlatılsa da yolu Selim'le kesişen, bir şekilde tanışan Hayriye Öğretmenin onun için mücadelesine şahit olacağız kitabı okurken.
Öğretmenin Kayıp Mektupları
Öğretmenin Kayıp MektuplarıNedret Demir · Dorlion Yayınları · 20221 okunma
...cemiyet hayatı, kendini kaybedip olmadığı bir kişi gibi dolanan, gaipten aldığı ilhamın bir neticesi sayılan inandırıcılığıyla adeta yamandığı sahte kimliğin sahibine dönüşen ve özü itibariyle bir ana ile babanın değil suistimal ile istismarın evladı olan şu sapaklığa bağrında yer açarsa kirli çamaşırları ortaya dökülebilirdi. Sosyal sözleşme dedikleri şey bu olsa gerekti. Ortaklaşa delirtilen, iğfal edilen, ötelenen çıkıntıları daha da batar hale geldiğinde öldürmek yerine tımarhanelere kapatıp törpülemek... İşte medeniyet! Ya ne olacaktı, eskilerin yaptığı gibi çılgınları nehir gemileriyle başka memleketlere mi postalayacaklardı?
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.