~
Hayata baktığınız pencerenin camları kirliyse, hayatı kirli gösterir. Hayata yürek penceremizden baktığımıza göre, öncelikle yüreğimizi temizlememiz lâzım.
~
Bir gün uyanır da bakarsan, saflaşır tüm öfkeler; yıkılacak hükümler için! Ve direnç gösterilmeksizin, iplikler dökülür düşmanlar mukavemetinden... Sahtekarlık, ikiyüzlülük yerini, çıplaklaşan tenine bırakır yılgınlıkları kıran toprakların... Direnir insanlık, silahlardan akar isyanın ve öfkenin kirli bendi, ölümün esintileriyle; yok olur da gider!
Ve bizler, yine bir mahpus hayatı içerisinde kıvrılmış karanlıkların dehşetiyle sindirilmiş surette yatarken, kapılar zonklar gardiyanların silahları imrendiren coplarıyla, titrer durur yer ve sarsılır gövdem; düşmanıma karşın sarsılıp düşmemek için, kaldırırım başımı ve dinlerim direnemeyen o yaslı başları!
Uzaklaşılır, uzaklaşılır yalnızca, kof ve mefluç bedenler bir anlığına silkinir hayattan, kaybetmenin acı şevki içerisinde kıvranır!
Bizler de haykırırız tüm vücudumuzla, direnç tanımaz zihinlerimizle...
Evimden defolun, demeye gerek kalmadı artık!
Kabullendiğim bu zindan, artık değilsin el için de mekân, sevin ve kutlu ol hayatta!
Merhaba haftanın son gününde Osamu Dazai’nin kaleminden @ithakiyayinlari ithakiyayinlar’ın çıkan #insanlığımıyitirirken kitabıyla geldim.
#alıntı
Bir de “ kirli çamaşırları olmak “ diye bir deyim vardır. Benim için o çamaşırlar doğduğum anda kirliydiler ve ben büyüdükçe temizlenmek yerine daha pis ve iğrenç hâle geldiler, ta ki her gece
"Çok yalnızdım. İnsanlarla konuşamıyordum. Hiç arkadaşım yoktu Sürekli korkuyordum....O güzeldi ve sahip olduğum tek saf şeydi."
Herkese selam. Ya ne zaman bu seriden bir kitap bitirsem "yenisini çabuk üstüme atın" modunda geziyorum, boşluğa düşüyorum resmen. Bu arada baştan söyleyim kesinlikle herkesin kaldırabileceği bir
Anneleri savaştan kurtarmak için ikiz çocuklarını çok küçük yaşta onları hiç görmemiş ve tanımamış olan anneannelerine bırakıyor. Anneanneleri daha çocuklar ona bırakılırken onları istemediğini ve bakmayacağını kızına belli ediyor. Anne çaresizce çocukları bırakıp gidiyor. Anneanneleri çok kirli , yıkanmayan, ona verilen her şeyi kilere götürüp
bugün kalbimi eski bir plak gibi
öyle çok tersine çevirdim ki
bazı şarkılar vardır
cızırtılı bir yağmur gününü anlatır
uzaklarda süren sarı yağmurluklu bir hayatı
deniz bazen kendini kaldırımlara fırlatır
o zaman bir yavru yengece bakan
insanların şarkısı olurdu o şarkının adı
keşke ismim iris olsaydı
keşke ismim herkese
sarı yağmurluğuyla koşan hayatı anlatsaydı
bazı şarkılar vardır
ellerim kocamanlaşır, tuhaflaşır
işte o ellerimle herkese
çamurlu şiirler uzatsaydım
hepsi çok kirli olsaydı tanrım
bazı şarkılar vardır
kırmızı akşamsefalarını anlatır
karanlığın kalbinde yalnız, açmanın acısını
komşu kadınların basma elbiseli konuşmalarını
geceyi onlar bahçeye taşırdı
ben ne zaman öleceğim tanrım
sabah olunca mı
keşke birkaç dakikayı ipek mendillere sarıp saklasaydım
irileşen, gitgide irileşen ağaç gibi
ismi nedensizce iris oluveren bir ağaç gibi
şu odanın ortasında dursam
saat kuleleri dökülürdü dallarımdan tanrım
artık sarı yaprakların ölü olduğuna inanmıyorum
bazı şarkılar vardır
kanatlarında yağmuru taşıyan kelebeği anlatır
kırmızı bir çakmak gibi neşeli ölmek olurdu
o şarkının adı
ardında yalnızca nemli sigaralar bırakmanın acısı
keşke ismim iris olsaydı
keşke ismimin bir anlamı olmasaydı
herkes çıkarsın kalbini
o çirkin mücevher sandığından
ve herkes onu birbirine fırlatsın tanrım
Ch'i sürekli olarak katılaşır ve erir; evren ch'i nin yoğunlaşarak var olmasıyla oluştu; daha temiz ve hafif olan ch'i yükselerek cenneti, daha ağır ve kirli olan ch'i ise düşerek yeryüzünü oluşturdu. Hareketli, açılan, genişleyen ch'i ye Yang denildi; hareketsizleşen, kapanan ch'i ye ise Ying adı verildi. Hareket ve hareketsizlik, aydınlık ve karanlık, erkek ve dişi, katı ve yumuşak gibi ikilemler, Tao Te King'in beşinci bölümünde anlatılmıştır. Cisimler, cennetin aktif ve hafif olan Yang soluğu tarafından oluşturulur, yeryüzünün pasif ve yoğun olan Ying soluğu tarafından şekillendirilir ve zamanı gelince eriyip, geldikleri hiçliğe dönerler. İnsan bedeni, cisimleşmiş, şekillenmiş yoğun ch'i dir; içinde "soluk" ve "hayati enerji" olarak dolaşan, daha saf ve hareketli ch'i tarafından harekete geçirilir.
KIRILDIĞIN YERDEN FİLİZLENECEKSİN!
Hayatın insana bir ömür boyunca neler getirebileceğini tahmin etmek pek de kolay değil. İyi veya kötü… ancak yine de bizlere hazırladığı sürprizlere hazırlıklı olmak gerek. Bize sunulan bir hediye paketi gibi düşünelim hayatı; paketin içinde ne olduğunu bilerek açmak, bizlerde herhangi bir heyecan uyandırmaz.
Eylül 2022 tarihinde Dorlion Yayınlarından okurlarla buluşturulan bu kitap 257 sayfalık bir roman. Selim karakterinin hayat hikayesi anlatılmakta Nedret Demir tarafından.
Her ne kadar Selim'in hayat hikayesi anlatılsa da yolu Selim'le kesişen, bir şekilde tanışan Hayriye Öğretmenin onun için mücadelesine şahit olacağız kitabı okurken.
...cemiyet hayatı, kendini kaybedip olmadığı bir kişi gibi dolanan, gaipten aldığı ilhamın bir neticesi sayılan inandırıcılığıyla adeta yamandığı sahte kimliğin sahibine dönüşen ve özü itibariyle bir ana ile babanın değil suistimal ile istismarın evladı olan şu sapaklığa bağrında yer açarsa kirli çamaşırları ortaya dökülebilirdi. Sosyal sözleşme dedikleri şey bu olsa gerekti. Ortaklaşa delirtilen, iğfal edilen, ötelenen çıkıntıları daha da batar hale geldiğinde öldürmek yerine tımarhanelere kapatıp törpülemek... İşte medeniyet! Ya ne olacaktı, eskilerin yaptığı gibi çılgınları nehir gemileriyle başka memleketlere mi postalayacaklardı?