Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İstanbul'un fethi sırasında papazların ''meleklerin cinsiyetini tartışmakta olduğunu'' anlatılır. Biraz buna benzetiyorum şu anki halimizi. En büyük hedefi ''Candy Crush'' oyununda en yüksek puanı yapmak olan bir bireyden ne bekleyebiliriz? Cehalete, işsizliğe, eğitimdeki, gelir dağılımındaki dengesizliğe, yazın kavurucu sıcağında sokakta yaşayan hayvanlara bir tas su vermeye kafa yormasını değil elbette. Ben her zaman hayırlısını istiyorum evet. Yeri geliyor bazı şeylerin üstelenmemesi gerektiğine inanıyorum elde edemiyorsak. Şükrediyorum her daim olana da olmayana da. Ama bilgisizliği, vurdumduymazlığı bunların dışında tutmaya çalışıyorum. Kadere sonsuz inanıyorum ama cehaletin bizim kaderimiz olması gerektiğini asla kabul etmiyorum. Çünkü bilgisizliğin içine düştüğü kör kuyu, bilginin reddine yol açıyor. Cehaletin boyutu da giderek katmerleniyor. Bilgi ister edinmek için, ister başkasına aktarmak için olsun davranışta bir değişiklik yaratmıyorsa hiçbir işe yaramaz. Sadece yüktür. Bunun gerekliliği için en iyi örnek şu ayettir. ''Onlar, ciltlerle, kitap taşıyan eşeğin durumu gibidir.'' -Cuma, 54
Sayfa 100 - DESTEK YAYINLARIKitabı okudu
Güzelsin...
En elde edilmemiş şiirdin sen. Kuşluk vakti yazılanlardan... Bıkkın bir rahibin, bir sabah, Yorgun bir vezirin akşamın alacakaranlığında Muhtemelen yazacağı... Masadan doymadan kalkmış gibi okunmalı... Güzelsin... ... Sözlerine delik kulağım... Özürlere sağır... Kör bir kuyu olacağım... Sen ise, Güzelsin... --- Ulus Baker - Kum Güzeli ---
Reklam
Sana dokunmam neye yarar Tenin akar da beni boğar Bir bakışın kör kuyu Kayboldum kayboldum kayboldum Beni çıkar
Cehennem, hatıraların küllenmesi, ümitlerin susması. Cehennem haykıramamak, ağlayamamak. Cehennem çöl değil, kuyu: sularında yıldızlar parıldamayan kör bir kuyu cehennem. Çölde yıldızlar konuşur, rüzgâr konuşur… Görmek yaşamaktır, vuslattır görmek. Her bakış, dış dünyaya atılan bir kementtir, bir kucaklayıştır, bir busedir bir bakış.
Sayfa 41 - İletişim Yayınları, 31. BaskıKitabı okudu
"İçmek için yeterli su yoktu. Kuyu suyu hastalık getirmekten başka işe yaramıyordu. Yıkanmayı unutmuşlardı. Bit istilası vardı. Bitler pantolon dikişlerinin arasına saklanıyorlardı kurtulmak için dikişlerin arasını kor parçalarıyla yakıyorlardı. Battaniyeye bulaştıysa, battaniyeyi yakmaktan başka çare kalmıyordu. Karıncaları keşfettiler. Bitler karıncalardan kaçıyordu. Gömlekleri karınca yuvasının üstüne serince, tertemiz oluyordu!
Sayfa 63 - (Predatörler)Kitabı okudu
Reklam
Bakmak ile görmek arası bir araf, bir dipsiz kör kuyu bazen…
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.