Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yolumuzu bulmak için işaretlere ihtiyacımız var. Kur'an, Yaratıcı'nın işaretlerini insanlara ufuklarda ve nefislerde göstereceğini söyler. Ufuk, başımızın üstündeki gök kubbeden sonsuzluğa uzanan çizgidir. Başını kaldırıp ufka bakan, hakikatin kendisinden daha büyük, daha geniş, daha derin bir şey olduğunu anlar. Ufuk, aklımızın
Sayfa 10 - İnsan yayınlarıKitabı okuyor
birileriyle birlikte gidilmiş mekanlar, yalnızca anı değildir. oradaki görüntü, bir zamanların kaydını silip yenileyememiştir. orada, o zamanlar konuşulanlar, yaşanılanlar dirilir, dirilir ve perdenize bütün canlılığıyla yansır. kalkıp gitseniz, gittiğiniz yer!, ah o yerde de küçük sırlar, küçük aşklar, küçük temaslar ve yorgunluklar vardır. ölseniz, ölüp gömüleceğiniz mezarlıkta bile tanıdık birkaç kişi yatmaktadır. rahatsızsınızdır. yeryüzün sizin rahatınızı bozmaktadır. geçen yıl bu zamanlar, gelecek ay şu gün gibi koordinatlar yüzünden asla yalnız değilsinizdir! her noktada telefon numaraları, notlar, doğumgünü tarihleri, kartvizitler, davetiyeler kurulup bacak bacak üstüne atılmıştır. sosyalleşme, bir vazifedir! bir tür zorunluluk halidir adeta. inkar etseniz de, rahatsızsınızdır. yeryüzü, sizin rahatınızı bozmaktadır!
Reklam
okyanus çıkmazı
O yüzdendir ki yalanlarla sırlar tahammülü zor anılar saklar O yüzdendir ki keşifler bitti, kaşifler çoktan tarumar Bile bile fişini çektiğimiz, pimini ateşlediğimiz hüzün birdenbire reddedilmeye muhtaç bir kadere dönüştüyse eğer sen de boyun eğeceksin dayatılan şu sefil gerçeğe, çaresi yok!
…zafer tacı da zaman zaman korku kadar aklın yürüyüşünü durdurabilmektedir.
Bazen küçük bir acı tecrübe dahi binlerce sözden, kelimeden daha tesirli olabilir.
Sayfa 125 - Genç TimaşKitabı okudu
Teccam iki tür sır olduğunu söyler. Ağız sırları ve yürek sırları. Çoğu sır ağız sırrıdır. Paylaşılan dedikodular ve fısıldanan küçük skandallar gibi. Bu sırlar dünyaya salınmak için can atmaktadır. Bir ağız sırrı, çizmenizin içine kaçmış bir taş gibidir. İlk başta onun farkında bile olmazsınız. Ama daha sonra rahatsız edici ve en sonunda katlanılmaz hale gelir. Ağız sırları tutuldukça büyürler, dudaklarınıza baskı yapana dek şişerler. Serbest kalmak için didinirler. Yürek sırları farklıdır. Bunlar mahrem ve ıstırap vericidir. Tek istediğiniz onları dünyadan saklamaktır. Ağzınızda şişip dudaklarınıza baskı yapmazlar. Yürekte yaşarlar ve saklandıkça ağırlaşırlar.
Reklam
Buluşlar mı, bulunduktan sonra ne kadar basittirler; ve hep öyleyiz, bulduktan sonra hep hem daha önce bulamamış olmamıza ve hem de nihayet bulabilmemize hep şaşırıyoruz. Hem gecikmişliğe ve hem de basit olana; ama, ne de olsa, bilim hep derindeki basitlikleri arama uğraşıdır, buluş ise bir şaşkınlıktır. Einstein'ın ünlü şaşkın resmi işte budur, maddesel ve sonuçsaldır, demek istiyorum; şaşkınlık bilim insanının en gerçekçi ve en samimi yüzüdür. Şaşkın halleri, haz halleridir.
… ,zamanın uzunluk ya da kısalığının mutlak olmadığı konusunda hiçbir kuşkum bulunmuyor. Belki on bir yıl, iki asırdan çok uzundur. … Peki zaman mı durmuştu, yoksa kitaplar mı ve birbirinden ayırmada güçlük yaşıyoruz. Halbuki biz, bu son on bir yılımızda kaç ders kitabı değiştirmiştik; hızla eskitiyorduk. Peki zamanı mı kendimizi mi; yine birbirinden ayıramıyoruz. Zamanın hızını, eskitme hızımızdan çok ayrı düşünemiyoruz. Başka imkanımız yoktur, demek istiyorum.
Güzel soru mu, bir cevaptan daha çok, yepyeni ve pek çok soruya yol açabilendir.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.