Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İnşallah demek
Allah'ı,her hâlükârda zikretmeye çalışmak ve her emri Allah'ın dileğine ve meşiyetine havâle etmektir. Allah Teâlâ bu edebi Hz. Peygamber'e şöyle öğretmektedir: Hiçbir şey hakkında 'Bunu yarın yaparım' deme! Ancak 'Allah dilerse (yaparım)' de! Unuttuğun zaman da Allah'ı an ve 'Olur ki rabbim beni,
Kâbe’nin Yolları 1973 yılında o, Türkiye’den ayrılıp Suudî Arabistan’a gitti. Aynı yıl ben de hacca gittim. Orada 35 gün boyunca Mekke ve Medine’de hep beraber olduk. Arafat’ta, Müzdelife’de, Mina’da, Kâbe’de tekbirlerle telbiyelerle çok feyizli bir hac yaptık. Merhum Hafız İsmail Kalper’in okuduğu: Kâbe’nin yolları bölük bölüktür. Benim yüreğim delik deliktir. ilâhisi, bizi gözyaşlarına boğmuştu! Rahatsızlanıp Türkiye’ye döndükten sonra iki buçuk yıl yaşadı. Bütün Anadolu’yu gezdi, dava arkadaşlarıyla bir bir vedalaştı. Sungur Ağabeyin, Trabzon’u bir ziyareti sırasında Bekir Ağabeyden bir hatıra anlatmıştı. Bunun üzerine cemaate dönüp dedi ki: “Bekir Beyin Üstadımızı ziyaretleri sırasında ben de vardım. Üstad omuzuna vurarak, ‘Nur’un en büyük kahramanı, Nur’un en büyük kahramanı!’ diye iltifatta bulunmuştu.” “Nur’un en büyük kahramanı,” şimdi ebedler tarafında Peygamber Efendimiz, Üstadımız ve bütün sevdikleriyle beraber bulunuyor. Rabbim, sonsuz rahmet ve mağfiret eylesin. Âmin.
Reklam
Bu itibarladır ki, İslâm tarihinin -asr-ı saadetten sonra- en büyük siyâsî varlığını teşkil eden Osmanlılar devletlerini Hazret-i Peygamber tarafından Medine'de kurulmuş bulunan o çekirdek devletin bir devamı olarak kabul ediyor ve onu zaman zaman "Devlet-i Muhammediye" sûretinde yâd ediyorlardı. Gerçekten 1821 Mora isyanı
309 syf.
8/10 puan verdi
Roman Tadında Bir Siyer
Şaban Öz’ün Hz. Muhammed'in hayatını roman tekniği kullanarak kaleme aldığı "Elçi" isimli kitabı birçok siyer kitabına göre daha farklı bir yerde duruyor. Çünkü "Elçi"de ince eleyip sık dokuyan bir akademisyenin Hz. Muhammed'in hayatını anlatma noktasında kendi sahasının dışına çıkarak farklı bir tarzla, ama edebiyat
Elçi
ElçiŞaban Öz · Endülüs · 202072 okunma
Hak Dostları*52 Feriduddin Attar Hz.
Attâr hazretleri ilahi aşkı en güzel şiir diliyle anlatan rehber bir sufi, hikmet erbabı ve büyük bir âlim olarak tasavvuf yolunun şöhretlilerinden olmuştur. Daha küçük yaşlarında babasının Attâr dükkânında müşteri beklerken bir derviş çıkagelir. Kendisinden sadaka ister. Hiç oralı olmaz. Derviş, ona hiç beklenmedik bir soru sorar: Acaba sen nasıl
Kâbe’nin Yolları 1973 yılında o, Türkiye’den ayrılıp Suudî Arabistan’a gitti. Aynı yıl ben de hacca gittim. Orada 35 gün boyunca Mekke ve Medine’de hep beraber olduk. Arafat’ta, Müzdelife’de, Mina’da, Kâbe’de tekbirlerle telbiyelerle çok feyizli bir hac yaptık. Merhum Hafız İsmail Kalper’in okuduğu: Kâbe’nin yolları bölük bölüktür. Benim yüreğim delik deliktir. ilâhisi, bizi gözyaşlarına boğmuştu! Rahatsızlanıp Türkiye’ye döndükten sonra iki buçuk yıl yaşadı. Bütün Anadolu’yu gezdi, dava arkadaşlarıyla bir bir vedalaştı. Sungur Ağabeyin, Trabzon’u bir ziyareti sırasında Bekir Ağabeyden bir hatıra anlatmıştı. Bunun üzerine cemaate dönüp dedi ki: “Bekir Beyin Üstadımızı ziyaretleri sırasında ben de vardım. Üstad omuzuna vurarak, ‘Nur’un en büyük kahramanı, Nur’un en büyük kahramanı!’ diye iltifatta bulunmuştu.” “Nur’un en büyük kahramanı,” şimdi ebedler tarafında Peygamber Efendimiz, Üstadımız ve bütün sevdikleriyle beraber bulunuyor. Rabbim, sonsuz rahmet ve mağfiret eylesin. Âmin.