Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Savaşta güçlüler zayıfları köle yapar, barışta ise zenginler yoksulları köleleştirir.
Can
Genç Kral
Bu dünyanın yü­kü öyle ağırdır ki tek bir insan taşıyamaz, dünyanın derdi öyle büyüktür ki tek bir yüreğe sığmaz.
Reklam
Genç Kral
Bu dünyanın yü­kü öyle ağırdır ki tek bir insan taşıyamaz, dünyanın derdi öyle büyüktür ki tek bir yüreğe sığmaz.
...dizilirken bu evi, kendilerinden önce onu terk edenlerin acelesine katılmış bir aceleyle terk ettiler.
Sayfa 297Kitabı okudu
İnsanların gölge dedikleri şey gerçekte bedenin gölgesi değil,ruhun bedenidir.dedi.”Deniz kıyısında sırtını aya dönüp dur,ayaklarının dibinden gölgeni kes…Ruhunun bedenidir bu…Ruhuna seni bırakıp gitmesini söyle.Gidecektir.
Ruh insanoğlunun en asil parçasıdır.Tanrı onu bize,soyluca kullanalım diye vermiştir.İnsan ruhundan daha değerli hiç bir şey yoktur,hiç bir dünya nimeti onunla aynı tartıda tartılamaz.
Reklam
Oduncu:”Yüreklerin katı olduğu evlerin içinde her zaman soğuk rüzgarlar esmez mi zaten?” diye sordu.Kadın karşılık vermeyerek ateşe sokuldu
Bu dünyanın yükü öyle ağırdır ki tek bir insan taşıyamaz,dünyanın derdi öyle büyüktür ki tek bir yüreğe sığmaz
...... Aşk artık eski ağaçlar arasında İncir, zeytin, nar arasında Evi boğan ipek böceği kurdelâsında Kadın saçları dinleniyor ve çocuk tünekleri .....
Sayfa 456Kitabı okudu
Yaşamını derinden etkileyen o muhteşem romanın kah­ ramanı da bu türden tuhaf hayallere sahipti. Kitabın yedinci bölümünde Kapri Adası'nda bir bahçede, başında yıldırım çarpmasın diye def n eden bir taçla Roma imparatoru Tibe­ rus karakterine bü r ünmüş olarak oturduğunu anlatır; cüce­ ler ve tavuskuşları etrafında oynaşıp flütçü tütsüsünü sallayan din adamlarını alaya alıp flütünü çalarken Elephantis'in yüz kızartıcı kitaplarını okumaktadır. Sonra İmparator Caligula'nın bedenine girer; ahı r da yeşil gömlekli seyisler­ le içki alemi yapıp alnında mücevher olan bir atla birlikte fildişi bir yemlikten yemek yer. Domitianus olup mermer aynalarla kaplı bir koridorda gezinip bitkin gözlerle yaşa­ mına son verecek hançeri arar. Hayatta hiçbir şeyi eksik ol­ mayan insanların hastalığına tutulmuştur; ağır bir ta edium vitae'den, yaşam bezginliğinden mustariptir, intihara mey­ ledecek kadar hayattan bezmiştir. Gözünün önüne tuttuğu saydam bir zümrütle arenadaki kan gölünü inceler , sonra da gümüş nallı katırların çektiği incili ve mor renkli bir arabay­ la Nar Caddesi'nden Neron'nun Altın Evi'ne doğru yol alır­ ken halkın "Nero Caesar" diye bağırdığını duyar. İmparator Elagabalus olup yüzünü renkli boyalarla boyar, kadınların arasına karışıp kadın işleri yapar, Kartaca'dan Ay'ı getirip Güneş'le ikisine mistik bir nikah kıyar.
Reklam
Son kez evine, bahçesine, od'una ocağına baktı Büyükhanım. Bari böyle güzel olmasaydı, hatırında böyle güzel kalmasaydı. Katlanmak daha kolay olurdu belki. Oysa evi gibi dağın da en güzel haline rastladı. Deniz bile, üzerinden geçen rüzgârla tüllenirken ona her zamankinden daha güzel geldi. Öyle bir günde gidiyorlardi ki gitmemek için en uygun olanı.
Sayfa 289 - Timaş Yay.Kitabı okudu
nar çiçeği değil güneşin göğsünde açan mezarlık çiçekleri bu mezarlık anne kalbi değil bebeğim gömülen düşlerin annesiz evi
Sayfa 17 - Artshop, İstanbul, 2009Kitabı okudu
"Son kez evine, bahçesine, od'una ocağına baktı Büyükhanım. Bari böyle güzel olmasaydı, hatırında böyle güzel kalmasaydı. Katlanmak daha kolay olurdu belki. Oysa evi gibi dağın da en güzel haline rastladı. Deniz bile, üzerinden geçen rüzgârla tüllenirken ona her zamankinden daha güzel geldi. Öyle bir günde gidiyorlardı ki gitmemek için en uygun olanı."
Sayfa 289 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Aşk bilgelikten daha üstün, servetten daha değerli, âdem kızlarının ayaklarından daha güzeldir. Alevler onu yok edemez, su onu söndüremez.
319 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.