240 syf.
5/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Kitabın başlığı olan Musâhabe: karşılıklı dostluk ve muhabbet etme ,sohbet anlamlarına gelir. İçerisinde İlim,Din, Niyyet, Hayra Delâlet, İman, İhsân, Tesbih, Tahmid, Peygamberimize Muhabbet, itaat ve Salevat, Zühd ve Birr, Amellerde Orta Yol, Temizlik, Abdest, Namaz Oruç, Zekât ve Sadaka, Hac, Cihad, Evlilik, İctimâî hayat ve Sıhhat, Ticâret, Akl-ı Selim, Firâset, Adålet, Birlik ve Beraberlik, Ahlak, Duâ.. İlgili peygamberimizin hadislerine yer vermektedir. Şüphesiz ki, Allah aksırmayı sever, esnemeyi sevmez.¹⁰¹ Rivayete göre hiçbir peygamber esnememiştir. Esneme sırasında bunu hatırlayanların esnemeden kurtulacakları bildirilmektedir. Sizden biriniz genireceği zaman, yahut aksıracağı zaman ikisinde de sesini yükseltmesin.¹⁰² Sizden biriniz esnerse elini ağzına koysun (ağzını kapasın). Çünki şeytan esnemekle beraber içeri girer (vesvese sokar),¹⁰³ Namaz halinde de vaziyet budur. Peygamberler esnemezlermiş; esnemek gelirken bu hatırlanırsa insan kurtulur. Esnemek, oburluğun, tenbelliğin ve gafletin belirtisidir. "Sizden biriniz esneyeceği zaman gücünün yettiği kadar onu gidermeye gayret etsin. Çünki, herhangi biriniz esnerken ses çıkararak «hâa... derse buna şeytan güler.» 101.Beyhaki, Ebu Davud 102.Buhari, Müslim 103.Buhari
Musâhabe 5
Musâhabe 5Mahmud Sâmi Ramazanoğlu · Erkam Yayınları · 198214 okunma
Esneme ile ilgili
Şüphesiz ki, Allah aksırmayı sever, esnemeyi sevmez.¹⁰¹ Rivayete göre hiçbir peygamber esnememiştir. Esneme sırasında bunu hatırlayanların esnemeden kurtulacakları bildirilmektedir. Sizden biriniz genireceği zaman, yahut aksıracağı zaman ikisinde de sesini yükseltmesin.¹⁰² Sizden biriniz esnerse elini ağzına koysun (ağzını kapasın). Çünki şeytan esnemekle beraber içeri girer (vesvese sokar),¹⁰³ Namaz halinde de vaziyet budur. Peygamberler esnemezlermiş; esnemek gelirken bu hatırlanırsa insan kurtulur. Esnemek, oburluğun, tenbelliğin ve gafletin belirtisidir. "Sizden biriniz esneyeceği zaman gücünün yettiği kadar onu gidermeye gayret etsin. Çünki, herhangi biriniz esnerken ses çıkararak «hâa... derse buna şeytan güler.» 101.Beyhaki, Ebu Davud 102.Buhari, Müslim 103.Buhari
Sayfa 225 - Erkam yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Büyükler derler ki, ilimde kemale ermek, amelde kemale ermekten efdaldir. Fakat ilimde bir kusur işlemek de amelde bir kusur işlemekten tehlikelidir. İnsanın akîdesinin sağlam, kalbinin temiz olması, sağlam ilim elde edip kemale erebilmesinin ilk şartıdır. Allah Tealanın medh ettiği ilim de bu ilimdir.
Enes -radıyallahu anh-'den: Peygamber-sallallahu aleyhi ve sellem-'in maiyyetinde idim. Üzerinde kenarı kalın bir libas (rida) vardı. Bir bedevi onun bu ridâsını öyle bir şiddetle çekti ki, o libasın kenarı onun mübarek boyun tarafında iz bıraktı, sonra şöyle dedi: -Ya Muhammed! -sallallahu aleyhi ve sellem- benim şu Iki devemi nezdindeki Allah'ın malından erzak yükle! Çünki benim için ne kendi malından ne de babarin malından erzak yükleyecek değilsin. Peygamber-sallallahu aleyhi ve sellem- (biraz) sukit ettikten sonra buyurdu ki: -Mal, Allah'ın malıdır. Ben de O'nun kuluyum. Sonra söyle buyurdu: Ey Arábil Bana yaptığın şu şeyin tipkisi ceza clarak hakkinda tatbik edilsin mi? Bedevi Hayır, çünki sen kötülüğe kötülükle mukabele etmezsin dedi. Bu cevap karşısında Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem, güldü, sonra onun bir devesine arpa, bir devesine de hurma yükletilmesini emretti" Hazret-i Aişe -radıyallahu anha- der ki: Rasüli Ekrem -sallallahu aleyhi ve sallem şahsan uğradığı bir haksızlığa, zulme karşı intikam almazdı. Meğer ki o kötülük Allah'in ve halkın haklarına tecavüz mahiyetinde olsun. Peygamberimiz hiç bir hizmetçiyi, hiçbir kadın, dövmemiştir. Buhari, Müslim
Sayfa 186 - Erkam yayınlarıKitabı okudu
Hak dostlarından Ramazanoğlu Mahmud Sami Hazretleri, hukuk tahsili yapmış olmalarına rağmen, bir kul hakkına girmek korku ve endişesiyle bu meslekle iştigâl etmeyip, Tahtakale'de bir işyerinin muhasebe defterini tutmayı tercih etmişlerdi. Hazret, işe gitmek için vapurla Karaköy'e geçerdi. Karaköy'den Tahtakale'ye kadar ise, dolmuşa binmek yerine, bu ihtiyacından fedakârlık yaparak yürüyerek gider, o dolmuş parasını da infak ederdi. Büyüklerin bu yüksek ahlâk ve hâlleri bizler için ne güzel bir nûmûnedir.
Sayfa 175
Merhum Mahmut Sami Ramazanoğlu'na "Evde televizyon bulunması caiz mi?" Diye sormuşlar. İki kelimelik bir cevap vermiş: "Huzura manidir".
Reklam
1.000 öğeden 121 ile 130 arasındakiler gösteriliyor.