"Nitekim, yeni tarz evlenmeler de ona, fena olmaktan ziyade, çirkin ve tatsız geliyordu. Düğünden evvel birbirlerini o kadar iyi tanıyan kızla oğlan için gelin olmanın, güvey girmenin artık ne sırrı, ne heyecanı, ne cazibesi kalır? Duvağı açan el titremeden, duvağı açılan yüz kızarmadan birbirine yaklaşanların düğünlerindeki sevinç ve saadetin mânası nedir? Ah, yeni yetişen nesil ne acınacak bir haldeydi? Yarınki çocuklar saygı, itaat ve görenek gibi kayıtlardan kurtulacak, fakat aynı zamanda bu kayıtların temin ettiği zevklerden, saadetlerden de mahrum kalacaktı. Gittikçe sathileşecekler, gittikçe kabalaşacaklardı ve akıbet başıboş bırakılmış hayvanlar gibi, oradan buraya, buradan oraya atılıp dururlarken, günün birinde ya bir çukura düşecekler, ya da bir suda boğulacaklardı."
Çok güzel bir şiir kitabına sormuşlar,
içinde ne kadar güzel yazılar şiirler var öyle nedir bunun sırrı?
- Beni yazana sor, demiş.
Bu defa kaleme sormuşlar, ne kadar güzel yazmışsın öyle bir inci gibi nedir bunun sırrı?
- Beni tutana sor.demiş
Bu kez gidip kitabın sahibine sormuşlar, ne kadar güzel yazmışsın öyle ilmek ilmek nakış gibi işlemişsin heceleri nedir bunun sırrı?
- Ben acılarımı, özlemlerimi yazıyorum… Her cümlemde biraz daha yüreğimden kanıyorum. Güzelliğini gel sen bir de yüreğime sor.
Sonu ve başlangıcı olmayan bir anın içinde gidiyorum.
Sonsuzluğun peşinde; sam yelinin savurduğu bir yaprak gibi.
Tuta bilsem oysa bütün müşkülleri mümkün eyleyecek.
Kudretim, güçsüzlüğüm iç içe geçmiş bir yumak sanki.
Varlık sahamı kendi ile bir eden, sırrın içindeyim.
Ah bir hükmüm geçse… Ama her şey toprağıma üflenmiş nefeste gizli.
Oysa ben sır kâtibinin peşinde, sırrı kovalayan ve kaderini kendi avuçlarında tutan Âdem’den başkası değilim. 15.04.2018
youtube.com/watch?v=VXFWXLb...
Batı'nın beslediği şiddet ve terör örgütleri denince herkesin aklına hemen Bin Ladin, Taliban gibi isimler gelir. Sadece onlar değil. Batı birçok İslamî cemaat ve tarikatı bu stratejiyle şiddete bulaştırdı. Bir örnek olarak İhvanül Müslimîn'i ele alalım.
Bu örgüt, kurucusu sayılan Hasan el-Benna'ya, 1928'de, İngiliz Süveyş Kanalı Şirketi'nin
1) Ahmet Arslan - İslam Felsefesi Üzerine
2) A.G. Roemmers - Genç Prensin Dönüşü
3) Amin Maalouf - Arapların Gözünden Haçlı Seferleri
4) Anthony Burgess - Otomatik Portakal
5) Arthur Schopenhauer - Okumak, Yazmak ve Yaşamak Üzerine
6) Arzu Kadumi - Gazoz Kapakları Birliği
7) Ayşe Şasa - Bir Ruh Macerası
8) Balzac - Goriot Baba
9) Banu/Onur
Âdem'den Başkası Değilim. Şiir ve Yorum Mehmet Cuma ÖZTÜRK
youtube.com/watch?v=5TcHY0m...
Sonu ve başlangıcı olmayan bir anın içinde gidiyorum.
Sonsuzluğun peşinde; sam yelinin savurduğu bir yaprak gibi.
Tuta bilsem oysa bütün müşkülleri mümkün eyleyecek.
Kudretim, güçsüzlüğüm iç içe geçmiş bir yumak sanki.
Varlık sahamı kendi ile bir eden, sırrın içindeyim.
Ah bir hükmüm geçse… Ama her şey toprağıma üflenmiş nefeste gizli.
Oysa ben sır kâtibinin peşinde, sırrı kovalayan ve kaderini kendi avuçlarında tutan Âdem’den başkası değilim. 15.04.2018
Müzik: Engin Arslan Bir somun Aşk / Somuncu Baba Film Müzikleri