Kimileri genetik kodları çözdüğümüz ve beyindeki her nöronun haritasını çıkarabildiğimizde, insanlığın sırrını çözeceğimizden emin. Sonuçta ruh diye bir şey yoksa düşünceler, duygular ve duyular biyokimyasal algoritmalardan ibaretse biyolojinin insan topluluklarının aşırılıklarını açıklayamaması için hiçbir sebep olmamalı, değil mi? Bu açıdan bakınca evrimsel baskılarla tetiklenmiş bölgesel çatışmalardan ibaret olan Haçlı Seferleri'nde Selahaddin Eyyübi'yle savaşmaya kutsal topraklara giden İngiliz şövalyelerinin, komşu sürüyle bölgeyi paylaşmaya çalışan kurtlardan hiçbir farkı kalmıyor.
Hz. Ömer (r.a.) Kudüs'ü fethetti. Herkese inanç hürriyeti verdi. Aslan Yürekli Richard geldi Kudüs'te 100 bin Müslüman katletti. Kendi tarihçilerinin yazdıklarına göre sokaklarda akan kanlar atların üzengisine kadar yükselmişti. Bundan 60 sene sonra Selahaddin Eyyubi geldi ve Kudüs'ü fethetti. "Sen 100 bin kişi öldürdün, ben de 200 bin kişi öldüreceğim." demedi. Sonra Hz. Ömer ve Hz. Peygamber'in yaptıkları gibi yaptı. "Ben Hz. Muhammed'in (s.a.v.) ümmetindenim, hiçbirinize dokunmayacağım." dedi ve hiçbir kimsenin kılına dokunmadı.
Bir karış dahi olsa Filistin topraklarını düşmana satanlara karşı Rabbimiz bize yeter, O, ne güzel vekildir. Hz. Ömer'in fethettiği, Selahaddin Eyyubi'nin Haçlı işgalinden kurtardığı Filistin topraklarını, Kudüs'ü, Mescid-i Aksa'yı VIP kartlarına ve koruma araçlarına sahip olabilmek için sattılar. Ceplerini ve banka hesaplarını dolarlarla doldurdular. Filistin topraklarında dökülen her damla kanın üzerine oturup bu değerli kanı kendi menfaatleri için kullandilar