Belki İstanbul'da yaşıyorsunuz belkide İstanbul'da bir kaç defa bulundunuz. Ancak İstanbul'u seçme öykülerden okumadığınızı tahmin ediyorum. Bu kitap size bu konuda kaynak olabilecek bir kitap. Başta kitabı hazırlayan Jale Sancak, Sait Faik Abasıyanık, Tezer Özlü, Murathan Mungan, Selim İleri ve daha nicelerinden İstanbul'u ve İstanbul'daki yaşanmışlıkları okuyacaksınız. Her yazarın kendine has üslubu, dil ve anlatımı sizde her öyküde farklı bir tat bırakacak. Öykülerin içinde kaybolacağınız bir eser.
Adı Adamla biten kaç eser vardır edebiyatta sizce? Şahsen ben bilmiyorum. Gelin aklımıza gelenleri yazalım. Adam ve başında bir sıfat olmalı. Tek bir sıfat. Sonra çoklu olanları da yazarız. Kendini Arayan Adam, gibi. Önce benden,
Niteliksiz Adam-Musil
Kutu Adam-Kobe Abe
Aylak Adam-Yusuf Atılgan
Kabuk Adam-Aslı Erdoğan
Utanmaz Adam-Hüseyin
"denizciler,
yakışıklı denizciler!
kimbilir kaçınızın selamını aldım,
kaçınızın sigarasını yaktım limanlarda...
belki daha umutlarınız vardı, yaşayacak günleriniz..
denizciler, yakışıklı denizciler!
ölmek için çanakkale'yi seçmeniz ne kadar da manalı.
ya sen hakkı ağabey?
daha geçen ay üsküdar'dan kadıköy'e beraber geçmedik mi vapurla?
maltepe tarafına gidiyordun.
bana askerlik işinde neden bu kadar geç kaldığımı sormuştun.
hadi ben geç kaldım hakkı ağabey,
senin acelen neydi?"
Zeyyat Selimoğlu-Bir şarkı gibiydi ( Can yayınları )
" -Kimdir iyi adam?
-Ben kendi adıma iyi bir adam tanımıştım. Herkes onun iyi adam olduğunu söylüyordu. Bizim mahallenin temizlik işçisiydi. Herkes özel işlerini gördürürdü ona, adam para isteyemez, ne verirlerse alır, vermezlerse yine ses etmezdi. Mustafa iyi adam derlerdi hep. Çok geçmeden iyi adamın tanımı Mustafa oldu. O zaman anladım ki, para istemeyen adam iyi adamdır."