Ali Şeriati: Kürt medeniyetinden, Yunan ve çağdaş Amerikan medeniyetine...
Araştırmacı Remzî Pêşeng'in Ali Şeriati konulu makalesi...
Ali Şeriati’nin “İslam Bilim” ve Medeniyetler Tarihi adlı derslerinin “ Orijinal” çevirisi - 1
…Buna göre, Beynen Nehreyn’den Kürt adasından Yunanistan’a yansıyan Zeus isimli Tanrı, kültür ve medeniyetin
(SPOILER İÇERMEKTEDİR)
Rousseau’nun diğer ansiklopedistler tarafından yadırganması ve dışarıda tutulması onu uzun süreli yalnızlıklara itmiş. Bu duygu yoğunlukları ve kendini savunma çabaları onu “İtiraflar” adlı çalışmasını yazmaya itmiştir. “İtiraflar”dan çok daha sonraları, cüsse açısından daha küçük ancak yine aynı temeller üzerine oturan
Erich Fromm' a göre modern diktatörlüklerin çıkmasında en mühim amillerden biri , eskiden beri otorite mefhumu üzerinde kurulmuş bir cemiyetten sıyrılan modern insanın mesuliyet yükünün artığı ve bu külfeti üstüne almayı reddettiğidir.
Donna Haraway'in 1985 yılında yayınladığı özellikle sosyalizm-feminizm üzerine yeni açılımlar sağlamayı hedefleyen pomo bir metindir. alt başlığı "science, technology, and socialist-feminism in the late twentieth century" (yirminci yüzyılın sonunda bilim, teknoloji ve sosyalist feminizm) idir. ayrıca, haraway'in "simians, cyborgs
ODATV.COM
İslam dünyasındaki krizin çıkış yolu ne
Türker Ertürk yazdı...
Atatürk önderliğinde yapılan Türk Devrimlerinin esas amacı; akılcı ve bilimsel düşünce dönemine geçememiş, bunun tabii sonucu olarak Sanayi Devrimini ıskalamış ve geri kalmış bir toplumu, muasır medeniyet seviyesine ulaştırmaktı.
İnsanlığın; 5 milyon yıllık tarihi içinde
Bir baskı aracı ve ideolojik aygıt olarak devlet – 2
Özgürlüğü elde edemezsiniz özgürlük olabilirsiniz ancak
Nietzshche, devlet kavramı hakkında “Böyle Buyurdu Zerdüşt” adlı kitabında şunları söyler:
”Devlet diyorum, herkesin,
iyilerin ve kötülerin zehir içtiği o yer. Devlet…
İyilerin ve kötülerin, herkesin kendini kaybettiği yer.
Devlet…
Herkesin yavaş yavaş intihar etmesine
‘yaşam’ adı verilen
Kelime ve terimlere aldanmamak gerek. Özgürlük, halk, kitlenin yönetimi, milletin bütün bireylerinin oyu, demokratik seçimler;
evet, bu kâbil sözcükleri dediğim gibi sadece ve sadece zamansal ve toplumsal bağlamında anlamlandırmak gerekir. Çünkü
adı geçen sözcükler, aslında ancak kendi bağamlarında anlam kazanıyorlar. Bü'sözcüklere mutlak ve